ASLAN VE EKİBİ GÜVEN TAZELEDİ

  • 0
  • 1.346
Yazı Boyutu:

Yüzde 100’e yakın oranında katılımın gerçekleştiği Ege-Koop Genel Kurulu, siyaset ve yerel yönetim zirvesi şeklinde geçerken; Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan önderliğindeki Yönetim ve Denetim Kurulu, güven tazeledi.

RTÜK Uzman Denetçisi Yusuf Turan’ın divan başkanlığında gerçekleştirilen Ege-Koop 27. Olağan Genel Kurulu’nda, maddeler halinde bilanço, çalışma raporu, gelir-gider hesapları tablosu görüşmeye açıldı. Genel Kurul’un oylamasına ayrı ayrı sunulan bilanço, çalışma raporu, gelir-gider hesapları tablosu, oybirliği ile ibra edildi. Ege-Koop Yönetim ve Denetim Kurul ayrı ayrı aklanmış oldu. 2011 Yılı Çalışma Programı ve Tahmini Bütçesi de oybirliği ile kabul edildi.

Oybirliği ile aklanan Ege-Koop Yönetim Kurulu’nun Genel Başkanı Hüseyin Aslan, kendilerine gösterdikleri güven nedeniyle delegelere teşekkür etti.

Hüseyin Aslan Başkanlığındaki Ege-Koop Yönetim Kurul Üyeleri; Ayşe Hergül, Nezih Yalman, Sadi Geçim, Boray Akar, Zehra Ersaçan ve Ali Parlaklar olurken, Denetim Kurulu Üyeliği’ne Bekir Metin Karadayı, Özgür Murat Kaynar, Tankut Ateşer de yerlerini korudu.

 27. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştiren Ege-Koop’un Yönetim, Denetim ve Danışma Kururlu Üyelerinin yanı sıra siyaset, basın ve iş dünyasından tanınmış isimlerin de yer aldığı Genel Kurul, siyaset ve yerel yönetim zirvesi şeklinde gerçekleşti. Toplantıda; CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, İzmir Gaz Genel Koordinatörü Halil Tataş, İzmir Kent Federasyonu Genel Başkanı Turgay Yokuş, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Koçali Al ile Ankara Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Ümit Gürtuna’nın yanı sıra Maya Tanıtım Yönetim Kurulu Başkanı Erol Yaraş, Doğan Gazetecilik Ege Bölge Yayın Danışmanı Hamdi Türkmen, Vahap Dabakan Yeni Şafak Gazetesi İzmir Temsilcisi, Gözlem Gazetesi İmtiyaz Sahibi Çetin Gürel, Sabah Gazetesi İzmir Temsilcisi Ünal Ersözlü de hazır buludu.

Ege-Koop’un geride bıraktığı 26 yıllık faaliyet dönemini değerlendiren Genel Başkan Hüseyin Aslan, “Ege-Koop; tıpkı bir bisiklet sürücüsü gibi sürekli pedal çevirdikçe hızlanmakta ve bir maratoncu gibi koşmakta, koştukça nefesi açılmakta ve yeni projelerle hızını daha da artırmaktadır” dedi.
Ege-Koop'un 27. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) açıkladığı son rakamları hatırlattı, Türkiye'nin içinde bulunduğu genel durumu değerlendirdi. İktidar ve mevcut hukuk sistemini de ağır bir dille eleştiren Batum, Ege-Koop'un düzenlediği panel, eğitim semineri ve konferansları işaret edip, halkı bilinçlendirme görevini Ege-Koop gibi sivil toplum örgütlerinin yerine getirdiğini söyledi, iktidar baskısının yarattığı mevcut boşluğu da bu gibi kurumların doldurduğuna dikkat çekti.

