İzmir’in iki cennet köşesi

  • 0
  • 2.701
Yazı Boyutu:

Bazı okurlarım ‘’Ahmet bey İzmirimizin de yazılacak cennet köşeleri var. Neden onları da yazmıyorsun’’ diye sitem ediyorlar. Valla haklılar. İzmirli olduğum için torpil geçiyor sözlerinden çekiniyordum. Okurlarımdan aldığım cesaret ile 8 bin yıllık tarihi geçmişe sahip ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış güzel İzmirimden, şarkılara konu olmuş Karşıyaka’dan, Levantenleri ağırlayan Bornova ve Buca’dan, yeşili ve doğasıyla İzmir’in gururu Balçova ve Güzelbahçe’den zaman zaman bahsedeceğim. Ancak şu bilinsin ki Türkiyemin her yeri ayrı bir cennet. Bu hafta gezi-yorum köşemin  müdavimleri ve hafta sonu gezi rotası belirlemek isteyenlere İzmir’den iki alternatif sunacağım. Birincisi çok uzaklara gitmek istemeyenler için Güzelbahçe’de beton yığınlarından uzak yeşilliğin göbeğinde bir yer. 42 yıl önce Türkiye’de henüz konuşulmadığı bir dönemde doğa içinde yarı olimpik yüzme havuzu olan dinlenme ve eğlence merkezi kurarak İzmir’de bir ilke imza atan Güzelbahçeli Güler ailesinin cennet mekanı Oba Dinlenme Tesisleri ve ikincisi 70 gün önce yazdığım ve sık sık yazılmayı hak eden bir yer Urla Özbekköyü. Çünkü, bu hafta sonu çok güzel bir festivale ev sahipliği yapacaklar; Özbek Köyü Yöresel Yemekler Festivali. İzmir’in ilki

Çok iyi hatırlıyorum 26 yıl önce başlayan gazetecilik yaşamımda İzmir’e konser veya tiyatro oyuna gelen ünlüler gözden ırak kafa dinlemek için doğanın göbeğindeki Oba Tesislerini seçerdi. Magazin muhabirleri de haber için oranın yolunu tutardı. Muhabirlerin haber üssü gibiyd. İzmir merkezine 25 kilometre mesafede o zaman bize uzak gelirdi. Ünlüler sayesinde şehre yakın bir yer keşfetmiştim ve kentin yoğunluğundan bunaldığımda oraya sığınırım. 22 dönüm arazide binbir çeşit bitki örtüsü ve ağaçlardan gökyüzünü göremezsiniz. Tavuk, horoz, ördek ve sülünler salına salına gezerler. Ali Güler’in ileriyi gören hizmet anlayışını bu gün yeni kuşaktan kamu yönetimi eğitimi alan ve Londra’da 3 yıl turizm eğitimi gören oğlu Özgür Güler, kardeşi Özkan, amcaoğlu Himmet ve ailenin diğer fertleriyle tesisler çağı yakalayan noktaya getirilmiş.

Yeşili korumuşlar

Bazıları gibi 22 dönüm araziyi müteahhide verip 10’larca villa yaptırıp kısa yoldan para kazanmayı tercih etmeyen Güler ailesi, 2 tane yarı olimpik havuzun yanı sıra büyük bir yatırımla Ege’de ilk dev su parkını kurmuşlar. Kapalı tüp-açık su kaydırağı (Black-Hole), 2 tane açık su kaydırağı, 2 tane uzay kasesi (Space Hole) ve aile kaydırağını (Family Slide) kurarak aynı anda 500 kişinin faydalanacağı hale getirmişler. Benim için en önemli tarafı değişik mimari tarzda birbirinde güzel ve renkli 32 tane ahşap evleri. Her türlü konforun olduğu ahşap evlerin dizaynı ve yapımı kendilerine ait. Defalarca kaldığım ahşap evlerde ruhen müthiş bir huzur yaşadım. Tesislerin bir bölümünü karavan hayatı yaşamayı sevenlere ayırmışlar. Görenler imrenip ‘Neden böyle yaşamıyorum’ diyerek iç geçiriyorlar. Abone kullanımının zorunlu olmadığı tesisler her bütçeye uygun. Hafta içi 15, hafta sonu 20 lira girişle yerli ve yabancı misafirlerine farklı bir tatil ve eğlence konsepti sunuluyor. Sınır tanımayan eğlence, bitmeyen macera, en hızlı ve heyecanlı kaydıraklar, adrenalin yüklü aktiviteler, renkli gösteriler hepsi yeşil cennetin ortasındaki aquba aquaparkta var. Aynı zamanda zengin çeşit ve uygun fiyatlı menü seçeneklerinin yer aldığı iki fast-food restoranı her bütçeye uygun. Güzelbahçe’ye Konak’tan belediye otobüsleri, Üçkuyular’dan o yöne pek çok minibüs kalkıyor.

