Yazı Boyutu:
EGE-KOOP Genel Başkanı Hüseyin Aslan, açıklanan ilk üç aylık büyüme rakamları ile inşaat sektörünün ciddi bir daralma içerisinde olduğunun ortaya çıktığını söyledi. 2011 yılının ilk üç ayında yüzde 15 oranında büyüyen sektörün bu yılın ilk üç ayında yüzde 2.8lik orana gerilediğine dikkati çeken Aslan, İnşaat sektörü ekonominin motoru konumundadır. 120ye yakın sektörü doğrudan ilgilendiriyor, 300 sektöre de etki ediyor. Tıkanıklığı aşmak için sektörün desteklenmesi şart. dedi.
İzmirin konut devi EGE-KOOPun Genel Başkanı Hüseyin Aslan, son dönemde ekonomide yaşanan durgun süreci, inşaat sektörünün yaşadığı daralmaya bağladı. Milli gelir içindeki payı yüzde 5.8 gibi önemli bir oran olan inşaat sektörünün geçen yılın ilk üç ayında yüzde 15.3 büyümesine rağmen bu yılın aynı döneminde oranın yüzde 2.8lere gerilediğini bunun da sıkıntıyı açıça gösterdiğini belirten Aslan, Hükümetin, Avrupanın yaşadığı kriz ve ortadoğuda yaşanan gerilimli süreç dolayısıyla üretimde frene basması bu olumsuz gidişatın nedeni olmuştur. Sektör önce duraklamış sonra da daralmıştır. İnşaat sektörü ülke ekonomisinin motoru konumundadır. 120ye yakın yan sektörü doğrudan beslerken 300 alt sektöre de yine kazanımlarda bulunuyor. Böylesi devasa bir etki alanı sözkonusu olunca da ülke ekonomisinin tümü zincirleme bir şekilde etkileniyor ve makro dengeler olumsuzlaşıyor. dedi.
İNŞAAT SEKTÖRÜNE DESTEK ŞART
Hükümetin temkinli hareket etme politikasını uzun süreye yaymasının mevcut sıkıntıyı daha da artıracağı uyarısında bulunan Aslan, ekonomik durgunluğu aşmanın en başlıca yolunun inşaat sektörüne destekten geçtiğini vurguladı. Yine yılın ilk çeyreğinde tüketim harcamalarında da herhangi bir artışın yaşanmadığını, bunun da üretimi etkilediğini kaydeden Aslan, Çok daha zor günlerde olmayışımızın nedeni ihracatımızın artışı olmuştur. İhracatın milli gelirdeki payı yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.5 oranında artarak yüzde 13.2ye yükseldi. İthalatın hızının kesilmesi, döviz harcamalarının azalmasıyla küçülen cari açığı da olumlu gelişme olarak öngörebiliriz. Çünkü bu ihracattan kaynaklanan sağlık bir büyümeyi getirecektir. diye konuştu.
ORTA GELİR ORTA DEMOKRASİ DEMEKTİR
Aslan, TÜSİAD ve MÜSİADın hükümete yönelik orta gelir tuzağı uyarısını da değerlendirdi. Kişi başında düşen milli gelirin 10 bin dolar olduğu 2007 yılından bu yana herhangi bir artış kaydedemediğini, 2014e kadar da bunun sözkonusu olmadığını ifade eden Aslan, Oysa Hükümetin 2023 yılı hedefinde Fert Başına Düşen Milli Gelir 25 bin Dolar olacak, Türkiyede Gayri Safi Yurt İçi Hasıla da Dünyada ilk 10 ülke arasına girecek. Eğer bu süreci daha işler hale getirmezsek Türkiye uzun yıllar Orta Gelirli Ülke Kategorisinde kalacak ve maalesef Yüksek Gelirli Ülke Kategorisine geçmesi zorlaşacak. Bu sadece ekonomimizi de etkilemeyecek. Çünkü Orta Gelirli Ekonominin varacağı nokta Orta Düzeyde Demokrasi olacak. dedi.