Güzelliği ile adından söz ettiren İzmir kenti, engellileri topluma kazandırma çalışmalarından da geri kalmadı. Ege Üniversitesinin desteğiyle Down Sendromlu ve otizmli çocuklar engelleri kulaç atarak aştılar. EÜ Spor Kulübü Özel(engelli) Sporcular Yüzme Şubesi tüm Türkiyedeki özel sporcuların katıldığı yüzme şampiyonalarında büyük başarılar kazandı. Öğrencilerin çoğunluğunun Down Sendorumulu olması onların başarılarını olumsuz yönde etkilemeyerek yüzme şampiyonalarında birincilikler getirdi. Bu başarılar hem Ege Üniversitesinin başarı listesinde yerini aldı hem de Türkiyedeki engellilerin başarılarını Dünyaya duyurdu. İZMİR(Ege Ajans/ Ali Bayat- Çisem Erkaya)
BİRİNCİLİK ONLARIN ÜNVANI OLDU
2011 yılında Özel Sporcular (engelliler) Şampiyonası'nda 1215 yaş arası 100 metre serbest stilde Türkiye birincisi olan Can Ayhanın altın madalya sahibi olması diğer engelli çocuklara en iyi örnek oldu. 4 yıl önce kalp ameliyatı geçirdikten sonra yüzmeye gönül veren Can şimdi başarıdan başarıya koşuyor. Ayrıca Canın EÜ Spor Kulübü Özel(engelli) Sporcular yüzme kulübünün ilk öğrencisi olması ona 1 numaralı sporcu olma olanağı sağladı. Ege Üniversitesinin Prof. Dr. Sermet Akgün Olimpik Yüzme Havuzunda hem antrenman yapıp hem de rehabilite olan başarılı çocuklar yarışmalara da burada hazırlanıyor. Sporcuların başarıları sadece Türkiyede değil uluslararası şampiyonalarda devam ediyor.
Cem Aksunun 2007 Çin Özel Olimpiyatları 50m Sırtüstü Dünya birinciliği ve 200m serbest Türkiye Şampiyonuluğu var. Şevval TEKİN 50m kurbağalama Türkiye ikincisi, Can AYAN 50m kelebekleme Türkiye üçüncüsü, Deniz Ceren ERCAN 100m sırtüstü Türkiye üçüncüsü, Güneş Aykol 100m serbest Türkiye 5.si oldu.
EGE ÜNİVERSİTESİ BİZİM YUVAMIZ OLDU
Engelli şampiyonların aileleri göstermelik ilgilerden şikâyet ederek Ege Üniversitesinin onlara kucak açtığını ve spor tesislerini cüzi miktarda aidatlarla hizmetlerine sunduğunu belirtti. Ayrıca aileler, buraya gelmeden önce inanılmaz zorluklar yaşadıklarını söyledi. Otistik öğrenci olan Güneş Akyolun annesi Ege Üniversitesinin bize verdiği destek ile burası bir aile yuvası gibi oldu. Bu destekten dolayı üniversitemize çok teşekkür ederiz dedi.
2009 yılında kurulan yüzme kulübü, EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmazın da büyük desteğini alarak faaliyetlerini hızlandırdı. EÜ Spor Kulübü Özel Sporcular Yüzme Şubesi Eğitmeni Seda Savaş, Üniversitemizin bu çocuklara kucak açması bizi mutlu etti. Her şeyimi onlarla paylaşıyorum. Onların mutluluğu benim mutluluğum oluyor. Ege Üniversitesi Rektörlüğü ve Ege Üniversitesi Spor Kulübü Yönetimine özel çocuklarımız için sağlamış oldukları desteklerden dolayı çok teşekkür ediyoruz dedi.
HİKÂYELERİ FARKLI AMA BAŞARILARI ORTAK
Down Sendromlu çocukların karşıdaki insanların davranışlarını gözlemleyip uygulayabilme özelliğinin bulunduğunu söyleyen aileler, çocuklarının model ve gözlemleme yetenekleri sayesinde birçok spor ve sanat dalında başarılı olduklarını belirttiler. Böylece suyun kelebekleri, yüzmede uzmanlaşarak başarılarını art arda sıraladılar.
BAŞARILARLA ÖNYARGILARI KIRDIK
Engelli sporcuların aileleri, Ege Üniversitesi kapılarını açmadan önce birçok zorluk yaşadık. Yetkililer çocuklarımızın başarılı olacaklarına inanmadılar. Onların ve çevremizdeki insanların olumsuz yaklaşımları kapıların teker teker yüzümüze kapanmasına sebebiyet verdi. Fakat bu durum bizim umudumuzu kırmadı. Aslında bu şekilde onlara haksız olduklarını göstermek için daha çok çalıştık diye konuştular.
Kimse destek olmasa bile çocuklar ve aileleri azimleri sayesinde başarıları paylaştılar.
Başarıların arkasındaki gizli şampiyon olan aileler yaşadıkları zorluklar ile gözlerine yerleşen üzüntüleri başarı madalyonlarıyla birer ışıltıya dönüştürdüler.
Yıldız yüzücülerin şampiyonalardaki birinciliklerinin yanı sıra okul hayatındaki başarılarını da dile getiren aileler, Yanımızdaki insanların destekleri hep göstermelik oldu. Verilen sözler tutulmadı. Bizim bu durumumuzdan faydalanmak istediler. Oysa başarı geldiğinde hep yanımızdaydılar. Desteklerine ihtiyacımız olduğu halde çocuklarımızı gönülden desteklemediler dedi.
Aileler, bu olumsuzlukları ilk önce devlet eliyle başlatılacak bir sosyal proje sayesinde atlatabileceklerini ve yapılan maddi-manevi destekler sayesinde başarıların artacağını söyledi. Velilerin yetkililerden istekleri, koordine halinde yapılacak bir çalışma sayesinde çocuklar için özel(engelli) okulların ve meslek edindirme liselerinin açılmasının yanı sıra spor tesislerinin yaygınlaşması. Aileler, sadece kendileri için değil yurt çapında bir farkındalık yaratmak için çocuklarla birlikte özel kurslarla aileleri de eğitmenin önemli olduğunu dile getirdiler.
BİZDEN SONRA ÇOCUĞUMUZA KİM BAKACAK
Başarıda başrol oynayan fedakâr aileler devlet yetkililerine seslenerek, imkânlarının kısıtlı olduğunu ve tek düşüncelerinin kendi yaşamları sona erdiğinde bu çocuklara kimin sahip çıkacağını kara kara düşündüklerini söylediler.
Bu çocuklar için huzur evlerini örnek göstererek Huzur evlerine benzer bir kurum oluşturup içine de diplomalı ve alanında uzman öğretmenler eğitim versinler diyerek sorunun ne kadar vahim olduğuna dikkat çektiler.(