Barış Elçileri yetiştiriyoruz

Pandemi nedeniyle devir teslim töreni bile yapamadan Lioıns 118 R Ege-Batı Akdeniz Yönetim Çevresi Genel Yönetmen koltuğunu devralan, üstüne üstlük 30.EKİM.2020 günü İzmir de meydana gelen depremin ilk saatlerinden itibaren enkaz alanlarında stant açarak hizmet koordinasyonlarına başlayan, maske, su ve dezenfektan ile başlayan, organizasyon yeteneği ve geniş üye profilinin olması avantajı ile hızla koordinasyon merkezi haline gelen 118 R Yönetim Çevresi Kulüpleri, her gün dağıttığı sıcak yemek ve çorbanın dışında, İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin tahsis ettiği 3 ayrı çadırdan depremzedelere iğneden ipliğe akla gelebilecek her çeşit ihtiyaç bizzat çadırlar dolaşılıp ihtiyaç tespiti yapılarak dağıtıldığı gibi, açılan standa gelerek ihtiyaçlarını temin eden kadınlı erkekli bu çalışkan, vefakar insanların lideri, Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni Esengül Erkan’da konuklarımızdan biri oldu.

  • 0
  • 1.089
Barış Elçileri yetiştiriyoruz
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Sevgili Esengül Erkan, öncelikle depremdeki fedekarca çalışan 118 R Yönetim Çevresi kulüpleri adını sizi kutluyor, Bizimizmir ailesi olarak başarılar diliyoruz…

Bizimizmir: Kısaca sizi tanımayanlar olduğunu da varsayarak okurlarımıza kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Esengül Erkan: 7 Ocakta İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi’nden mezun oldum. Çapa Tıp Fakültesi’nde Mikrobiyoloji tezi hazırladım sundum. 2010 yılında Mikrobiyoloji öğretmenliğinden emekli oldum. İnşaat Mühendisi Yusuf Erkan ile evliyim. 2 çocuğum, 2 torunum var.  

B: Kaç yıllık Lion sunuz? Lion nedir? Genel Yönetmen olarak hedeflerinizi anlatırmısınız?

EE: 34 yıllık Lionum. Lions toplumun gelişmesinde katkıda bulunmak, sosyal yaşama destek vermek amacını taşıyan, insanlara karşılıksız hizmet etmeyi bir yaşam ve davranış biçimi olarak benimseyen, gönüllü insanların bir araya geldiği ve felsefesi hizmet etmek olan uluslar arası bir hizmet örgütüdür. Kurucumuz Melvin Jones der ki, “Bizler hizmete eğilmedikçe dik duramayanlardanız.”  Dönem hedeflerimden birincisi; Petrol savaşlarının yerine bıraktığı su savaşlarını göz önüne alarak suyu ön plana çıkarmak. İkincisi ise hepimizin bildiği gibi görsel medyada ve toplumdaki şiddeti, anlaşmazlığı çözmek için barış kültürünü yaymaktı ama pandemi nedeniyle  okullarımız kapanınca çocuklarımıza yönelik bu hedefim yarım kaldı. Ne yapalım diye düşündük ve kendi içimizde barış elçileri yetiştirmeye karar verdik, 9 Eylül’lü hocamızdan aldığımız destekle kulüplerimizde barış elçilerini yetiştiriyoruz. Okullarımız açıldıktan sonra gelecek yıllarda barış elçilerimiz gençlerimize ve çocuklarımıza barışçıl yaşamayı, uzlaşmayı öğretecekler. Şu anda toplum olarak en çok ihtiyacımız olanın barış olduğuna inanıyorum.

B: 30 Ekim’de meydana gelen depremde Lions 118 R olarak göz kamaştırdınız.  Anlatır mısınız?

Depremin ilk saatlerinden itibaren enkaz alanlarında stant açarak hizmet koordinasyonuna başlayan Lions kulüplerimizin maske, su ve dezenfektan ile başlayan destek çalışmaları, Lions’un organizasyon yeteneği ve geniş üye profiliyle hızla koordinasyon merkezi haline geldi. Destek, görev yapan arama kurtarma personelini de kapsadı ve iş eldiveni, madenci feneri, pil gibi sarf malzemeleri ile N95 maske, konaklama,  kişisel bakım malzemesi desteği sağlandı. Kulüplerimizin her gün (2000 kişi)sıcak yemek ve çorbanın dışında, Büyük Şehir Belediyemizin tahsis ettiği 3 ayrı çadırdan depremzedelere iğneden ipliğe, çocuk ve yaşlı bezine, şampuan, sabun, cay, şeker gibi akla gelen her çeşit ihtiyaç bizzat çadırlar dolaşılıp ihtiyaç tespiti yapılarak dağıtıldığı gibi açılan stantta gelerek ihtiyaçlarını temin ettiler.  Desteğimiz sonra da sürdü ve beyaz eşya, küçük ev aletleri, mobilya ve mefruşat, tablet ve bilgisayar olmak üzere toplamda 3.500.000 Tl’yi aşan yardım ve hizmet malzemesi ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.
B: Esengül Erkan nasıl bir eştir?

