İşte böyle özendirici olmalı

  • 0
  • 734
Yazı Boyutu:

 
 
Kalem, şapka, anahtarlık veya araç kokusu. Baktığınızdaküçücük hediyelerdir ama sevgiyi pekiştirir, iz bırakır, bilinç oluşturur. İzmirOrman Bölge Müdürlüğü, trafik kontrol noktalarında sürücülere üzerlerindeanlamlı mesajların bulunduğu hediye çantası dağıtarak “Ormanları yangınlardanancak sen koruyabilirsin” diyor. Böyle anlamlı ve başarılı çalışmaları çoktakdir ediyorum. Çünkü doğru zamanda doğru yapılan çalışmanın faydası büyük oluyor.Özellikle çöl sıcaklarının yaşandığı Ege Bölgesi’nde temmuz ayı ormanyangınları için en tehlikeli dönemdir ve üstelik yüzde 92’lik gibi büyük biroranı insan kaynaklı ise çalışma çok yerindedir. Maalesef orman yangınlarınınyüzde 92’si biz insanlardan kaynaklanıyor. Yüzde 44’ünü rastgele atılan sigaraizmariti oluşturuyor. Çobanların yaktığı ateşi ya tam söndürmemesi veya unutupgitmesinden ormanların yüzde 13 yanıyor. Tarla ve bahçe temizliği sırasındayüzde 12, piknik, yabancı turistler, kampçılık, avcılık yüzde 11 ve yüzde 12’siise kasten yakmak sonucu yakılıyor. Bu nedenle üzerinde “Ormanı korumaksevgiyle başlar. Sevmek korumaktır”, “Orman yurdun hem süsü, hem gücüdür”,“Ormanı bekçi değil, sevgi korunur” gibi mesajların bulunduğu küçücük de olsahediyeler sevgiyi pekiştirir, iz bırakır, bilinç oluşturur. Çalışma özellikleormanlık alanların yoğun olduğu Menderes, Gümüldür, Seferihisar, Kuşadasıtatil beldelerine giden yol güzergahlarında başladı. “Ormanları yangınlardanancak sen koruyabilirsin” sloganı çok etkileyici. Ege Bölgesi’nin her tarafıormanlarla çevrili ve bu çalışmanın tüm tatil beldelerinde yapılması gerekir.Bazı şeyler teşvik edilerek ve özendirilerek öğretilmeli. İzmirOrman Bölge Müdürlüğü yetkililerini kutluyorum. Yoksa bu yaz mevsiminedamgasını vuran ve milyonlarca lira maddi manevi zarara uğratan Antalya’nıncennet köşesi Adrasan’daki orman yangını üzüntüsünü yaşamayalım.

Aliağalılar toprağınıza sahip çıkın

Alptekin Düven’in SKY TV’de 10 yıldır ara vermeden sürdürdüğü“Bilinçli Tüketici” programına konuk olup Foça, Aliağa ve Horozgediği Köyü’ndeyaşayan vatandaşlarının ormanlara ve gelişi güzel dökülen termik santralküllerinin zararlarını konuştuk. Benim gibi uzun yıllardır Çevre yazıları yazanİbrahim Irmak, “Prof. Dr. Tanay Sıdkı Aliağa’da üretime hazırlanan termiksantrallerin çevreye verdiği zararları yıllar önce kanıtladı. Amerika TermikSantralleri 1990 yılında devre dışı bıraktı.  Kömürle elektrik üretilen Kalifornia’da heryıl 25 bin kişinin kanserden öldüğü anlaşılınca termik santraller bir birkapatıldı” dedi. Ben de izlediğim görüntüler karşısında dehşete kapıldım vedünya çapında verimli Bakırçay Ovasının yok olmaması için İzmir’in yetkilimakamlarının kül dağlarını incelemeye almasını söyledim. Alptekin Düven,program bitiminde İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan’ınçekilen görüntüleri istediğini ve inceleme başlatacaklarını belirttiğinisöyledi.

Denize dökülen çöpler ne olacak?

Akşamları ışıl ışıl yanan ve püfür püfür esen İzmir Körfezi’nekarşı banklarda çiğdem çıtlamak mutlaka çok güzeldir ama kabukları yerlereneden atılır anlamış değilim. “Bu insanlar neden çevre kirliliği yaratıyorlar”,“Bir daha o güzellikleri yaşamak istemiyorlar mı?” diye kendi kendime hep soruyorum.O küçük kabukların kaldırım araları ve çimenlerden ne kadar zor temizlendiğini gidipbir görsünler. Sabah yürüyüşü yaptığım sırada bir görevlinin sahil duvarındakiçöpleri hava ile püskürttüğünü gördüm ve neden yaptığını sorunca “Kabuklarbeton aralarına girdiği için çıkmıyor” yanıtını verdi. “Ahh yurdumun insanı”dedim ayrıldım. Peki püskürme esnasında milyon dolarlar harcanan körfezintekrar kirlenmesi ne olacak?

 


YORUM YAZ