PAZAR AKŞAMI TAMAMLANACAK…

İzmir Körfezi’nde 25 Temmuz 2011 Pazartesi günü yaşanan ve İhsan Alyanak Gemisi’nin batması ile sonuçlanan tehlikenin ardından kurtarma çalışmaları devam ediyor. Gemi kazasının ardından ilk müdahale Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Denizcilik Müsteşarlığı İzmir Bölge Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi koordinesinde yapıldı ve ardından gemiden sızan akaryakıtın çevreye yayılması İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan bariyerlerle önlendi.

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Géza Dologh; DTO İzmir Şubesi olarak konu hakkında gelişmeleri takip ettiklerini, gemiye ilk müdahalenin Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait 1 adet römorkör ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait -kiralık olarak hizmet veren- “B Süpürge 2” adlı deniz yüzeyi atık toplama teknesi ile yapıldığını, batan geminin akaryakıt tanklarındaki mazotun boşaltılması işlemine ise, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından anlaşma yapılan ve İstanbul’da faaliyet gösteren Aras Gemi Kurtarma ve Gemi İnşaat Tic. Ltd. Şti. uzmanlarınca bugün başlandığını söyledi.
Gemideki akaryakıt tanklarının tahliye edilmesi işleminin 31 Temmuz 2011 Pazar akşamı sona ereceğini kaydeden Dologh, akaryakıtın boşaltılmasının ardından geminin satha çıkartılması işlemi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale yapılacağını ifade etti.
Öte yandan, konu hakkında Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nce bölgemizde yapılan çalışmalara da değinen Dologh, konu ile ilgili olarak şunları aktardı:  “Bilindiği gibi İzmir Körfezi’ndeki kurtarma/yardım tekeli 2006 yılına kadar Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nde iken ve bu hizmet tek römorkörle yürütülürken, Yüksek Planlama Kurulu’nun 2006 yılında aldığı karar -2006/T–3- ile İzmir Körfezi’ndeki bu tekel kaldırılmış ve kurtarma/yardım hizmeti, bölgedeki özel kuruluşların da faaliyet göstereceği ve katılımcı olabileceği bir şekle dönüştürülmüştür. Ancak bu karara rağmen Körfezdeki kurtarma/yardım hizmetine, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nce devam edilmiş, ayrıca römorkör sayısı da arttırılmıştır.

Diğer bir konu da; kazaya uğrayan geminin çağrısına/talebine istinaden, 4922 sayılı “Denizde Can ve Mal Koruma Hakkındaki Kanun” kapsamında bölgedeki tüm kurum ve kuruluşların olaya müdahale mükellefiyeti olduğudur. Bu olayda da; 25 Temmuz günü geminin saat 12.45’de yaptığı çağrıya, Alsancak Limanı’nda bulunan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait “Nazım Tur” adlı römorkör ile cevap verilmiş ve saat 13.15’den itibaren gemiye halat verilerek, geminin rıhtıma çarpmasına ve hasar vermesine mani olunmuştur. “Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün özelleştirilecek kurumlar arasında olması nedeniyle yatırım yapılmıyor” şeklinde basında çıkan bir değerlendirme üzerine yapılan incelemede ise; anılan Genel Müdürlüğün 2002 yılında başlayan modernizasyonu kapsamında, seyir yardımcılarına, yüksek standartlardaki römorkörlere, çok amaçlı can kurtarma botlarına ve deniz kirliliğine müdahale gemisinin yapımına bu güne kadar 180 milyon TL yatırım yapıldığı, bu yatırımın 2023 yılına kadar 455 milyon TL.yi bulacağı tespit edilmiştir.”