2006dan bu yana Atinada yaşamını sürdüren, Türkçe ve Yunanca şarkılarla kendini Egenin öteki yakasında kendini çok sevdiren İzmirli bir genç kız
1982 İzmirde doğan, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarına girtiği sırada Yunan Antenna televizyonunun müzik yarışmasına aday bulmak için 2006da Türkiyeye gelişiyle yapan Fide Köksal, büyük bir cesaret örneği gösteren Atina yolunu tuttu. Köksalın sevimli hareketleri yarışmayı izleyen Yunan halkı tarafından gayet sempatik bulununca oradaki macerasının boyutu değişti. Gazino teklifleri gelmeye, çoğalmaya başladı. Çoğaldıkça Yunanistanda daha da tanındı. Yunanistandaki kulüplerde, gazinolarda, halk konserlerinde Zeytinyağlı Yiyemem Aman, İzmirin Kavakları, Telli Turna gibi şarkılarla Anadolunun havasını öte yakada estirdi. Atinada, Selanikte, Rodosta ülkenin popüler müzisyenleriyle sahne aldı. Müzikte kendini kanıtlayınca Yunanistanın önemli yazarlarından Dido Sotiriyunun ünlü romanı Benden Selam Söyle Anadoluya popüler bir uyarlamayla televizyon dizisine çekilirken, müzikler için Köksalın da kapısı çalındı
Geçtimiz günlerde Tarihi Havagazı Fabrikasında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Çim Konserleri nin konuğu oldu ve iddia ettiği gibi adeta İzmiri sallayan Fide Köksal ile hem İzmiri gezdik hem de müzikten, siyasetten ve ekonomiden, aşktan konuştuk
BİZİMİZMİR: İZMİRDEN ATİNAYA UZANAN BİR YOL. ANLATIRMISIN?
FİDE: Tabii ki
Atinaya uzanan yolculuğum istanbuldan oldu. Marmara Üniversitesi İngilizce Siyaset Bilimi Okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikal bölümüne girmiştim. Seçme yapıldı 2006da Yunan Atena televizyonu FameStory adlı bir televizyon programı beni seçti. Yarışma evinde iki ay kaldıktan sonra halkın ilgisi sahne tekliflerinin getirmeye başladı. Bu, benim için bir hayat eğitimi oldu. Aileme konuyu aktardım. Atinada yaşayacağımı bildirdim ve kaldım
BİZİMİZMİR: TANIMADIĞIN BİR ÜLKE, BİLMEDİĞİN BİR DİL?
FİDE: 2006ya kadar hiç Yunancam yoktu, merak bile etmemiştim. Kişiliğim gereği uçağa bindiğim andan itibaren Şu nedir? Bu nedir? Ne demektir diye diye soruyor, küçük küçük notlar alıyordum. Baktım ki aklımda tutabiliyorum not tutmayı bıraktım. Şu anda okuyorum, yazıyorum. Çünkü okuduktan ve konuştuktan sonra yazmak o kadar zor değil. Zaten onlar da günlük yazışmalarda onlar bile latin karakterler kullanıyorlar.
BİZİMİZMİR: TÜRKÇE İÇİN NE YAPIYORSUNUZ?
FİDE: Tabii ki Yunancaya gösterdiğim özeni kendi dilime de gösterdim. Çok sık yazıyordum ki Türkçem den kaybım olmasın diye.
BİZİMİZMİR: ÇOK ÇALIŞTINIZ MI?
FİDE: Tabii ki. Yabancı bir yerdesin, yabancısın. Çok çalışmak gerekiyordu. İşim hep ön plandaydı. Sadece müzik var dı. Usta müzik adamlarıyla çalışmayı tercih ettim. Popüler isimlerle sahne aldım. 3 yılın sonunda kendi orkestramı kurarak tek başıma konserler vermeye başladım. Hem Yunanca Hem Türkçe şarkıları söylüyorum. Onların çok hoşuna gidiyor ve ben de orada yaşamaya devam ediyorum.
