Atina'da bir Fide

  • 0
  • 3.503
Yazı Boyutu:

2006’dan bu yana Atina’da yaşamını sürdüren, Türkçe ve Yunanca şarkılarla kendini Ege’nin öteki yakasında kendini çok sevdiren İzmirli bir genç kız…

1982 İzmir’de doğan, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na girtiği sırada Yunan Antenna televizyonunun  müzik yarışmasına aday bulmak için 2006’da Türkiye’ye gelişiyle yapan Fide Köksal, büyük bir cesaret örneği gösteren Atina yolunu tuttu. Köksal’ın  sevimli hareketleri yarışmayı izleyen Yunan halkı tarafından gayet sempatik bulununca oradaki macerasının boyutu değişti. Gazino teklifleri gelmeye, çoğalmaya başladı. Çoğaldıkça Yunanistan’da daha da tanındı. Yunanistan’daki kulüplerde, gazinolarda, halk konserlerinde  ‘Zeytinyağlı Yiyemem Aman’, ‘İzmir’in Kavakları’, ‘Telli Turna’ gibi şarkılarla Anadolu’nun havasını öte yakada estirdi.  Atina’da, Selanik’te, Rodos’ta ülkenin popüler müzisyenleriyle sahne aldı. Müzikte kendini kanıtlayınca Yunanistan’ın önemli yazarlarından Dido Sotiriyu’nun ünlü romanı ‘Benden Selam Söyle Anadolu’ya’ popüler bir uyarlamayla televizyon dizisine çekilirken, müzikler için Köksal’ın da kapısı çalındı…

Geçtimiz günlerde Tarihi Havagazı Fabrikası’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Çim Konserleri” nin konuğu oldu ve iddia ettiği gibi adeta İzmir’i sallayan Fide Köksal ile hem İzmir’i gezdik hem de müzik’ten, siyasetten ve ekonomiden, aşktan konuştuk…

BİZİMİZMİR: İZMİR’DEN ATİNA’YA UZANAN BİR YOL.  ANLATIRMISIN?
FİDE: Tabii ki… Atina’ya uzanan yolculuğum istanbul’dan oldu. Marmara Üniversitesi  İngilizce Siyaset Bilimi Okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikal bölümüne girmiştim. Seçme yapıldı 2006’da Yunan Atena televizyonu FameStory adlı bir televizyon programı  beni seçti.  Yarışma evinde iki ay kaldıktan sonra halkın ilgisi sahne tekliflerinin  getirmeye başladı. Bu, benim için bir hayat eğitimi oldu.  Aileme konuyu aktardım.  Atina’da yaşayacağımı bildirdim ve kaldım…

BİZİMİZMİR: TANIMADIĞIN BİR ÜLKE, BİLMEDİĞİN BİR DİL?  
FİDE: 2006’ya kadar hiç Yunancam yoktu,  merak bile etmemiştim.  Kişiliğim gereği uçağa bindiğim andan itibaren “Şu nedir? Bu nedir?  Ne demektir diye diye soruyor, küçük küçük notlar alıyordum. Baktım ki aklımda tutabiliyorum not tutmayı bıraktım. Şu anda  okuyorum, yazıyorum.  Çünkü okuduktan ve konuştuktan sonra  yazmak o kadar zor değil. Zaten onlar da günlük yazışmalarda onlar bile latin karakterler kullanıyorlar.

BİZİMİZMİR: TÜRKÇE İÇİN NE YAPIYORSUNUZ?
FİDE: Tabii ki Yunanca’ya gösterdiğim özeni kendi dilime de gösterdim.  Çok sık yazıyordum ki  Türkçem den kaybım olmasın diye.

BİZİMİZMİR: ÇOK ÇALIŞTINIZ MI?
FİDE: Tabii ki. Yabancı bir yerdesin, yabancısın.  Çok çalışmak gerekiyordu.  İşim hep ön plandaydı. Sadece müzik var dı. Usta müzik adamlarıyla çalışmayı tercih ettim. Popüler isimlerle sahne aldım. 3 yılın sonunda kendi orkestramı kurarak tek başıma konserler vermeye başladım. Hem Yunanca Hem Türkçe şarkıları söylüyorum. Onların çok hoşuna gidiyor ve ben de orada yaşamaya devam ediyorum.
En güzel konserlerimi, en duygusal konserlerimi Yunanistan’ın köylerinde vermişimdir. Çünkü o köylerde yaşayan insanlar oralara daha az sanatçı gittiği için ilgiyle ve sevgiyle dinliyorlar.  İnsanların gözlerinin içinden size nasıl baktıklarını farkedebiliyorsunuz. Bizim bundan aldığımız haz da tabii ki daha farklı.  Değer verildiğini hissetmek. Orada bulunduğunuz için minnettar olmak. Değer verildiğini hissetmek. Bizim işimiz hizmet sektörü. Biz işimiz sadece eğlendirmek değil, iyi vakit geçirtmek değil, bizim işimiz insanlarla paylaşım alanı yaratmak. Yunanistan’da herhangi bir dükkana gidip alışveriş yapamamak çok kötü. Çünkü  Cumartesi günleri 15.00 – 16.00’da dükkanlar kapanıyor. Pazar kapalı ve insanlar çekip bir yerlere gitmiş…

