Ezber bozduk, böyle oldu

Altındağ Kültür Merkezi’nin açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bir yerel yönetimin halkını kalkındırmak için ne yapması gerektiğini, tüm Türkiye’ye örnek olarak gösteriyorsunuz. Siz siyasetin ezberini bozuyorsunuz. İnsanların duruşunu değiştiriyorsunuz. ‘Bu iş böyle yapılır, insana hizmet, kente hizmet böyle yapılır,  kent böyle kalkındırılır’ diyorsunuz. Yapılanların hepsinin ana konusu bu. Çünkü ezber bozan insan istenmiyor. Halktan yana olan insan istenmiyor. Ezilenden yana olan insan istenmiyor. İşbirlikçi isteniyor.  Kısa yoldan köşe dönmeci olmak isteniyor” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova ve Çiğli’de hizmete açtığı kültür merkezlerinin ardından, Altındağ Kültür Merkezi’nin de açılışını gerçekleştirdi. Coşkulu bir kalabalığın katıldığı törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “toptan çözüm”den üreticiye destek projelerine kadar farklı alanlarındaki çalışmalarını özetledikten sonra şöyle konuştu: “Bir yerel yönetim olarak, yaptığımız bu çalışmalarla ezber bozuyoruz. Bu kadar çok ürün veren projeleri ancak insanları seven, demokrasiye inanan, insana hizmetten başka hiçbir amacı olmayan kurumlar ve insanlar başarabilir. 40 gün önce Bayındır’da çiçek sözleşmesini, 20 gün önce Tire’de süt sözleşmesini, geçen hafta da Bademli’de fidan sözleşmesini yeniledik. Ve biz çiftçimizle, üreticimizle, insanımızla kolkola girdik. Bu çok tehlikeli bir şey. Siz ezber bozuyorsunuz Türkiye’de. Bir yerel yönetimin ne yapması gerektiğini, bir yerel yönetimin halkını, hemşehrilerini kalkındırmak için ne yapması gerektiğini, tüm Türkiye’ye örnek olarak gösteriyorsunuz. Siz siyasetin ezberini bozuyorsunuz. İnsanların duruşunu değiştiriyorsunuz. Ve ‘Bu iş böyle yapılır, insana hizmet hemşehriye hizmet, kente hizmet böyle yapılır,  kent böyle kalkındırılır’ diyorsunuz. Yapılanların hepsinin ana konusu bu. Çünkü ezber bozan insan istenmiyor. Halktan yana olan insan istenmiyor. Ezilenden yana olan insan istenmiyor. İşbirlikçi isteniyor.  Kısa yoldan köşe dönmeci olmak isteniyor. Ama biz bildiğimiz yolda çalışacağız. Ve bu çalışmaları sürdüreceğiz. Sürdürmek zorundayız.”

Türkiye’de 1952 senesinde sendikaların kurulduğunu ve toplu sözleşmeli, grevli lokavtlı  düzene 1963 yılında geçildiğini  belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, “1980 12 Eylülden itibaren bir taşeron sistemi üretildi. Bütün devlet kurumları, bütün belediyeler, bütün özel sektör uyguluyor ama hiçbir yasal dayanağı yok. Ve insanlıkla da alakası yok. Tam bir kölelik düzeni. Göreve geldiğim zaman 6 bin taşeron işçisi vardı. İndire indire 2600 kişi kalmıştı, onları da 2010 Aralık ayında yaptığımız ihale ile bünyemize aldık. Taşeronlaşmayı kaldırmak ve bu konuda örnek olmak Türkiye’de en büyük suç. Bundan daha büyük bir suç olamaz. Çünkü emekten yana tavır alıyorsunuz” dedi.

