Dokuz Eylül Tıp Fakültesi 34 yaşında

  • 0
  • 2.948
Yazı Boyutu:

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kuruluşunun 34. yıldönümü, Derslikler Grubu “Kurucu Öğretim Üyeleri Konferans Salonu”nda düzenlenen törenle kutlandı.   

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sırrı Aydoğan, Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzün, önceki Rektörler Prof. Dr. Namık Çevik, Prof. Dr. Egemen İdiman, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer, Balçova Kaymakamı Ahmet Beyoğlu, Narlıdere Kaymakamı Osman Canbaba, Balçova Emniyet Müdürü Berkant Yaman, öğretim üyeleri, sağlık çalışanları ve öğrencilerin katıldığı tören, DEÜ Konservatuvarı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeniz Duru (piyano) ve öğrencisi Olgun Tanıl’ın (keman) tango müzik dinletisi ile başladı.   

Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzün kutlama gününde yaptığı konuşmada, “İzmir’in ilk tıp fakültesi olan Ege Tıp 1955’te kuruldu. 23 yıl aradan sonra 1978’de fakültemiz kuruldu ve İzmir ikinci tıp fakültesine kavuştu. Bugün kentimizde üç kamu, iki vakıf olmak üzere beş tıp fakültesi var. Bu İzmir’in zenginliğidir.1 Mart 1978 tarihi Dokuz Eylül Üniversitesi için çok önemlidir, ama ülkemizde 1 Mart’larda başka önemli şeyler olmuştur. Örneğin 1 Mart 1921’de Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı, Abdullah Suphi Bey tarafından Meclis’te ilk kez okunmuş. 1 Mart 1923’te Latife Hanım Atatürk’ü dinlemek üzere ilk kez Meclis’e giren kadın olmuş. Yine Yüce Önder’in 4. kez Cumhurbaşkanlığı’na atanması da 1 Mart’ta olmuş. Beşiktaş Spor Kulübü 1 Mart’ta kurulmuş. Görülüyor ki 1 Mart’lar çok önemli günlere vesile olmuş. Ben Devlet Hastanesi’nde çalışırken, bu fakülteye 10’uncu yaşında dahil oldum. İlk geldiğim zamanlarda vaka takvimlerinde safra kesesi taşları konuşulurdu, şimdi geldiğimiz noktaya bakıldığında çok kısa zamanda çok yol katedildiğini görüyoruz. Türkiye’de en iyi yapılan bir çok tıp tanı ve cerrahi yöntem bizde uygulanır duruma geldi. Ne mutlu bize. Kuruluşundan bugüne kurumumuza hizmet vermiş ve ebediyete intikal etmiş hocalarımıza rahmet, hayatta olanlara sağlık, uzun ömür diliyorum. 1 Mart günümüz kutlu olsun” dedi. 

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda da 1979’da başlatılan yaş kütüğe isim çakma geleneğini sürdürdüklerini belirterek şöyle konuştu: “Bir yenilik yapalım dedik, sırasıyla 1979’dan itibaren tüm birincilerin isimlerini iki yaş kütük hazırlayarak çaktık. En kısa sürede tüm birincilerin isimlerinin yer aldığı bir pano yaptıracağız. Böyle bir fakülteyi kurmak, bugünlere gelmek kolay olmamıştır. Ege Üniversitesi’nden 12 yürekli, geleceği gören öğretim üyesi birlikte yola çıktılar ve kuruluşa öncülük ettiler. Bu fakültenin bir özelliği var, ilk öğrencisini 1978’de aldı ama ilk mezununu da 1979’da verdi. Diğer fakültelerden öğrenciler Dokuz Eylül’e gelmişti ve her sınıfta öğrenci vardı. Çok hızlı bir şekilde Türkiye’de ses getiren bir fakülte olduk. Şubat 2012 tarihi olarak bugüne kadar 4501 öğrenci mezun edildi. Kurucu Öğretim üyelerimizden aramızdan ayrılan Prof. Dr.Hamit Özgönül, Mehmet Tiner, Nejat Kaplanoğlu, Ömer Yiğitbaşı, Vedat Orhan ve geçen hafta yitirdiğimiz Sadun Koşay’a tanrıdan rahmet, diğer kurucular Kemal Astarcıoğlu, Mithat Özer, Nevbahar Taneli, Şakir Fadıloğlu, Cevdet Arsan ve Mustafa Palandöken hocalarımıza teşekkür ediyor, sağlıklı uzun ömürler diliyorum” dedi. 

1987 mezunlarından Ege Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Çakan da mezunlar adına yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Fakültemden mezun olduktan sonra 25 yıl geçip gidiverdi. Şu anda öğretim üyesi olduğum Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin o zamanki barakalarından, Dokuz Eylül Tıp’ın şu andaki muhteşem yerleşkesinin o zamanki mütevazı barakalarına taşınmıştık. Taşınmıştık diyorum, çünkü o zaman hocalarımızla elbirliği ile bize mesleğimizi kazandıracak okulumuzun eşyalarını taşımıştık Bornova’dan İnciraltı’na. Başka tıp fakültelerindeki arkadaşlarımız fizik, kimya anotomi ile uğraşırken, biz az ve öz sayıdaki kadavralarımızla tanışmıştık. Genç bir tıp fakültesinin öğrencileri olmakla hepimiz gurur duyardık. Pratik eğitimlerimiz için İzmir’de gezmedik eğitim ve araştırma hastanesi bırakmadık. Emin olun ki o hastaneleri görmek, dünya görüşümüzü ve bakış açımızı da değiştirdi. Şimdi genç öğrencilere mesajım, insanları seviniz ki, onların sorunlarına çözüm bulabilesiniz. Bizleri bugünlere taşıyan saygıdeğer hocalarıma şükran duygularımı sunuyorum.”

Konuşmaların ardından, daha önceki yıllarda başlatılan gelenek ile fakülte ve idari kadrolarda 10 ve 15. yılını dolduranların yanı sıra ilk kez bu yıl 30. yılını dolduranlara teşekkür plaketi verildi. Ayrıca bu yıl ilk defa 1987 mezunlarının kendi önerileri ile bir katkı platformu oluşturuldu. O dönem mezunu dört öğretim üyesinin katılımı ile açılan fotoğraf sergisinin gelirinin Tıp Fakültesi Öğrenci Burs Komisyonu’na aktarılacağı açıklandı. Tören sonunda konuklara tavuklu pilav, ayran ve İzmir’in geleneksel lokması ikram edildi.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

İZHED, Hemşireleri Unutmadı.

Anlamlı​ bayram hediyesi

Biz bütün Makedonya ile kardeşiz

Miniklerle fidan dikti

Genç çiftçilere desteğini sürdürüyor

Kenti dinamikleri ile birlikte planlayacağız

Arşiv