Sosyal hakların temeli 10 Ocak

  • 0
  • 848
Yazı Boyutu:

“Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak bilinen 10 Ocak 1961 tarihindeki tüm gelişmeleri yaşayan; bu tarihte yayınını sürdüren 2 gazeteden birisinin yazı işleri müdürü olan Öcal Uluç “10 Ocak gazetecilerin sosyal haklarının temelinin atıldığı tarihtir” dedi. Uluç, yasayı protesto edenler ve protestoya karşı direnen gazeteciler hakkında bilgi verdi.
Gazeteci-Yazar Öcal Uluç, tek partili dönemden, çok partili hayata geçişin sancılarının yaşandığı 1950’lerden 2013’e kadar geçen 63 yılda gazetecilerin yaşadıkları hakkında konuşarak, “10 Ocak 1961’de gürültülü bir şekilde yürürlüğe giren 212 sayılı Basın-İş Kanunu bu güne kadar çeşitli değişimlere uğramış olmasına rağmen, yine de gazetecilerin haklarını koruyor. 1961 öncesi çok zor koşullarda görev yapan meslektaşlarımız, bütün eleştirilerimize rağmen 212 Sayılı yasanın teminatıyla görev yapıyor” diye konuştu.
 
SOSYAL HAKLARIN TEMELİ 10 OCAK
Gazeteciler için sosyal hakların temelinin atıldığı günün 10 Ocak olduğunu belirten Uluç, bunun devamında ikinci adımı Bülent Ecevit’in o dönemde ilk kez açılan Çalışma Bakanlığı’nda attığını söyledi. Bu dönemde Ecevit’in çalışma hayatında toplu iş sözleşmelerine yer verdiğine değinirken, sendika ve cemiyetlerin öneminin arttırdığını da sözlerine ekledi. Uluç, Bülent Ecevit’in o dönemde yaptığı bu çalışmanın ardından gazeteciler kadar işverenlerin de çeşitli alanlarda söz sahibi olduğuna değindi. Bunun ardından yaşanan gelişmelerde işverenlerin çeşitli sebeplerle gazetecilerin işlerine son vermelerinin önüne geçilmesi gerektiğini belirten Uluç, üçüncü adım olarak Hakem Kurulu’nun oluşturulduğunu söyledi. Gazetecilerin işlerine çeşitli sebeplerle son verildiğini ve tazminatlarını alma konusunda dahi sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Öcal Uluç; gazetecinin, işverenin ve tarafsız bir kurumdan bir kişinin oluşturduğu bu Hakem Kurulu ile bu problemlerin ortadan kalktığını dile getirdi. Gazeteciliğin Türkiye’de tam da bu dönemde iyileşme gösterdiğini söyleyen Uluç, o dönemde medya sahiplerinin farklı sektörlerde ticari işlere yönelmesi ile işlerin farklı yönlere gittiğinin altını çizdi.
 
DEMOKRATİK DEĞİL
Bu dönemde gazeteci - iş adamı kimliğinin oluştuğunu ve bu kişilerin zenginleştiğini belirten Uluç, sonrasında gazeteci olmayan iş adamlarının da gazete satın alarak güçlendiklerini söyledi. Sonrasında sendika, cemiyet, toplu iş sözleşmelerinin rafa kaldırıldığını dile getiren Uluç, bunun demokratik olmadığını belirtti. Basının olmazsa olmazı “Basın Özgürlüğü” ne de değinen Uluç Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Thomas Jefferson’ın sözünü hatırlatarak, “Bir ülkede basın özgürlüğü olmazsa hürriyet olmaz, hürriyet olmazsa demokrasi olmaz” dedi.
 
İZMİR(Ege Ajans/Harun Tepe – Tuba Ebren)

YORUM YAZ
Diğer Haberler

ESHOT’ta görev değişimi

Çiğli’de Coşkulu 1 Mayıs Kutlaması

1 Mayıs'ta çalışanlarıyla bir araya geldi

Emeğin gücüyle geleceği inşa edeceğiz!

Bize her yer Taksim

Meydanlar bizimdir

Arşiv