Özbek Köyün’de yemek festivali

Okurlarım hatırlayacaklar iki ay önce Urla’nın bu gizli kalmış köşesini yazmıştım. Bin yıllık tarihi geçmişi olan köyün bu yıl ikincisi yapılacak Yöresel Yemekler Festivalini kaçırmamanızı tavsiye ederim. Festivallerine bu yılda gideceğimin sözünü vermiştim. Denizden çıkarılan sübye ile fırında yapılan köpürcek, bamya ve tavuk etiyle yapılıp hamur üstüne dökülen bazina, nohutla yapılan nazır, keşkek, ot yemekleri, hamur işinden yapılan akkumyongası, sardalya flato, kaşarlı karides güveç, ahtapot güveç, eminenin ev köftesi, sarma, dolma çeşitleri, şekerli katmer, çevizli baklava gibi geçen yıldan aklımda kalan 60-70 çeşit yemek vardı. Hala tadı damağımda. Köy meydanına kurulan masalarda Ege’nin çeşitli il ve ilçelerinden gelen misafirlere sunuldu. Pek çok işi erkeklerin elinden alan Özbekköylü hanımların gururu muhtar Işık Erdoğan (0538 6812347) ve Özbek Köyü Geliştirme ve Kültür Derneği Başkanı Urla Vergi Dairesi Memuru Çiğdem Akar, köylerini en iyi şekilde tanıtmakta kararlılar. Festivalde Urla Ilıksu Askeri Bandosu müzik dinletisi sunacak. Muhtar Işık Erdoğan, ‘’Amacımız Özbek Köyü Yöresel Yemekler Festivali ile köyümüzün tarih kokan her köşesini tanıtıp doğası, turkuvaz renkli deniziyle Türk turizminde hak ettiği yeri kazanmasını sağlamak. Festival günü sinevizyon gösterisi ile köyümüzü tanıtıp gelen misafirlere yöresel yemeklerimizi sunmak. Geçen yıl yemeklerimizi ücretsiz dağıttık. Hem izdiham oldu hem de yiyeceğinden fazla alıp dökenler oldu. Bu yıl porsiyonuna 50 kuruş, bir lira gibi sembolik ücret alacağız. Yıllara meydan okuyan 950 yaşındaki servi ağacını görmek, en güzel günbatımı ve doğa fotoğrafları çekmek, 50 yıllık Akın Restoranda Türk Sanat Müziği dibası Bülent Ersoy, Müjde Ar, Atıf Yılmaz, Halit Kıvanç, Aydın Doğan ve Volkan Konak’ın tadına doyamadığı taze balık çeşitleri ile karides güveç, ahtapot kol ızgara, sardalya şiş, tekir barbun, saçalan ve pina salatası ve deniz kestanesinden yemek, arapsaçı, turpotu, şevketi bostan, karabaşotu, tarhana, erişte, Özbek katmeri, nasır (sigara böreği), kekik, adaçayı, zeytin ve zeytinyağı, domates ve biber salçası, köy ekmeği, keçi boynuzu, zeytinyağlı ev sabunu, turunç, üzüm, kayısı ve karabaşotu reçellerimizden almak isteyen herkesi bekliyoruz.’’diyor. Sağlığımla ilgili bir sorunum olmaz ise ben orada olacağım. Damak tadına önem verenlere duyurulur. 20 Haziran 2010 Pazar günü. Saat 15’den sonra gelenler bir şey bulamaz haberiniz ola.

YORUM YAZ