Batum: “Türkiye, Avrupa ülkelerine göre insani gelişmişlik hedefinde oldukça gerilerde”
Ege-Koop'un 27. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Türkiye'nin içinde bulunduğu genel durumu değerlendirdi. İktidar ve mevcut hukuk sistemini de ağır bir dille eleştirdi. Batum, Ege-Koop'un düzenlediği panel, eğitim semineri ve konferansları işaret edip, halkı bilinçlendirme görevini Ege-Koop gibi sivil toplum örgütlerinin yerine getirdiğini söyledi, iktidar baskısının yarattığı mevcut boşluğu da bu gibi kurumların doldurduğuna dikkat çekti. Batum, "Türkiye, milli gelir payı açısından dünyanın 16. büyük ekonomisine sahip bir ülkelerinden biri. Fakat UNDP'nin açıkladığı rakamlara göre de Türkiye, insani gelişmişlik endeksinde dünyada 83. sırada yer alıyor. Bu sıralamaya göre Türkiye, Avrupa ülkelerine göre insani gelişmişlik hedefinde oldukça gerilerde. Siz bu gerçeği görmezden gelirseniz, Türkiye'nin bu sıralamada ilk 20'ye girmesini istemiyorsunuz demektir. Ancak Türkiye, önüne böyle bir hedef koymuş değil. UNDP'nin bu rakamları saptarken belirlediği kriterler; insanların hayatta kalma yaşı, gelir dağılımı, iş gücü, okur-yazar oranı, kadınların sosyal ve siyasal hayata katılımı, basın özgürlüğü, insan hakları, ihlali, sağlık hizmetlerine ulaşmak, işsizlik vb. Aslında tüm bu kriterler göz önüne alındığında gerçek rakamların saptanması halinde eminim Türkiye daha da gerilere düşer" dedi.

Batum: “Ülkedeki mevcut sorunlar, hukuk sistemindeki bozukluktan kaynaklanıyor”
Ege-Koop’un düzenlediği panel, seminer ve konferanslara dikkat çeken Batum, sosyal devletin yerine getirmesi gereken halkı bilinçlendirme sorumluluğunu, Ege-Koop gibi konut yapı kooperatifleri üst birliği olan bir sivil toplum örgütlünün yerine getirdiğini söyledi. Ülkedeki mevcut sorunların hukuk sistemindeki bozukluktan kaynaklandığını dile getiren Süheyl Batum, söz konusu sistemin düzeltilmediği sürece Tükiye’nin mevcut koşullardan ve baskı ortamından sıyrılamayacağını kaydetti. Batum, “Avrupa’daki raporlarda, Türkiye’nin 83. ya da daha gerilerde oluşu, ülkenin hukuksal sistemindeki bozukluktan kaynaklanmaktadır. Hukuk sistemindeki bozukluk düzeltilmediği sürece Türkiye bu sıralamalarda yukarı çıkamaz, ilk 20’ye giremez. Hukuk sisteminde bozukluk olan bir ülkede yaşayanlar haklarını arayamazlar. Çünkü burada böylelerine gaz bombası veriyorlar, jop veriyorlar, dayak veriyorlar. Tıpkı tekel işçileri, üniversite öğrencileri gibi… Böyle sistemlerde telefon dinlemeleri bile meşru hale gelir, hakkınızda açılan davalarda da iddianamelerinizde çok saçma ibareler yer alır. Hakkınızı aramazsanız iddianamenizde de bu saçma ibareler yer almaz. Sosyal devlet olma gerekliliklerini yerine getiremeyen hükümete göre devlet, bir tek konut yapar. Ancak devletin konut yapma yükümlülüğünü üstlenen ve 26 yılda 100 bin kişiye sağlıklı koşullarda insanca yaşayabileceği konutlar üreten Ege-Koop gibi kurumlar düzenlediği sosyal etkinliklerle de halkı bilinçlendirme sorumluluğunu yerine getirerek sosyal devletin yapması gereken işi de yapmış bulunuyor. O yüzden mevcut koşulları düzeltip insani gelişmişlik endeksinde ilk 25 in içine girmemiz gerekiyor. Bu hedefi gerçekleştirmediğimiz sürece çocuklarımız için gençlerimiz için geleceğimiz için en önemlisi Türkiye için bir şey yaptık diyemeyeceğiz. O yüzden onlara fırsat vermemeli bunun hesabını sormalıyız” diye konuştu, Ege-Koop’a bundan sonraki yıllar için de başarılar diledi.

