İZMİRLİLER DE ‘YEŞİL KENT’ HAK EDİYOR

  • 0
  • 501
Yazı Boyutu:

 
 
 
 
 
Viyola sanatçısı kızım Nehir Akansu’nun sayesinde gittiğimiz İspanya’nın Madrid, Toledo, Malaga, Sevilla kentlerinde 7 gün boyunca müzik dolu günlerden arta kalan zamanımızı tarihi, kültürel gezilerle sürdürdük. Tahmin edeceğiniz üzere ben yine ruhuma hitap eden kentin parklarını, yeşillikleri ve rekreasyon alanlarını gezmeyi ihmal etmedim. Keşke imkan olsa da çektiğim o müthiş fotoğrafları sizlerle paylaşabilsem.
 
Kentin ara sokaklarında en küçüğü bir futbol sahası, en büyüğü 15-20 futbol sahası büyüklüğünde parkların onlarcasını saymak mümkün. Asırlık ve uzun ömürlü sedir, çınar ağaçlarının yanı sıra karaçam, maviçam, akçakavak, salkım söğütler, manolya ağaçlarıyla kaplı parklarda, İspanyollar çoluk çocuk dinlenerek, kitap okuyup spor yaparak doğanın, yeşilin kıymetinin hakkını verdiğini gördüm.  Nakış gibi işlenmiş binaların oluşturduğu cadde ve sokaklarda Akdeniz coğrafyasının meşhur renk renk begonvil, sardunya, şakayık, yasemin, zambak, lilyum, kazablanka gibi güzel çiçekleri ve bodur ağaçlarla donatılmış.

Başkanlara DVD hazırlayıp hediye edebilirim
Yani betona yenik düşmüş bir kente yaşamanın hissine asla kapılmıyorsunuz. Kaç kare fotoğraf çektiğimi ben bile hatırlamıyorum. Madrid’ten Toledo, Malaga, Sevilla kentlerine otobüs ile seyahatlerimizde ilk dikkatimi çeken uçsuz bucaksız dağlar, tepeler ve ovalar zeytin ağaçlarıyla kaplıydı. Bir zamanlar zeytin yetiştiriciliğinde dünyanın birinci sırasında yer alan Türkiye şimdi o mevkii İspanya’ya kaptırmış durumda. İkinci sırada ise ayçiçeği geliyordu. Başlarını gökyüzüne çevirmiş bizlerin “Çiğdem” tabir ettiği ayçiçeği yeşil gövdesi ve sarı çiçeği ile bakmaya doyulmaz manzaralar oluşturmuş. İzmirlilerle ile ilgile övgülü pek çok söz söylenir.
 
Çağdaş, özgürlükçü, önder, demokrasi sevdalısı, böyle güzel sözleri hak eden, dünya markası EXPO gibi dev bir organizasyona aday olan, dünyada pek çok büyük kentin kardeş şehri olan İzmir’in böyle güzel parklara, yeşilliklere, botanik düzenlemelerine sahip olmaya hakkı yok mu?” diye düşünmeden edemedim. İzmir Büyükşehir, Konak, Karşıyaka, Bornova, Bayraklı, Balçova, Narlıdere, Karabağlar, Gaziemir, Çiğli Belediye Başkanlarına duyurulur. Hatta arzu eden belediye başkanı çektiğim fotoğraflardan bir DVD hazırlayıp hediye edebilirim.

Çünkü yeşil ömrü uzatıyor
 Japon bilim adamları park veya ormanlık alanlara yakın oturan insanlarla beton yığınları arasında yaşamını sürdürenler arasında bir araştırma yapmış. 80 yaşın üzerinde 3 bin 100 emekliği 5 yıl süreyle incelemeye almışlar. Araştırma sonucunda, yeşil alanların yakınında oturan ve evlerinin pencereleri güneş ışığı alan emeklilerin yaşam kalitesinin artığı ve ömürlerinin uzadığı ortaya çıkmış. Araştırma sırasında 900 emeklinin öldüğünü belirleyen bilim adamları, ölenlerin çoğunun beton yapılar ve kötü çevre koşullarından kaynaklandığını tespit etmişler.
 
Ve Japon bilim adamlarının şehir planlamacılarına tavsiyesi ne olmuş biliyor musunuz? "İnsanların sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşam sürebilmeleri için yeşil alanlara daha fazla ağırlık verin"… Yazımı dünya çapındaki tanınan şairimiz Nazım Hikmeti’in bir sözüyle bitiriyorum : “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşçesine. Bu hasret bizim”...   
 

YORUM YAZ