“Boğaz 9 boğum, biz 18 defa yutkunuyoruz”
Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne mezhep, ne dini inanç, ne etnik köken, ne bölge, ne kent, ne hemşehrilik; nerden gelirse, kim olursa olsun, biz herkese insan olarak bakıyoruz. Tek bir nazardan, sevgi ile bakıyoruz. Başka türlü bakamayız. Başka türlü bakar isek, biz biz olmayız. Başka türlü bakarsak, bizde bir eksiklik vardır.  Pişmemişiz demektir. Onun için İzmir’deki birlik beraberlik, İzmir’e yeni gelen insanların İzmir’e dört elle sarılması,  kendini yabancı hissetmemesi, herkesin ona kucak açması kol kanat germesi, İzmir’e özgü bir şeydir. Bugün diğer metropol kentlerimizde herkes kendi aleminde, kendi havasında yaşar. Kimse kimseyi görmez. Ama İzmir’de her kesimden insanı dayanışma içersindedir. Kol kola girmiştir. İzmir’de aslında yıkılmak istenen şey bu kenetlenmedir. İzmir’deki birlik beraberliktir. İzmir’deki dayanışma ruhudur. İzmirlinin birbirini sevmesidir. İzmirlinin ülkesini sevmesidir. Oyun buna karşı yapılmaktadır. Ama her şeye rağmen, sorumluluğumu unutmayacağım ve nezaketimi bırakmayacağım.  Çünkü benim görevim, İzmir’e hizmet etmektir. Benim görevim, İzmir’e hizmette hata yapmamaktır. Boğaz 9 boğum, biz 18 defa boğazımızdan kelimeleri yutkunarak  geçiriyoruz. Yeter ki, İzmir’de İzmirli hemşehrilerimiz zarar görmesin diye. Sizler yapılan işleri, konuşmaları, değerlendirmeleri, belden aşağı vurmaları ve belediyemize yapılan operasyonu biliyorsunuz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bütün üst düzey yöneticilerini izler, gereken rotasyonları, gereken değerlendirmeleri yapar. Bugüne kadar böyle geldi. Bu belediyeden ‘çıt’ çıkmadı. Bu belediyenin adı şaibeye karışmadı. Rüşvete karışmadı. İhale yolsuzluğuna karışmadı. Zimmete paraya geçirmeye karışmadı, Hırsızlığa, uğursuzluğa karışmadı. Karışmayacak da. Çamur vardır, atılan adamın üstüne yapışır. Çamur vardır, atan adamın üstüne yapışır. İzmirli hemşehrilerimiz bize bu inançlarını, bu sevgilerini, bu sahip çıkma duygusunu sürdürdüğü müddetçe, bu çamur, atan insanların üstüne yapışacaktır. Ve yapışmıştır da. Herkesin bunu böyle bilmesi gerekmektedir. 7 yıllık başkanlığım dönemimde hakkı olan herkesin işini yaptım. Ama ne yakınıma ne dostuma, ne çoluğuma ne çocuğuma bir kuruş menfaat sağlamadım. Sağlamayacağım da. Ben halkın yanındayım, hemşehrilerimizin yanındayım Genelin menfaatini koruyacağım ve bu kenti kalkındıracağım. Yerelde kalkınmayı gerçekleştireceğim. Hedefim budur.”

Vatandaşların geleneklerini, göreneklerini, kültürlerini ve inançlarını sürdürebilecekleri mekanlar oluşturabilmek amacıyla kentin çeşitli bölgelerinde kültür merkezleri ile çok amaçlı salonlar kurduklarını hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “Biz Altındağ  Kültür Merkezi’ni nam olsun diye yapmadık. Kültürümüz nesiller boyu devam etsin, Anadolu’nun özü ve ruhu olan Alevi-Bektaşi kültürü bu ocakta yaşasın, nesilden nesile devam etsin diye yaptık. Sırada Torbalı ve Selçuk var” diye konuştu.
Açılışta Alevi Dedesi İsmail Dede ile Hacı Bektaşi Vali Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez de birer konuşma yaparak İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan hizmetin önemine değindi. Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır konuşmasında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na kente ve Bornova’ya yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederek, “Bornova’da bir elmas, bir güzel yapı, bir eser daha açıyoruz. Çok mutluyuz” dedi. 
Ehlibeyt Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Medat Kaynak ise Başkan Aziz Kocaoğlu’na çiçeklerle teşekkür etti.

1.6 milyonluk yatırım
Altındağ Kültür Merkezi, Bornova Belediyesi mülkiyetindeki 1190 metrekarelik arazi üzerine kuruldu. Altındağ ile çevresine hizmet verecek yeni kültür merkezi;  bodrum, zemin ve 1. kat olmak üzere 3 kat olarak inşa edildi. Bodrum katında otopark ve sığınak, zemin katında 40 kişilik yemek salonu ve eğitim odası, 1. katında 50 kişilik toplantı salonu-kütüphane ve çalışma odalarının bulunduğu kültür merkezi, çevre düzenlemesiyle birlikte 1.6 milyon TL’ye mal edildi.