BİZİMİZMİR: KENDİNİZİ ÇOK KOLAY KABUL ETTİRDİNİZ Mİ ?
FİDE: Benim için kolay oldu. Çünkü ben orada yaşamayı ve çalışmayı kafaya koymuştum. Türk olmanın büyük avantajını  gördüm. Belki de yaptığım meslekten ötürü. İnsanlara şarkılarla seslendiğim için, iyi niyetle bir şeyler yapmak istediğim için onlarda bunun karşılığını fazlasıyla verdi, beni çok benimsediler, sahiplendiler.  O kadar benimsendikm ki  çoğu kişi neden vatandaşlık almadığımı sormaya başladı. “Biz senin sayende Türk insanlarını daha yakından tanıdık. Bizlere Türkleri çok sevdirdin. Türkiye’yi böyle bilmiyorduk” demeye başladılar. Dolayısıyla bu çok gurur verici bir şey. İnsanları bir araya getiren bir olgu.
Ortak şarkılar ve Ortak Kültür gerçekten şarkılarda çok ça hissedilen bir şey, insanları bir araya getiren olgu müzik. Yıllarca türküler,  şarkılar söylemişiz, beraber yaşamışız ve bir çok deyim.  Çok fazla ortak kelimemiz var. Kendimizi ifade ediş şeklimiz birbirine çok benziyor. Deyimlerimiz aynı. Birçok seyin direk karşılığını İngilizcede bulamazken Türkçe yunanve veyunanca Türkçe yapabiliyorum.  Dalayısıyla bu şarkılar, bu yaşanmışlıklar, bir ortak tarihi paylaşmak iki yakayı müzik üzerinden birbirine çok yaklaştırıyor. Bir siyaset bilimcisi olarak bir şey yapmıyor olabilirim ama müzik üzerinden bunu çok daha iyi bir şekilde, çok daha farklı bir şekilde yerine gerçekleştirebiliyorum.

BİZİMİZMİR: ÖZLEM DERSEK?
FİDE: İzmir’i çok özlüyorum. Havasını, suyunu, sokaklarını özledim.    Kendi insanımı ve tprağımı özledim.  Ailemi, arkadaşlarımı özledim. Hele hele de  Babaannemin yemeklerini. Alsancağı  Kordonu, buradaki rahatlığı özledim. Çünkü orada Cumartesi Pazar çıkıp alışveriş yapamıyorsun.

BİZİMİZMİR: ALBÜM ÇALIŞMANIZ OLDU MU? OLACAK MI?
FİDE: Solo olmamakla birlikte albüm çalışmalarım var. Sinema ve Müzik sektörünün önde gelen isimlerinden Mimis Plessas.  Yüzlerce şarkısı var. 200’den fazla sinema filmine imza atmış bir kişi.  87 yaşındaki Mimis Plessas.  Konserine gitmiştim. Konserden sonrasında kulisinde ziyaret ederek. Onu şaşırtan soruyu sordum. “Sizin şarkılarınız neden Türkçe’de yok?” Şaşırdı. O zaman al dedi istediğin şarkıya Türkçe yaz, çalış kayıt edelim dedi. Bridges (Köprüler) adını verdiğimiz bu albümü piyano ve vokal olarak yaptık.  Ağırlıklı olarak söz yazıyorum.  Düşündüğüm albüm Türkçe,  Yunanca, İngilizce olacak. Kayıtlar İstanbul ve Atina’da olacak. Sözleriniben yazacağım, müziklerini ise Türk ve Yunan besteciler yapacak. Kışa girerken çıkarmak istiyoruz.

