Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Konferans Salonunda Akademik yıl açılış etkinlikleri kapsamında düzenlenen Bilim ile toplum arasındaki kurumsal köprüler:Üniversiteler adlı panele katılan konuşmacılar üniversitelerin toplum ile bilim arasındaki önemine değindi.
EÜ Fen Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen ve E.Ü Rektörü Candeğer Yılmaz ile birlikte bir çok öğretim görevlisinin katıldığı açılış etkinlikleri kapsamındaki panelin açılışını ve moderatörlüğünü yapan EÜ önceki Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır konuşmasında Üniversiteler hiçbir baskı olmadan öğrencilerin düşüncelerini paylaştığı ve tartıştığı ortamlardır. Üniversiteler akıl sürecini duygusal sürecin önüne koyan kurumlardır bu durum geçmişten bu güne bu şekilde gelmiştir ve böyle gitmelidir dedi. Ege Üniversitesinin toplumla bütünleşme çalışmalarından bahseden Prof. Dr. Bayındır, Üniversitemiz 2004 yılında Halkın Üniversitesi adında bir proje başlatmıştır ve otuz sekiz sivil toplum kuruluşu ile birlikte sekiz çalışma grubu oluşturarak, doğrudan halkın gündelik yaşamına etki eden çalışmalarda bulundu. Ve ne mutlu bize ki bu çalışmalardan başarılı sonuçlar aldık. diyerek üniversitelerin halk ile bilim arasındaki köprü oluşuna somut vurgu yaptı.
Prof. Dr. Bayındır giriş konuşmasının ardından sözü Amerika Birleşik Devletleri Drexel Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Banu Onarala bıraktı. Prof. Dr. Onaral Üniversiteler ve Toplum İşbirliği başlıklı konuşmasında Drexel Üniversitesinin aktif çalışmalarından örnekler ile dinleyenleri bilgilendirdi. Prof. Dr. Onaral sunumunda:Bilgiyi toplumun yararına kullanmalıyız ve bilgiyi ekonomik değere çevirebilmeliyiz. Risk paylaşımını ise beraber yapmalıyız. Üniversiteler toplumu kucaklayarak Açık Üniversite olmalı ve öğrencilerin görüşleri farklı olsa da bilimsel ve mantıksal açıdan düşünmeli bu çerçevede tartışmalı şeklinde konuştu. İzmiri girişimcilik ve yenileşim kenti olarak gördüklerini ifade eden Prof. Dr. Onaral konuşmasını, Uygar eğitim, araştırma-geliştirme ile bütünleşmiş açık ileri eğitim ağıdır. Yaratıcı, yenilikçi, çözümleyici, yapıcı insanlar yetiştirmeliyiz. Bilim insanlığa hizmet etmelidir. Ölçüt ve sonuç odaklı iş insanlarıyla çalışarak riski birlikte azaltabiliriz. vurgusunu yaparak tamamladı.
Prof.Dr. Banu Onaraldan sonra sözü alan Hollanda Twente (TRESE) Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri, Yazılım Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akşit Üniversiteler ve Sanayi İşbirliği başlıklı sunumunu için kürsüye çıktı. Kariyeri üzerinden üniversite çalışmalarının sanayi kurumları ile yaptığı işbirlikleri üzerinden genel bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Akşit: Hem piyasa hem endüstri kontrol edemediği birçok güçten etkileniyor ve en doğru kararı vermek zorunda, bu kolay bir iş değil. Üniversitelerin bilimsel çalışmaları bu konuda sanayiye yol gösterici olmalıdır şeklinde konuştu.
University Ranking by Academic Performance (URAP) Başkanı ve Eski ODTÜ Rektörü olan Prof. Dr. Ural Akbulut ise Akedemik Sıra ve Türkiye Üniversiteleri başlıklı konuşmasında dünya üzerindeki üniversitelerin derecelendirilmeleri üzere dinleyenlere bilgiler verdi.
Son olarak sözü alan YÖK Üyesi Prof. Dr. Atilla Eriş ise Bolonga Sürecine dair değerlendirmelerini yaptığı konuşmada rakamsal olarak Türkiyedeki üniversitelerin gelişim durumunu ortaya koydu. Prof. Dr. Eriş bununla birlikte öğrenci sayılarındaki artışında geçmişe göre daha fazla olduğunu söyleyerek: Bugün ki eğitim öğretim-sisteminde üniversiteye girme sistemi güncel midir ya da hakkaniyetli midir bu ayrı bir tartışma konusudur ama benim fikrimi soracak olursanız Batı ülkelerindeki üniversitelerinde, öğrenci üniversitesini seçer, üniversitede öğrencisini seçer. Dolasıyla üniversitelerin özerliğinde temelinde önce bu gelir. O yüzden öğrencilere bu hakkın verilmesi bir ütopya değildir. dedi. Bolonga Sürecinin gelişiminden bahseden ve uygulanabilirliği hususunda dinleyenlere bilgi veren Prof. Dr. Eriş: Bolonga Süreci aslında yüksek öğretimde yeniden yapılanmadır. şeklinde konuştu. İZMİR(Ege Ajans/ Arda Sanıyar)