Aslan: “Ege-Koop, orta ölçekte 20 ilden daha büyük bir ili İzmir’e kazandırdı”
Ege-Koop’un 26 yıllık kurumsal yaşamında, 100 bin kişinin sağlıklı bir ortamda insanca yaşam sürdürdüğü ve orta ölçekte 20 ilden daha büyük bir ili İzmir’e kazandırdığına dikkat çeken Hüseyin Aslan, Ege-Koop’un projelerini İzmir’den çıkarmaları halinde İzmir’in görünümünün farklılaşarak çarpık kentleşmenin ve gecekondulaşmanın iç karartıcı fotoğrafının da ortaya çıkacağını söyledi. Aslan, “Ege-Koop’un oluşturduğu yeşil çevre dokusuyla, her türlü alt yapısıyla İzmir’i süsleyen 7 modern kent parçasını yok sayarsak; İzmir’in görünümü farklılaşır, silüeti değişir, sosyal dokusu başkalaşır ve böylece çarpık kentleşmenin ve gecekondulaşmanın iç karartıcı fotoğrafı da ortaya çıkar. Ege-Koop; 26 yıllık kurumsal yaşamında, 100 bin kişinin sağlıklı bir ortamda insanca yaşam sürdürdüğü ve orta ölçekte 20 ilden daha büyük bir ili İzmir’e kazandırmıştır” diyerek yerel yönetimleri de ağır bir dille eleştirdi.

Ege-Koop’un en önemli becerisi; krizden başarı çıkarmaktır
26 yılda 1 milyar 320 milyon dolarlık yatırım hacmi ve sadece 2010 yılında gerçekleşen 150 milyon TL’lik yatırım tutarının, kriz koşullarında bile Ege-Koop’un tartışmasız başarısının en çarpıcı kanıtı olduğunu vurgulayan Aslan, genel kurullarda her çakılın ve dökülen her harcın hesabını veren şeffaf bir yapıya sahip olduklarını hatırlattı. Aslan, “Ege-Koop’un en önemli becerisi; krizden başarı çıkarmaktır. Çünkü Ege-Koop, en önemli yatırımlarını yoğun iflasların yaşandığı, sektörlerin beklemede kaldığı, piyasalarda yaprak kıpırdamadığı, ekonomik kriz ortamlarında yapmış, konutları öngörülen süreden 2-3 yıl önce ve emsallerine göre yüzde 30 daha az maliyetle tamamlamıştır. Üstelik hiçbir kooperatifte örneği görülmediği şekilde ortaklarına 5-16 bin lira arasında para iadesi yapmıştır. Ege-Koop’un son 5 yıllık yatırım tablosu; 2006’da 27.8 milyon TL, 2007’de 103 milyon TL, 2008’de 50 milyon, 2009’da 110 milyon TL ve 2010’da da 150 milyon TL’dir. Bu da kriz koşullarında bile Ege-Koop’un tartışmasız başarısının en çarpıcı kanıtıdır” dedi.

Seyrek’e öğrenci köyü müjdesi
Genel Kurul’da yaptığı açımlamada Villakent projesinin bulunduğu Seyrek Beldesi’nde hedef kitlesi Gediz Ünivevrsitesi olan “Öğrenci Köyü” kurma müjdesi veren Aslan, “Dur durak bilmeden koşan Ege-Koop; bu kez de, Türkiye’nin en büyük bahçeli konut projesi olan Villakent’te hedef kitlesi Gediz Üniversitesi olan ‘Öğrenci Köyü’ kurmayı hedefliyor. Gediz Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Seyfullah Çevik’le yaptığımız görüşmede, “Öğrenci Köyü” kurmanın yanında, Villakent’teki sportif ve sosyal donatı alanlarının da ortak kullanımı konusunda prensip kararına vardık. Bu girişim; Ege-Üniversitesi ile talep örgütlenmesini yaptığımız 25.Yıl Konutları’ndan sonra, Ege-Koop-Üniversite işbirliğinin ikinci adımıdır” diye konuştu.