BİZİMİZMİR: AŞK VAR MI AŞK???
FİDE: Herkes bana bu soruyu soruyor. Evet aşığım ama işime.  Atina’ya gidiş sebebim, kalma sebebim de işime olan aşkım. Gerçekten bu işi aşkla yapan insanlardanım. Aşk duymadıkça iyi yapılamayacak mesleklerden bir tanesi. Daha doğrusu iyi yapılamayacak mesleklerden. Sahte duracak ve insanların onu anlayabileceği bir meslek.  Yakışmayan bir giysi gibi. Her şarkıcı sahneye çıktığında o sahneyi bir kıyafet gibi giyiyor üzerine. Kimi şarkı daha iyi duruyor, kimisi eğreti, kimisi, uzun, kimisi kısa. Ama onu ifade edebilmeniz çok önemli.

BİZİMİZMİR: AB YUNANİSTAN’I TEMBEL OLARAK NİTELEDİ. NE DİYORSUN?
FİDE: İlk oraya gittiğimde yaşam şekillerine alışma zorluğu çekmiştim. İşyerleri Pazartesi, Çarşamba günleri 15.00’te kapanıyor. Diğer günler öğle aralarında Siest’aları var. Cumartesi Pazar açık yer bulmak   mümkün değil.  Bende diyordum bu ekonomi nasıl yürüyor? Yürümüyormuş.  Haklı olabilirler.

BİZİMİZMİR: YUNANİSTAN’DA YAŞANAN KRİZİN YANSIMALARI İLE İLGİ İNE DİYECEKSİNİZ?
FİDE: Biz eğlence sektörü olarak direkt etkisini gördük.  Tabii diğer sektörlerde de öyle. Daha önce haftada 5-6 gün çalışan mekanlar bile haftada iki gün olunca bile mutlu oluyorlar. Halkta bir korku yarattı. Bir panik ortamı var. Binlerce kişi gösterilere katılıyor. Çünkü devlet politikası olarak halka ekonomik bir yük yüklendi.  Vergiler çok yükseltildi.  Çok sayıda insan işten çıkarıldı. İnsanlar git gide bunun etkisini günlük hayatta çok fazla hissetmeye, tepki vermeye, seslerini yükseltmeye başladı.  Bu poliktikayı yanlış buluyorlar.  Bunun sonuç vermeyeceğini ve bu krizden çıkamayacaklarını düşünüyorlar. Panik ve korku ortamı yarattı. Bu da Suç oranını yükseltti.  Hükümete güven duygusu yok.  Çoğu insan oy bile vermedi. Çünkü hangisine oy versem değişmeyecek diyorlar,  Yunanistan’ın bir yerinin yanısıra  Atina’da çok sayıda göçmen var. Göçmenlere de yeterince iyi davranılmıyor. Herkes birbirinden nefret eder halde. Memnuniyetsizlik ortamı gün geçtikçe artıyor.

BİZİMİZMİR: KRİZİN SİZİN İŞ DALINIZ İLE İLGİLİ YANSIMASI NASIL?
FİDE: Herkese olduğu gibi bana da yansıması çok  oldu.  Bir kere çalışma sayısı günü azaldı. Ücretler düştü. 5-6 gece iş yapan mekanların iş yaptığı gün sayısı 2’ye 3’e düştü. Şu andaki ekonomik gidişatı düzeltmek için yapılan fiyat politikaları da var. Örneğin bazı işletmeciler müşteriyi çekebilecek kampanyalar yaparken, kampanyanın yararına inanmayanlar sa kapatmaşı tercih etti.  Ben de Türkiye için girişimlere, Türkiye ayağını geliştirmeye başladım.  Kimbilir belki buraya taşınır Yunanistan’a gider gelirim.  

BİZİMİZMİR: MEMLEKETİNE DÖNMEYİ DÖŞÜNMÜYORMUSUN?
FİDE: Bundan böyle yapacağım işlerde nerede bulunacağımı işimin gerekleri belirleyecek. Yani Atinada olduğu sürece Yunanistanda konserler vereceğim. Türkiye olduğu sürece Türkiye’de bulunacağım. Bizim mesleğimiz sürekli bir seyahat, şehir şehir , ülke ülke, köy köy.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Mizah yaşamdaki çelişkilerden doğar

Müzik yapmak nefes almak kadar önemli

Hakan Aysev: Benim tek kahramanım Annem

Şeker Ağa konuk

Kendi romanlarımın kapaklarını kendim tasarlayıp yağlıboya tabloya işliyorum

Huzurlarınızda Yücel Erten!

Arşiv