Yazı Boyutu:
Leyleklerle özdeşleşen Selçukta leylek halkalama çalışmaları devam ediyor. Selçuk Belediyesinin deteği ile leyleklerin halkalama işlemini yapan Prof. Dr. Mehmet Sıtkı ve Dr. Ortaç Onmuş devam eden çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Torunlarımızı halkalıyoruz
Leyleklerle ilgili yapılan çalışmalara gönül veren Prof. Dr. Mehmet Sıtkı, Beş yıldan beri Selçuk Belediyesinin destekleri ile Selçukta halkalama çalışmalarını sürdürüyoruz. Ne kadar çok halkalı leyleğimiz olursa geri bildirimler de o derece bize sağlıklı sonuçlar doğuracaktır dedi. Halkalama çalışmalarının ilk olarak Selçukta başladığının altını çizen Sıtkı; Selçukta Leyleklerle ilgili yapılan çalışmaların umut verici olduğunu dile getirdi. Sıtkı; Bu sene yapılan tespitlere göre üç dört sene önce 15e yakın halkaladığımız leyleğin yavruları olduğunu gördük. Bu sene torunlarımızı halkalıyoruz diye konuştu.
Amacımız Polonya gibi olmak
Aynı leylek, aynı yuvaya döner diye halk arasında bir kanaat var diyen Sıkı halkalama işlemi sayesinde bu olasılığın yüzde kaç olduğunu, leyleklerin kaçının aynı yuvaya, aynı şehre döndüklerini tespit edebildiklerini söyledi. Halkalama çalışmasının bir amacının da şehirlerde leylek bilincini geliştirmek olduğunu söyleyen Sıtkı; Polonyada leyleklerin hayatı insanların hayatından daha önemli. Amacımız o seviyeye çalışmalarımızı getirmektir. Türkiyede bildiğim kadarıyla sadece Doğu Karadenizin üç vilayetinde leylek yuvası yok. Bunun dışında Türkiyenin bütün şehirlerinde leyleklerimiz kuluçkaya yatıyor. Tabi Leylekler bizim hem kültürümüze, hem de sosyal yaşantımızla iç içe olan bir kuş türü. Sıradan bir kuş türü değil, görselliği var. Halk arasında belli bir yeri de var dedi.
Halkalar kimlik numaraları
Selçuktaki leylek halkalama çalışmalarının Selçuk Belediyesinin destekleriyle devam ettiğinin belirten Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü ve Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Dr. Ortaç Onmuş leylek halkalama işlemi hakkında bilgi verdi:
2010 yılından beri bu bölgede çalışıyoruz. Biz bugüne dek yaklaşık 500 kadar leylek halkaladık. Bugün de Saint Jean Yokuşundaki en son yuvayı halkaladık. Burada 3 tane yavru leyleği halkaladık. Bunların bacaklarına mavi plastik halkalar taktık. Halkaların üzerindeki ilk harf T, geriye kalan kısımda ise harflerden oluşan kodlar var. Bu kodlar her leylek için farklı. Bu kodlar her leyleğin adeta kendine özgü kimlik numaraları var.
Dünyaya örnek bir çalışma
Selçuktaki leylek yuvalarının %98inin platform yuva durumda olduğunu söyleyen Onmuş; 2010 yılında ilk kez Selçukta antik su kemerleri üzerindeki leylek yuvalarını restore ederek başladık. Leylekler yuvaları elektrik direkleri üzerinde elektrik hattının 1,5 metre üzerinde yer alıyor. Böylece elektrik hattı üzerinde herhangi bir problem yaşanmıyor, elektrik kesintisi yaşanmıyor. Sigorta veya benzeri bir kısa devre sonucu oluşan herhangi bir elektrik arızası ve trafo yanmaları olmuyor. Daha da güzel tarafı leylekler bu kısa devreler sonucu oluşan yangınlar sonucu ölmüyorlar dedi.
Torunlarımızı halkalıyoruz
Leyleklerle ilgili yapılan çalışmalara gönül veren Prof. Dr. Mehmet Sıtkı, Beş yıldan beri Selçuk Belediyesinin destekleri ile Selçukta halkalama çalışmalarını sürdürüyoruz. Ne kadar çok halkalı leyleğimiz olursa geri bildirimler de o derece bize sağlıklı sonuçlar doğuracaktır dedi. Halkalama çalışmalarının ilk olarak Selçukta başladığının altını çizen Sıtkı; Selçukta Leyleklerle ilgili yapılan çalışmaların umut verici olduğunu dile getirdi. Sıtkı; Bu sene yapılan tespitlere göre üç dört sene önce 15e yakın halkaladığımız leyleğin yavruları olduğunu gördük. Bu sene torunlarımızı halkalıyoruz diye konuştu.
Amacımız Polonya gibi olmak
Aynı leylek, aynı yuvaya döner diye halk arasında bir kanaat var diyen Sıkı halkalama işlemi sayesinde bu olasılığın yüzde kaç olduğunu, leyleklerin kaçının aynı yuvaya, aynı şehre döndüklerini tespit edebildiklerini söyledi. Halkalama çalışmasının bir amacının da şehirlerde leylek bilincini geliştirmek olduğunu söyleyen Sıtkı; Polonyada leyleklerin hayatı insanların hayatından daha önemli. Amacımız o seviyeye çalışmalarımızı getirmektir. Türkiyede bildiğim kadarıyla sadece Doğu Karadenizin üç vilayetinde leylek yuvası yok. Bunun dışında Türkiyenin bütün şehirlerinde leyleklerimiz kuluçkaya yatıyor. Tabi Leylekler bizim hem kültürümüze, hem de sosyal yaşantımızla iç içe olan bir kuş türü. Sıradan bir kuş türü değil, görselliği var. Halk arasında belli bir yeri de var dedi.
Halkalar kimlik numaraları
Selçuktaki leylek halkalama çalışmalarının Selçuk Belediyesinin destekleriyle devam ettiğinin belirten Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü ve Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Dr. Ortaç Onmuş leylek halkalama işlemi hakkında bilgi verdi:
2010 yılından beri bu bölgede çalışıyoruz. Biz bugüne dek yaklaşık 500 kadar leylek halkaladık. Bugün de Saint Jean Yokuşundaki en son yuvayı halkaladık. Burada 3 tane yavru leyleği halkaladık. Bunların bacaklarına mavi plastik halkalar taktık. Halkaların üzerindeki ilk harf T, geriye kalan kısımda ise harflerden oluşan kodlar var. Bu kodlar her leylek için farklı. Bu kodlar her leyleğin adeta kendine özgü kimlik numaraları var.
Dünyaya örnek bir çalışma
Selçuktaki leylek yuvalarının %98inin platform yuva durumda olduğunu söyleyen Onmuş; 2010 yılında ilk kez Selçukta antik su kemerleri üzerindeki leylek yuvalarını restore ederek başladık. Leylekler yuvaları elektrik direkleri üzerinde elektrik hattının 1,5 metre üzerinde yer alıyor. Böylece elektrik hattı üzerinde herhangi bir problem yaşanmıyor, elektrik kesintisi yaşanmıyor. Sigorta veya benzeri bir kısa devre sonucu oluşan herhangi bir elektrik arızası ve trafo yanmaları olmuyor. Daha da güzel tarafı leylekler bu kısa devreler sonucu oluşan yangınlar sonucu ölmüyorlar dedi.