İnşaat sektörü krizde
İnşaat sektörünün üretim, pazarlama, talep daralması ve biriken konut stoku açısından ciddi sorunlar yaşadığını da hatırlatan Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, sektördeki bu problemlere Hükümet ve belediyeler tarafından kalıcı çözüm getirilmesi gerektiğini söyledi. Aslan, “İnşaat sektörü; sadece ekonomik büyümede belirleyici olan, enflasyonla ve işsizlikle mücadelede etkili rol oynayan bir sektör değil; aynı zamanda sosyal yapımızı da etkileyen bir sektördür. DPT’nin rakamlarına göre kriz öncesinde Gayri Safi Milli Hasıla’da yüzde 6,5’luk bir paya sahip inşaat sektörü, 2009’da yüzde 4,2 seviyesine gerilemiştir. Bu tablo; imalat aşamasında 200-240 alt sektörü de kapsayan inşaat sektöründeki daralmayı göstermektedir. Öte yandan; konut satışlarındaki KDV oranının, sigorta primlerinin, tapu harçlarının, inşaat malzemelerinden alınan vergilerin ve belediye tarafından alınan ruhsat, otopark, yol, kanal katılım bedelleri gibi harçların yüksek oluşu da sektör için ciddi bir problemdir. Bu kalemlerde mutlaka sektör lehine düzenleme yapılmalı, vergiler ve harçlar düşürülmelidir. Sektördeki bu problemlere Hükümet ve belediyeler tarafından kalıcı çözüm getirilmelidir” diye çağrıda bulundu.

“Belediyeler, inşat ruhsatlarını adeta ‘haraç’ alır gibi belirleyip tahsil ediyor”
Geçen yıl gündeme getirdiği ve hala uygulamaları devam eden inşaat ruhsat bedelleriyle ilgili eleştirilerini dile getiren Hüseyin Aslan, “Belediyelerin keyfi şekilde adeta ‘haraç’ alır gibi belirleyip, tahsil ettikleri inşaat ruhsat ücretleri; hem çoğunluğu dar ve sabit gelirli olan kooperatif ortaklarını hem de inşaat sektörünü ciddi şekilde sıkıntıya sokmaya devam etmektedir. Kaldı ki; uygulamada da ölçüsüzlük, adaletsizlik ve eşitsizlik vardır. Örneğin; bir belediye bir konut projesinde inşaat ruhsat ücreti olarak daire başına bin 200 TL alırken, bir başka belediye de 16 bin TL’lere varan ruhsat harcı bedeli talep edebilmektedir. Yani belediyeler yetkileri olmadığı halde ‘Proje Onay Harcı’ adı altında önemli miktarda ruhsat harcını artırarak bedel talep edebilmektedir. Bunda bir hakkaniyet yoktur. Bu konuyu sonuçlanıncaya kadar bıkmadan gündeme getirmeye devam edeceğiz, ayrıca sorunun çözümü için Bakanlık nezdinde de çalışmalar sürdürdüğümüzü de bilmenizi isterim. Bunun yanında ayrıca sorumluluk taşıyan Yapı Denetim Şirketi de, yüzde 3’lük bir para almaktadır. Kaçak gecekondudan bedel alınmamakta öte yandan yasal inşaatlar ise ‘haraç’ alır gibi cezalandırılmaktadır. Belediyeler; inşaat yapı ruhsat ücretini makul seviyeye, ödenebilir bir düzeye indirmeli, ayrıca belediyeler arasındaki farklı uygulamalar da kaldırılmalıdır. Yapı Denetim Şirketleri de yüzde 3’lük oranı aşağı çekmelidir” şeklinde hem Belediyelere hem de Yapı Denetim Şirketlerine çağrıda bulundu. 

