Türkiye’de dil tartışmaları konulu konferans

  • 0
  • 1.039
Yazı Boyutu:

Dokuz EylülÜniversitesi Stratejik Araştırmaları Merkezi tarafından “Türkiye’de DilTartışmaları” konulu konferans, Denizcilik Fakültesi Çakabey Deniz FeneriKonferans Salonu’nda yapıldı. Moderatörlüğünü Yard. Doç. Dr. Türkmen Töreli’ninyaptığı panele Türk Dil Bilimciler Prof. Dr. Ahmet Buran, Prof. Dr. MustafaÖztürk, Doç. Dr. Burcu İlkay Karaman konuşmacı olarak katıldı.

Panelde konuşan Prof. Dr. Mustafa Öztürk, kendi diltarihimizin yeterince doğru bilinmediği için sağlıklı değerlendirmeleryapılamadığını belirterek, bugün yaşanan meselelere bilimsel bakış açısınıngetirilemediğini ifade etti.  Prof. Dr.Öztürk, sadece Anadolu’da Türkçe konuşan insanların Türk sayılamayacağınıbelirterek, “Türklük; Orta Asya’yı Balkanları kapsayan geniş bir coğrafyadayaşayan insanları kapsıyor. Önemli olan kültürel birliktir. Kültürel birliğinunsurları ise milli ananeler, doğumdan ölüme kadar yaşanan kültürelortaklıklardır. Doğumdaki gelenekler, ailenin kurulması için yapılanevlilikler, mutfak kültürü ve ölümle ilgili örf ve adetlerdeki benzerlikler,kültürel birliğin unsurlarıdır. Bu saydığımız özelliklerle Türkler ve Kürtlerikarşılaştırdığımızda yüzde 1 bile farklılık yoktur. İki kültür arasında yüzdeyüz benzerlikler varsa, bu farklılaşma çabaları neye dayanıyor, buna bakmaklazım” dedi.

Prof. Dr. AhmetBuran ise Türkiye’de dil meseleleri tartışılırken en çok politikacılar,sanatçılar ve sporcuların konuştuğunu ancak, dil uzmanlarının ya da Türk DilKurumu’nun hiç konuşmadığını ifade etti. Prof. Dr. Buran, “Biz dilbilimcilerkafamızı kuma gömüyoruz. Sonra konuşulanları görünce sinir krizi geçiriyoruz.Çünkü halkı yanlış bilgilendirirseniz, halk da yanlış kanaata sahip oluyor. Benbu konuda yaptığım araştırmaları ‘Türkiye’de Diller ve Etnik Gruplar’ isimlikitabımda topladım. Halkı bir nebze de olsa bilgilendirmeyi amaçladım” dedi.Doç. Dr. Burcu İlkay Karaman ise dünyada dil alanında 3 farklı alandaçalışmalar yapıldığını belirterek, “Bunlardan ilki bir dili onarma için yapılançalışmalardır. Buna en güzel örnek İsrail’in İbranice ile ilgili yaptığıçalışmalardır. Özellikle halk, kutsal kitabı daha iyi anlasın diye dilisadeleştirmişlerdir. İkincisi yerel dilin ulusal dil haline getirilmesidir.Örnek olarak Norveç verilebilir. Üçüncüsü ise bir dili yabancı dile karşıkorumak için özdeşleştirme çalışmaları yapılır. Buna örnek olarak da Almanya veTürkiye verilebilir” dedi.  
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Enginar yüzleri güldürdü

Haşerelere karşı ilaçlama seferberliği!

Kazıların yüzde 70’i tamamlandı

Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi’ni ağırladı

Menderes Semaları Rengarenk Oldu

Kaldırım işgalini bitirmekte kararlı

Arşiv