En güzel konserlerimi, en duygusal konserlerimi Yunanistanın köylerinde vermişimdir. Çünkü o köylerde yaşayan insanlar oralara daha az sanatçı gittiği için ilgiyle ve sevgiyle dinliyorlar. İnsanların gözlerinin içinden size nasıl baktıklarını farkedebiliyorsunuz. Bizim bundan aldığımız haz da tabii ki daha farklı. Değer verildiğini hissetmek. Orada bulunduğunuz için minnettar olmak. Değer verildiğini hissetmek. Bizim işimiz hizmet sektörü. Biz işimiz sadece eğlendirmek değil, iyi vakit geçirtmek değil, bizim işimiz insanlarla paylaşım alanı yaratmak. Yunanistanda herhangi bir dükkana gidip alışveriş yapamamak çok kötü. Çünkü Cumartesi günleri 15.00 16.00da dükkanlar kapanıyor. Pazar kapalı ve insanlar çekip bir yerlere gitmiş
BİZİMİZMİR: KENDİNİZİ ÇOK KOLAY KABUL ETTİRDİNİZ Mİ ?
FİDE: Benim için kolay oldu. Çünkü ben orada yaşamayı ve çalışmayı kafaya koymuştum. Türk olmanın büyük avantajını gördüm. Belki de yaptığım meslekten ötürü. İnsanlara şarkılarla seslendiğim için, iyi niyetle bir şeyler yapmak istediğim için onlarda bunun karşılığını fazlasıyla verdi, beni çok benimsediler, sahiplendiler. O kadar benimsendikm ki çoğu kişi neden vatandaşlık almadığımı sormaya başladı. Biz senin sayende Türk insanlarını daha yakından tanıdık. Bizlere Türkleri çok sevdirdin. Türkiyeyi böyle bilmiyorduk demeye başladılar. Dolayısıyla bu çok gurur verici bir şey. İnsanları bir araya getiren bir olgu.
Ortak şarkılar ve Ortak Kültür gerçekten şarkılarda çok ça hissedilen bir şey, insanları bir araya getiren olgu müzik. Yıllarca türküler, şarkılar söylemişiz, beraber yaşamışız ve bir çok deyim. Çok fazla ortak kelimemiz var. Kendimizi ifade ediş şeklimiz birbirine çok benziyor. Deyimlerimiz aynı. Birçok seyin direk karşılığını İngilizcede bulamazken Türkçe yunanve veyunanca Türkçe yapabiliyorum. Dalayısıyla bu şarkılar, bu yaşanmışlıklar, bir ortak tarihi paylaşmak iki yakayı müzik üzerinden birbirine çok yaklaştırıyor. Bir siyaset bilimcisi olarak bir şey yapmıyor olabilirim ama müzik üzerinden bunu çok daha iyi bir şekilde, çok daha farklı bir şekilde yerine gerçekleştirebiliyorum.
BİZİMİZMİR: ÖZLEM DERSEK?
FİDE: İzmiri çok özlüyorum. Havasını, suyunu, sokaklarını özledim. Kendi insanımı ve tprağımı özledim. Ailemi, arkadaşlarımı özledim. Hele hele de Babaannemin yemeklerini. Alsancağı Kordonu, buradaki rahatlığı özledim. Çünkü orada Cumartesi Pazar çıkıp alışveriş yapamıyorsun.
BİZİMİZMİR: ALBÜM ÇALIŞMANIZ OLDU MU? OLACAK MI?
FİDE: Solo olmamakla birlikte albüm çalışmalarım var. Sinema ve Müzik sektörünün önde gelen isimlerinden Mimis Plessas. Yüzlerce şarkısı var. 200den fazla sinema filmine imza atmış bir kişi. 87 yaşındaki Mimis Plessas. Konserine gitmiştim. Konserden sonrasında kulisinde ziyaret ederek. Onu şaşırtan soruyu sordum. Sizin şarkılarınız neden Türkçede yok? Şaşırdı. O zaman al dedi istediğin şarkıya Türkçe yaz, çalış kayıt edelim dedi. Bridges (Köprüler) adını verdiğimiz bu albümü piyano ve vokal olarak yaptık. Ağırlıklı olarak söz yazıyorum. Düşündüğüm albüm Türkçe, Yunanca, İngilizce olacak. Kayıtlar İstanbul ve Atinada olacak. Sözleriniben yazacağım, müziklerini ise Türk ve Yunan besteciler yapacak. Kışa girerken çıkarmak istiyoruz.
