Çevre Ve Doğa Sevgisi Böyle Aşılanır

 

 

 

 

 

 

Son günlerde TV’lerde izlediğim bir reklama hayran kaldım ve tekrar denk gelmek için kanal, kanal dolaşıyorum. Küçük bir çocuk boş salça tenekesini boyuyor ve sonra içine toprak doldurup tohum ekiyor. Her gün sulayıp yeşermesini beklerken uyuya kalıyor. Uyandığında tohumun yeşerdiğini gördüğünde çığlık çığlığa sevinerek o bitkiyi bahçesine dikmeye gidiyor. Bitkisini dikerken bir bakıyor ki kendisi gibi yüzlerce çocuğun ellerinde saksılardaki bitkilerini toprağa dikmeye geldiğini görüyor. Reklam “Gelecek nesillerin çevrecilik bilincini artırmak için Türkiye'nin ilk EXPOsu'nda bir araya geliyoruz. Daha yeşil bir dünya için Türkiye’nin ilk EXPO’su 2016 Antalya’da.” sloganıyla bitiyor. Müthiş etkili bir reklam. Çevre ve doğa sevgisi işte böyle aşılanır.

Yarışmaya tüm liseler katılabilir
15 yıldır yazdığım çevre köşesinde belki onlarca kez çevre bilincinin küçük yaşlarda aşılanmasına vurgu yapmışımdır. Konunu detayını araştırdığımda çok daha önemli bir şey karşıma çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı, EXPO 2016 Antalya Ajansı ve Özel Bilfen Liseleri işbirliği ile “Gelecek Nesiller İçin Yeşil Bir Dünya” sloganı kullanılarak  (Anadolu Bitkileri Expo'da) adlı etnobotanik yarışma düzenlenecek. Türkiye genelindeki tüm liseleri kapsayan yarışmaya katılacak lise öğrencileri, Anadolu coğrafyasında yetişen bitkilerin özelliklerini ve yerel isimlerini eski kuşakların tecrübeye dayalı bilgilerinden yararlanarak derleyecek. Kırsal kesimde yaşayan insanlarda, sahip oldukları biyolojik değerlerin önemli olduğu, bu değerlerin korunması ve bu değerlere sahip çıkılması gerektiği konularında farkındalık yaratmanın amaçlandığı yarışmada, genç kuşakların yaşadığı coğrafyadaki biyolojik değerlerin farkına varmaları hedefleniyor.  Bravo, bravo on kez bravo…
Küresel Isınma çiftçiyi perişan etti
Çok iyi hatırlıyorum 2013 yılı eylül ayında Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Örgütü (IPCC) acil başlığı ile yayınladığı raporunda küresel ısınmanın aşırı boyutlara ulaştığı ve yağış alan bölgelerde aşırı sellerin, kurak bölgelerde ise daha yoğun kuraklığın yaşayacağını hükümetlere bildirmişti. Rapor her zamanki gibi çok ciddiye alınmadı. Zamansız ve aşırı yağışlar adeta ülke, ülke dolaşıp pek çok felaket ve can kaybına yol açıyor. Yaz ortasında hala yaşanan aşırı yağış ve seller Türkiye’de yüzlerce çiftçiyi milyonlarca lira zarara uğrattı. Buğday, mısır tarlaları ve üzüm bahçeleri adeta göl gibi. Ziraat Birlikleri zamansız ve aşırı yağışların Türkiye genelinde çiftçilere toplam 500 milyon (Trilyon) gibi büyük zarara yol açtığını belirtiyorlar. Küresel Isınma’nın yüzde 95 oranında insanlardan kaynaklandığını açıklayan ve karbon gazının aşağıya çekilmesi için çalışmalar yapılmasını isteyen bilim insanlarına kulak verilmesi gerekiyor. Yoksa sebze meyveyi fotoğraflarda göreceğimiz günleri yaşayabiliriz.
İzmir Metrosu yöneticilerini kutlarım
İzmir Metrosu, tasarruflu ve etkin sürüş teknikleri sayesinde yılda bir milyon liralık elektrik tasarrufu sağlamış. Küresel Isınma’ya yolaçan nedenlerinin başında yüzde 49 oranı ile gereksiz elektrik tüketimi geliyor. Dünya’da elektrik üretimi için çalıştırılan 1200 kömür santralından yılda 8 milyar ton karbonmonoksit gazı atmosfere salınıyor. Bu bakımdan İzmir Metrosu’nun duyarlı yöneticilerini yürekten kutluyorum. Karbon ayak izi böyle küçültülür. Bu çalışmaları her kamu ve özel kuruluşun gerçekleştirerek Küresel Isınma’nın durdurulmasına katkı sağlamasını diliyorum.