Kadın ve erkeğin kıskanma derecesi aynı, nedenleri farklı

İzmir Üniversitesi Psikoloji Günleri’ne konuk olan Sosyal Psikolog  Doç. Dr. Mert Teközel, kadın ve erkeklerin romantik ilişkilerde duydukları kıskançlığı evrim kuramına bağlayarak açıkladı.

2010-2011 akademik yılında ilk kez öğrenci kabul eden İzmir Üniversitesi Psikoloji Bölümü, düzenlediği Psikoloji Günleri ile farklı disiplinlerden ve psikolojinin farklı uzmanlık alanlarından  isimleri ağırlamaya devam ediyor. “Romantik İlişkilerde Kıskançlık” başlığı altında İzmir Üniversitesi öğrencilerine konferans veren Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Sosyal Psikolog Doç. Dr. Mert Teközel,  kadın ve erkekler arasında  kıskanma oranları açısından fark olmadığını, kıskançlığa yol açan aldatılma türlerinin farklı olduğunu belirtti.   

Kadın duygusal aldatılmadan, erkek cinsel aldatılmadan korkar
Konferansında evrim kuramının genel kabullerini ve mekanizmalarını anlatan Teközel, kadınlar ve erkekler arasındaki kıskançlık farklılıkları konusunda, kadınların çoğunda duygusal aldatılmanın, erkeklerin çoğunda ise cinsel aldatılmanın kıskançlık yarattığını ortaya koyan araştırmalara değindi. Kadın ve erkekler arasında partner seçme kriterleri açısından da farklılıklar bulunduğunu anlatan Teközel, “Erkeklerde genç, fiziksel açıdan sağlıklı ve ‘güzel’ kadınları tercih etme eğilimi, kadınlarda ise maddi ve fiziksel açıdan güçlü, mesleki  açısından başarılı erkekleri tercih etme eğilimi yüksektir” dedi. 

Aşkta ve kıskançlıkta cinsiyet farklılıklarının nedenleri
Kadınlar ve erkekler arasında farklılaşan eş seçme kriterlerini ve kıskançlık eğilimlerini  evrim kuramını destekleyen veriler olarak ele alan Teközel,  bu farklılıkların nedenlerinin kuşaklar boyu doğal seçilim sonucu oluşan gen kombinasyonu farklılıklarına dayandığını dile getirdi ve “Gebelik, emzirme gibi biyolojik işlevleri yerine getiren kadının kaynağa ve uzun süreli eş desteğine ihtiyaç duyması, döllenmenin, doğurmanın kadın bedeninde olması  erkeklerde (gerçekten baba ben miyim?) sorusuna karşılık olan ‘babalık kuşkusu’ yaratıyor” dedi. Öğrencilerden gelen “Aşkın ömrü 3 yıl mıdır?” sorusu üzerine Teközel, “Aşkın yaklaşık üç yıl sürmesinin nedenini, çocuğa en yoğun yatırımın ilk üç yılı kapsaması nedeniyledir. 3 yıl sonra çiftleri hayatlarında çocukları dışında da bir şeyler olduğunu fark ederler” dedi.

Konferans sonrasında Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sezen Zeytinoğlu’nun kadınlar ve erkekler arasındaki  farklılıkların evrimsel perspektif dışında nasıl açıklanabileceğini sorması üzerine Teközel, alternatif bir açıklamanın “çifte darbe yaklaşımı” olduğunu belirtti. Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Teközel, evrim kuramından ahlak çıkmayacağını, evrimde ahlak aramanın doğru olmadığını söyledi.