Ege-Koop, kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm projelerini hazırlamak üzere bir komisyon kuruyor
Özellikle İzmir gibi büyük kentlerin gecekondulaşma olgusuyla ve kaçak yapılaşmayla “yağ lekesi” gibi çirkin bir görüntü verdiğini dile getiren Aslan, kalıcı ve kapsamlı çözümün; kentsel yenileme ve kentsel dönüşümle mümkün olduğunu söyledi, bunun da ancak; merkezi Hükümet, TOKİ, Belediye ve Ege-Koop gibi kendisini kanıtlamış bir kooperatif üst birliğinin ortak projesiyle mümkün olabileceğini kaydetti. Önümüzdeki günlerde Ege-Koop olarak kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm projelerini hazırlamak üzere bir komisyon kurarak çalışmalara başlayacakları bilgisini de veren Aslan, bugüne kadar ihmal edilen İzmir’de, Ege-Koop’un tek başına kentsel yenileme ve kentsel dönüşümü gerçekleştirmesinin olanaklı olmadığını işaret etti, Belediyelerin de kentsel dönüşüm sürecinde mutlaka aktif bir şekilde rol almaları gerektiğini sözlerine ekledi.

 “Demokrasimize ve geleceğimize sahip çıkalım”
Haziran 2011’de gerçekleşecek olan genel seçimle ilgili olarak da görüşlerini dile getiren Aslan, Türk halkının gerçek gündeminde yoksulluk, açlık, işsizlik, yolsuzluk, gelir dağılımı adaletsizliği, kayırmacılık, toplumsal kutuplaşma ve ayrışma gibi konular varken, siyasilerin gündemini ise “Anayasa değişikliği, başkanlık sistemi, türban, Kürt sorunu ve karşılıklı suçlamalar”ın oluşturduğunu söyledi. 
Her geçen gün Türkiye’nin gerçek gündeminden uzaklaşarak seçime gittiğine dikkat çeken Aslan, demokrasimize ve geleceğimize sahip çıkma çağrısında bulundu. Demokrasinin ete-kemiğe bürünmesinin, seçim kanunuyla adil bir seçim sistemiyle çok yakından ilgili olduğunu belirten Hüseyin Aslan, “Seçim sistemindeki çarpıklık ve makul olmayan yüzde 10’luk seçim barajından ötürü ‘yönetimde istikrar’ adına ‘temsilde adalet’ kurban edilmiştir. Haziran 2011’deki seçimler, ülkemiz ve demokrasimiz için yaşamsal bir önem taşımakta, yurttaşların sofrasını, çocuklarının geleceğini çok yakından ilgilendirmektedir. Seçimlerin yapılması kadar adil ve eşit bir ortamda ve “dürüstlük” içinde yapılması büyük önem taşımaktadır. Seçimlere katılma oranı ve seçim sonuçları, yurttaşların demokrasi bilincinin düzeyini göstermektedir. Ayrıca kitle iletişim araçlarının tarafsızlığı ve sandık güvenliği seçimlerin ‘meşruiyeti’ için gerekli hususlardır. Yurttaşlık bilinciyle baskısız bir ortamda oyumuzu kullanalım, demokrasimize ve geleceğimize sahip çıkalım” dedi.

Uluç: “Türkiye, tam bir korku tüneline girmiş durumda”
Genel Kurul Toplantısında konuşan Ege-Koop Danışma Kurulu Başkanı Öcal Uluç ise 27 yıl boyunca Ege-Koop ailesinin bir ferdi olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi, Tükiye’deki baskı ortamından kaynaklanan sıkıntılara dikkat çekti. Uluç: “Malesef bugün Türkiye’de üniversiteler ve sivil toplum örgütleri büyük bir baskı altında, tam bir korku tüneline girmiş durumda. O yüzden gerçekleri halka anlatmak, bu bayrağı taşımak iki kişiye kaldı. Birincisi muhalefet partileri, ikincisi sivil toplum örgütleri. Düzenlediği paneller, çağırdığı ünlü isimlerle bu bayrağı göklerde dalgalandıran bir kurumdur Ege-Koop. O yüzden 27 yıldır bu kurumun içindeyim ve yaşım elverdiği sürece burada olacağım” dedi.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Çiğli’de Coşkulu 1 Mayıs Kutlaması

1 Mayıs'ta çalışanlarıyla bir araya geldi

Emeğin gücüyle geleceği inşa edeceğiz!

Bize her yer Taksim

Meydanlar bizimdir

Çeşme’de 1 Mayıs coşkusu

Arşiv