Yazı Boyutu:
İzmir Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Demirci, Türkiyenin cari açık sorununun önüne geçilebilmesi için kısa vadede avantajlı sektörlerin teşvik ile desteklenmesi gerektiğini söyledi.
İzmir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi seminerlerinin üçüncüsünde Prof. Dr. Muzaffer Demirci "Cari İşlemler Açığı ve Türkiyenin Ekonomik Durumu" konulu bir sunum gerçekleştirdi. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Sabri Tekir başta olmak üzere akademisyenlerin dinleyici olarak bulundukları sunumda Prof. Dr. Demirci, Türkiyenin ekonomik durumunun iyileştirilmesi için önerilerde bulundu.
Küreselleşmenin dünyadaki ekonomik krizlerin süresini kısalttığını, bununla beraber spekülatif hareketleri de arttırdığını ifade eden Demirci, Eskiden ekonomik krizler 10 yılda bir olurdu, ancak krizlerin olma aralığı neredeyse 2 yıla düştü dedi.
Türkiyeye dışarıdan bakıldığında ekonomik göstergelerin iyi, enflasyonun düşük, borçlanmanın düşme eğiliminde, büyüme hızının yüzde 7 olarak algılanmasının içteki durumu yansıtmadığını dile getiren Prof. Dr. Demirci, Türkiyenin 2011 yılı için dış ticaret açığı 106 milyar Dolar, cari açığı ise 77 milyar Dolar ve içerideki ekonomik durum hiç de dışarıdan gözüktüğü gibi iç açıcı değil. Örneğin 2012 Yılının Ocak Ayında 6 Milyar Dolar cari açığın verildiğini, bunun 2.5 milyar Dolarının dışarıdan gelen parayla finanse edildiğini, kalanının ise Merkez Bankasınca finanse edildiği düşünülürse önümüzdeki dönemlerde faizlerin ve kurların artmasının kaçınılmaz olacak dedi.
Avantajlı sektörler desteklenmeli
Cari açığı ithalata dayalı ekonomi modelinde dışa bağımlılık ve ithalat-ihracat dengesinin kurulamaması ile açıklayan Demirci, 1 Dolarlık ihracat için 82 sentlik ithalat yapıldığını hatırlattı. Türkiyenin 2011 yılında tüketim rekoru kırdığına dikkat çeken Demirci, vatandaşın gelir düzeyini arttırıcı politikaların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Hükümetin cari açığı engelleyici politikaları için öneri de getiren Demirci, Kısa vadede avantajlı sektörlerdeki dünyaca tanınmış markalar teşvik ile desteklenerek daha fazla üretim yapmaları ve milli gelire katkıda bulunmaları sağlanmalı. Teşvikler öncelikle sağlık, eğitim ve tarım sektörlerine verilmeli diye konuştu.