KNK Kent Konak beşinci sayısı yine dopdolu

  • 0
  • 1.012
Yazı Boyutu:

Konak Belediyesi'nce KNK "Kent Konak" adıyla üç ayda bir yayımlanan derginin beşinci sayısı basıldı. İzmir'de kültür, sanat, turizm, tarih, spor, müzik, anı, belgesel ve yaşamın içinden çeşitli konuların yer aldığı KNK Dergisi'nin beşinci sayısı da yine dopdolu…Konak Belediyesi’nin hizmet binalarında ücretsiz olarak dağıtılan dergiyi ayrıca;otel lobilerinde, taksi duraklarında, havalimanında, kuaför ve berber salonlarında, kahvehanelerde, alışveriş merkezlerinde, belediye semt merkezlerinde,kültür müdürlüklerinde ve benzeri mekanlarda bulmak mümkün

Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan “KNK Kent Konak” dergisinin İzmir’de kültür yayını olarak aranılan, en çok okunan dergiler arasında yer aldığını, çok büyük ilgi gördüğünü ve birçok İzmirlinin basılmasını sabırsızlık ile  beklediğini söyledi. On bin adet basılan derginin kısa sürede tükendiğini, her sayısında yine birbirinden ilginç konuların, söyleşilerin yer aldığına değinen Başkan Tartan, “KNK Kent Konak dergisi İzmirlilik bilincinin ortak değerler ile yoğrulduğu bir platform konumuna geldi. İzmir’de kent kültürü dergisi olarak yerini aldı. Türkiye’nin dört bir yanına, hemen her kesime ulaştırılan dergimiz İzmir’in tanıtım elçisi oldu. İzmir’in kalbi olan Konak’tan öykülerin, insan manzaralarının yer aldığı KNK Kent Konak sevgi dolu mesajlar vermeye devam edecek“ dedi.                      

KNK’da neler var?

Çocuklarla bir olmak, hayal kurmak

Çocukların hayallerini gerçekleştirmek… Ne büyülü bir şey… Bu, hem dünyaya onların gözleriyle bakmak demek, hem de gözün önündeki tüm perdeleri kaldırmak… İşte belki de bundan Konak Belediyesi ve gönüllü anneler birleşip, Konaklı çocukların hayalleri gerçekleştirmeye başladı. Biz de işte o çocukların hikayelerini yazdık…

İhsan Bayram, “Çocukluğumun Geçtiği Yer” dedi, Değirmendağı’nı yazdı. O yazıdan kısa bir not size ipucu verebilir: “Değirmendağı’nda (400 Sokak No.6) tek katlı, büyük avlulu taş bir evde (10 Mayıs 1933)’de ışıl ışıl bir günde doğmuşum. Ninem o günün onuruna loğusa şerbetinin yanında geldiği yörelerin törelerine uygun olsun diye konuklarına süt de sunmuş.”

Tarihi okulları anlatmaya devam ediyoruz. Cumhuriyetin ilk okullarından biri, aynı zamanda İzmir’in ilk kız meslek lisesi Cumhuriyet Nevvar Salih İşgören Kız Teknik ve Meslek Lisesi’ni yazdık. Bu okul ki yeni bir ulusun inşasında başrol oynamış, Şapka Devrimi’ne atölye, çağdaş ve modern Türkiye’ye lokomotif olmuş.

İzmirli ressam Prof. Dr. Fahri Sümer ile kent ve sanat üzerine konuştuk. Onun resimlerine dalıp gittik; kendimizi kâh Pasaport İskelesi’nde kâh Kemeraltı’nda bulduk.

Kentin akropolü olan Kadifekale’deki kazıları yazdık. Zira iç kalenin güney surlarında süren Kadifekale kazıları, kent tarihine dair önemli ipuçları vermeye devam ediyor.  Örneğin kale içindeki şapelin, İzmir’in ilk cami yapısının kalıntılarına ait olduğunu tahmin ediliyor.

CHP’nin ilk gençleşme harekâtının önderlerinden, politikayı sağ kolu olduğu İsmet İnönü ile birlikte bırakan eski milletvekili ve senatör Necip Mirkelamoğlu ile görüştük. Zira o, “Gül Ağacı Değilem”, “Buluşalım Kordon’da” gibi pek çok şarkının sahibi ve bir dönemin en kudretli isimlerinden… Ortak Pazar’a atılan ilk imza ona ait; aynı zamanda CHP’deki ekâbir zümresine karşı partinin ilk gençleşme harekâtının içindeki isimlerden. 

İzmir’in en eski caddelerinden birine isim vermiş Halil Rıfat Paşa'nın ismini yaşatan tarihi Halil Rıfat Paşa Köşkü’ne gittik. Bugün TÜLOV Vakfı'na ev sahipliği yapan yapı, hem estetik yapısıyla büyülüyor hem de semt kütüphanesi ve eğitim merkezi olarak kent kültürüne önemli katkılarda bulunuyor.

“Tüm Türkiye Perşembe Akşamları Bisiklete Binsin” diye yola çıkan PAB Perşembe Akşamı Bisikletçileri de sayfalarımıza konuk oldu. Bisiklet ve İzmir; zaten birbirine çok yakışıyor.

Yaşar Aksoy, “Antik Çağ’dan Tek Tanrılı Dinlere… İzmir’de İnanç Turizmi”ni yazdı. Kemeraltılı 50 yıllık esnaf, İzmirli Yazar Avram Ventura ile Kemeraltı üzerine söyleşi yaptık; onun anılardaki Kemeraltı ile bugünün Kemeraltısı arasında gittik geldik. Yani Kemeraltı Çarşısı’na, bir edebiyatçının penceresinden baktık.

Kemeraltı, bizim de içinden çıkamadığımız bir yer. Çıkmayalım da… Orada yine kaybolan mesleklerin, zanaatların peşine düştük. Bir zamanlar Kemeraltı’nda sağlı sollu tüm sokağı kaplayan fıçıcıların yerinde artık, tek başına bu mesleği yaşatmaya çalışan Arif Usta var. İzmir’in son fıçı emektarı, Büyük Demir Han’daki atölyesinde bizimle söyleşti.

Kemeraltı’nın en eski esnafı İsrael Sadi’nin rengârenk dükkânına da gittik. Tarihi çarşının en eski esnafı 1922’de doğumlu Sadi, bizi çok ama çok eskilere götürdü. Tayfur Göçmenoğlu da bu sayıda Kemeraltı yazanlardan. “İlk zamanlar Kemeraltı” diyen Göçmenoğlu, “Bugün dünyanın sayılı çarşılarından biri sayılan Kemeraltı, aslında Kadifekale’nin ele geçirilmesi gayretlerinin bir eseri sayılır” dedi ve hikayeye başladı.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Lise öğrencilerinden ingilizce müzikaller

Sanatın ‘marka’ yüzü olacak

Kültürel İzlerin Düşünsel Evreleri Alaçatı ART Shop’da

Konservatuvar TRT'den Bir Bahar Akşamı dinletisi

Dünya Prömiyeri İzmir'de

Çağdaş Yaşam Çocuk Korosu Performansıyla Unutulmaz Anlar Yaşattı

Arşiv