Yazı Boyutu:
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Merkez Bankasının ticari ve yatırım kredisi faizlerini düşürecek önlemler alması gerektiğini bildirdi. ABD, AB ve Japonyada politika faizlerinin düşük olduğuna dikkat çeken Yorgancılar, böylesi bir küresel konjonktürde Türkiyedeki yüksek faiz politikasının ekonomiyi hem iç hem de dış talep açısından olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi.
Ender Yorgancılar, Euro Bölgesindeki ekonomik sorunlarla Kuzey Afrika ve Ortadoğuda siyasi belirsizlikler nedeniyle ihracat pazarlarında sorunların yoğunlaştığı bir döneme girildiğini, iç talepteki yavaşlamanın da net bir şekilde görüldüğünü hatırlattı. Dünya genelinde de merkez bankalarının büyük kısmının faizleri düşürdüğünü belirten Yorgancılar, AB Merkez Bankasının politika faizlerini ilk kez yüzde 1in altına indirdiği, politika faizlerinin ABDde yüzde 0.25, Japonyada ise yüzde 0.10 düzeyinde bulunduğu bilgisini verdi. Merkez bankalarının bazı ülkelerde bankaları kredi vermeye yönlendirmek için kendilerine yatırılan banka mevduatlarına negatif nominal faiz vermeye başladığını ifade eden Yorgancılar, Dolayısıyla birçok ülke iç talebi canlandırmak için her yolu deniyor. Büyüme için, işsizliği azaltmak için iç ve dış talep arasında yeni bir sentez yapması gereken Türkiyede Merkez Bankası hala faizleri çok yüksek düzeyde tutuyor. Böylesi bir küresel konjonktürde birçok ülkede faizler yerlerde sürünürken yüksek faiz politikası ülkemizi hem iç hem de dış talep boyutunda olumsuz etkileyecektir dedi.
Düşük faiz-gerçekçi kur
Ender Yorgancılar, kısa bir süre sonra bitmesi öngörülen Suriye krizinin ardından yüksek faiz imkanları nedeniyle Türkiyeye akacak sıcak paranın döviz kurlarını düşüreceğini, bunun da dış talebin büyüme üzerindeki katkısını azaltacağını vurguladı. Yorgancılar, Son iki ayda yüksek faiz nedeniyle kamu kağıtlarına gelen sıcak paranın 8 milyar dolara ulaşması bu endişemizi güçlendirmektedir. Eurodaki değer kaybı ile birlikte bunun sanayici ve ihracatçılar açısından olumsuz etkiler yaratacağı açıktır. Yılbaşından bugüne kadar TLnin yüzde 8 düzeyinde değerlendiği bir ortamda kurların daha da gerilemesi biz sanayici ve ihracatçıları yeniden ithal girdilere yöneltecektir. Böylece yüksek faiz iç talebi, düşük kur ise dış talebi olumsuz etkileyecektir. Merkez Bankasının büyüme ve istihdam artışı için zamana yayarak düşük faiz-gerçekçi kur politikasına geçmesini bekliyoruz diye konuştu.
Para Politikası Kurulunun 19 Temmuzda gerçekleştirdiği toplantıdan Merkez Bankasının faiz indirimi kararı çıkmasını beklediklerini ancak Merkezin faizlere dokunmayıp zorunlu karşılıklarda kısmi değişikliklere gittiğini hatırlatan Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü:
Oysa hem iç talebin bir miktar daha canlandırılması hem de ihracat artışı amacıyla rekabetçi döviz kurlarından uzaklaşılmaması, bunun için de faiz oranlarında düşüş yapılması gerekiyordu. Sadece zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilecek miktarın artırılmış olması bankalara avantaj sağlanmasından öte bir sonuç doğurmayacaktır.
Bir taşla çok kuş
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, 2012de küresel ve ulusal düzeyde ekonomide yavaşlamanın belirginleştiğini, bu sürecin yeni teşvik sistemiyle avantaja dönüştürülebilmesi ve dış girdi bağımlılığının azaltılması için faizlerin düşürülerek kurların rekabetçi düzeyde kalması gerektiğini savundu. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayanın üretici ve ihracatçıların taleplerini iyi bildiği için Merkez Bankasının faizleri değiştirmeme kararını olumlu bulmadığını da ifade eden Yorgancılar, Merkez Bankasına şu çağrıyı yaptı:
Oldukça iyi dizayn edilmiş yeni teşvik sistemine Merkez Bankası düşük kredi faizi için katkı verirse yatırımlardaki artış hızlanacaktır. Merkez Bankasının yüzde 11,5 olan gecelik borç verme faizini aşağıya doğru indirmesi, bir taraftan beklentileri olumlu yönde etkileyecek diğer taraftan da bankaların kredi faizlerini düşürmesine imkan verecektir. Merkez Bankasının yüzde 5 ile yüzde 11,5 arasında olan faiz koridorunu öngördüğü çeşitli riskler nedeniyle daraltmak istememesi anlaşılabilir bir durum. Ancak buna devam edilmek isteniyorsa mevduatlar için ayrılan zorunlu karşılıkların azaltılması yoluyla kredi verilebilir fonların artırılması ve faizlerde düşüş sağlanabilirdi.
Ender Yorgancılar, Merkez Bankasının ya interbank faizlerini ya da zorunlu karşılıkları düşürerek özellikle reel sektöre yönelecek kredi imkanlarını genişletmesini isterken, Bu süreçte, iç talepte de bir miktar artış yaşanacak olması büyüme hızını artırarak işsizlikteki gerileme sürecinin devamına katkı yapılabilir. Dolayısıyla daha düşük enflasyon-daha düşük işsizlik bileşimi gerçekleşmiş olur. Ayrıca dünya genelinde artan faiz arbitrajı olanakları çerçevesinde gözde konuma gelen Türkiyeye sıcak para akışı ve bunun getireceği kur gerilemesi de engellenir. Görüldüğü gibi faiz indirimi ekonomimiz için bir taşla çok kuşun vurulmasına imkan sağlayacaktır dedi.