EE: Aslında bu soru kişiye sorulacak bir soru değil bence çünkü hiç kimse ben kötü bir eşim demez, ben   ancak eşimin gözüyle nasıl bir eş olduğumu söyleyebilirim. Fedakar, evi ve çocukları için gerekeni yapan akıllı bir eş olduğumu söyler.

B: Toplumsal Hayatta Kadının Yeri? İle başlayalım.

EE: Kadın sosyal, ekonomik ve siyasal alanda her zaman yer almaktadır. İşte çalışıp eve gelen kadın evdeki sorumluluklarını yerine getirmeye çalışır. Bu sorumlulukları her kadın bilir. Yarın evde ne yemek yapmalıyım? Çocuğumu okula hangi kıyafetle göndermeliyim gibi…  İşte, erkeğin burada kadına destek olması gerekir. Sosyal yaşamda kadın yada erkek diye ayrımcılık yapmak yerine  kadın ve erkek eşit şartlarda nasıl yaşarız diye düşünmesi gerekir.

B: Eğitimde fırsat eşitliği dersek?

EE: Ülkelerin bilinçlenmesi ve eğitim düzeyinin yüksel olması kadınların eğitimli olmasına bağlıdır. Çünkü yeni bireyler kadınlar tarafından yetiştirilecek ve eğitimli kadınların yetiştirdiği bireyler toplumun aydınlık yüzü olacaktır. Onun için erkeklerin değil kadınların eğitim fırsatını, olanaklarını daha çok yaratmak ve kız çocuklarını mutlaka okutmak gerek diye düşünüyorum.

B: Siyasette Kadının Yeri?

EE: Bütün dileğim siyasette kadın kotasının kaldırılmasıdır. Hacıbektaşı Veli “Aslanın erkeği Aslanda dişisi aslan değil mi?” der. Evet siyasette kadın erkek değil insan boyutunda bakmalıdır. Kadın ya da erkek olsun, kendini hazır hisseden, siyasete girmek isteyen herkes rahatlıkla girebilmelidir. Kadına kota koymak kadını ikinci sınıf vatandaş olarak görmek olarak anlamına gelmektedir. Biz kadınlar olarak bu düşünceye karşıyız, elimizden geldiğince de  var gücümüzle çalışacağız. Siyasete kadının girmesinin siyasetteki anlaşmazlığı, sorunları kadın duygusallığı ve kadın pratikliğiyle daha çocuk sorunların çözüleceğine inanmaktayım.
 
B: Çalışan Kadınlar- Kadın girişimciliği?

EE: Kadınlar tarih boyunca üretime hep destek olmuşlardır. Gerek tarlada, gerek fabrikada gerekse evlerinde mutlaka üretmişlerdir ve üretken davranışlarda bulunmuşlardır. Günümüzde kadın çalışma hayatı ev dışına çıktığı için kadınlarımız daha başarılı ve daha üretken olmak zorundadırlar ve bunu da gerçekten yapıyorlar, fırsat eşitliği tanınsa, önü açılsa çok daha farklı mecralarda, farklı atmosferlerde çalışacaklarına inanıyorum. Biz kadınlar başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Çünkü biz olaylara at gözlüğüyle değil, geniş bir perspektifte bakmaktayız. Hem duygusal, hem fiziksel,  hem yaşamsal, her türlü konuda kadının başarısı kesinlikle çok daha fazladır diye düşünüyorum. Kadınlar da ekonomimizde ön plana çıkartılmalı, çıkmalıdırlar.

B: Kadına Taciz, Şiddet, Kadın Cinayetleri?

EE: İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleri uygulanmalıdır. 2020 yılında 300 kadınımız öldürülmüş, 180 kadınımızın da neden öldüğü bilinmemektedir. Kadın kendine şiddet uygulaşyan erkeği şikayet ediyor, Sonuç ne oluyor? 3 gün sonra o erkek  daha hırslı, daha kızgın bir şekilde kadının karşısına çıkıyor. Bu demektir ki, biz kadınlarımızı koruyamıyoruz. Onun içinde kadın cinayetleri ve tacizler bitmiyor. Böyle giderse de bitmeyecektir. Yaptırımların daha sert olması, bu tarz, taciz ve davranışta bulunan erkeklerin daha ağır cezalar alması gerektiğine inanıyorum. Eğitim burada ön planda ama eğitimle çözülemeyen şeylerde maalesef kanunların hafifliğiyle ya da kanunların az ceza vermesi kişileri cüretkar kılmasıdır. Yasalarımızın bu konuyla ilgili ve daha ciddi kararlarla değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Mizah yaşamdaki çelişkilerden doğar

Müzik yapmak nefes almak kadar önemli

Hakan Aysev: Benim tek kahramanım Annem

Şeker Ağa konuk

Kendi romanlarımın kapaklarını kendim tasarlayıp yağlıboya tabloya işliyorum

Huzurlarınızda Yücel Erten!

Arşiv