BİZİMİZMİR: AŞK VAR MI AŞK???
FİDE: Herkes bana bu soruyu soruyor. Evet aşığım ama işime. Atinaya gidiş sebebim, kalma sebebim de işime olan aşkım. Gerçekten bu işi aşkla yapan insanlardanım. Aşk duymadıkça iyi yapılamayacak mesleklerden bir tanesi. Daha doğrusu iyi yapılamayacak mesleklerden. Sahte duracak ve insanların onu anlayabileceği bir meslek. Yakışmayan bir giysi gibi. Her şarkıcı sahneye çıktığında o sahneyi bir kıyafet gibi giyiyor üzerine. Kimi şarkı daha iyi duruyor, kimisi eğreti, kimisi, uzun, kimisi kısa. Ama onu ifade edebilmeniz çok önemli.
BİZİMİZMİR: AB YUNANİSTANI TEMBEL OLARAK NİTELEDİ. NE DİYORSUN?
FİDE: İlk oraya gittiğimde yaşam şekillerine alışma zorluğu çekmiştim. İşyerleri Pazartesi, Çarşamba günleri 15.00te kapanıyor. Diğer günler öğle aralarında Siestaları var. Cumartesi Pazar açık yer bulmak mümkün değil. Bende diyordum bu ekonomi nasıl yürüyor? Yürümüyormuş. Haklı olabilirler.
BİZİMİZMİR: YUNANİSTANDA YAŞANAN KRİZİN YANSIMALARI İLE İLGİ İNE DİYECEKSİNİZ?
FİDE: Biz eğlence sektörü olarak direkt etkisini gördük. Tabii diğer sektörlerde de öyle. Daha önce haftada 5-6 gün çalışan mekanlar bile haftada iki gün olunca bile mutlu oluyorlar. Halkta bir korku yarattı. Bir panik ortamı var. Binlerce kişi gösterilere katılıyor. Çünkü devlet politikası olarak halka ekonomik bir yük yüklendi. Vergiler çok yükseltildi. Çok sayıda insan işten çıkarıldı. İnsanlar git gide bunun etkisini günlük hayatta çok fazla hissetmeye, tepki vermeye, seslerini yükseltmeye başladı. Bu poliktikayı yanlış buluyorlar. Bunun sonuç vermeyeceğini ve bu krizden çıkamayacaklarını düşünüyorlar. Panik ve korku ortamı yarattı. Bu da Suç oranını yükseltti. Hükümete güven duygusu yok. Çoğu insan oy bile vermedi. Çünkü hangisine oy versem değişmeyecek diyorlar, Yunanistanın bir yerinin yanısıra Atinada çok sayıda göçmen var. Göçmenlere de yeterince iyi davranılmıyor. Herkes birbirinden nefret eder halde. Memnuniyetsizlik ortamı gün geçtikçe artıyor.
BİZİMİZMİR: KRİZİN SİZİN İŞ DALINIZ İLE İLGİLİ YANSIMASI NASIL?
FİDE: Herkese olduğu gibi bana da yansıması çok oldu. Bir kere çalışma sayısı günü azaldı. Ücretler düştü. 5-6 gece iş yapan mekanların iş yaptığı gün sayısı 2ye 3e düştü. Şu andaki ekonomik gidişatı düzeltmek için yapılan fiyat politikaları da var. Örneğin bazı işletmeciler müşteriyi çekebilecek kampanyalar yaparken, kampanyanın yararına inanmayanlar sa kapatmaşı tercih etti. Ben de Türkiye için girişimlere, Türkiye ayağını geliştirmeye başladım. Kimbilir belki buraya taşınır Yunanistana gider gelirim.
BİZİMİZMİR: MEMLEKETİNE DÖNMEYİ DÖŞÜNMÜYORMUSUN?
FİDE: Bundan böyle yapacağım işlerde nerede bulunacağımı işimin gerekleri belirleyecek. Yani Atinada olduğu sürece Yunanistanda konserler vereceğim. Türkiye olduğu sürece Türkiyede bulunacağım. Bizim mesleğimiz sürekli bir seyahat, şehir şehir , ülke ülke, köy köy.