Siemens sponsorluğunda ilki Gaziantepte yapılan, Capital ve Ekonomist dergileri ve GfK Türkiye tarafından, Geleceğimizi Konuşmak İçin Toplanıyoruz sloganıyla yola çıkan Sürdürülebilir Marka Şehirler Geleceğe
Hazırlanıyor toplantılarının ikincisi 4 Ekim tarihinde İzmirde gerçekleştirilecek. Etkinliğin tanıtımı ise 20 Eylül 2011 Salı günü Siemens A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoyun katılımıyla Swissotel Grand Efesde gerçekleştirildi.
Siemensin Sürdürülebilir Marka Şehirler Geleceğe Hazırlanıyor çalışmaları kapsamında Capital ve Ekonomist dergileri ile GfK Türkiye Araştırma Şirketi işbirliğinde 4 Ekimde İzmirde düzenleyeceği "Sürdürülebilir Marka
Şehir: İzmir" konulu etkinliğin tanıtımı, 20 Eylül 2011 Salı günü Swissotel Grand Efeste yapıldı.
4 Ekim 2011 tarihinde yapılacak etkinliğin detaylarının, Siemens A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy tarafından paylaşıldığı basın toplantısında, dünyadaki başarılı sürdürülebilir şehirler uygulamaları konusunda bilgi verildi. İzmirin tarih boyunca en önemli şehirlerden biri olduğunu vurgulayan Ali Rıza Ersoy, Sürdürülebilir Marka
Şehir: İzmir etkinliği konusunda da İzmirin dünyanın önde gelen Sürdürülebilir Şehirleri arasına katılması için önemli adımlardan biri olduğunu söyledi.
Ersoy, Şehrin enerji altyapısı, temiz/atık su yönetimi, enerji verimliliği, akıllı binalar, ulaşım altyapısı, spor tesisleri
ve havaalanları gibi önemli konularında değişim için neler yapılabileceğinin değerlendirildiği özel bir oturum gerçekleştirilecek. Karbon ayak izinin azaltılması çalışmaları içerisinde önemli pay sahibi olan bu uygulamalar hayata
geçtiğinde İzmir, dünyanın önde marka şehirleri arasında yerini alacak diyerek, çalışmaların önemini vurguladı.
Neden Sürdürülebilir şehirler?
Her geçen gün değişen ve gelişen dünyamızda hiç kuşkusuz bu değişimin en yoğun yaşandığı yerler, şehirler. Şehirler değişimi yaşamanın ötesinde nüfusları, sanayileri ve çevrelerine olan etkileriyle de sürdürülebilirlik konusunun odak noktasını oluşturuyor. Bu önemli konum, şehirleri ve yaşayanlarını adeta dönüşüme mecbur bırakıyor. İşte bu yüzden, Sürdürülebilir Şehirler konsepti, geleceği şekillendiren bir hareket olarak hayatımıza girmeye başlıyor.
Modern eğilimler günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olsa da, doğaya verdiği zarar göz önüne alındığında, bir şeyler yapılmasının gerekliliğini ortaya koyuyor. Örneğin bugün, solunan hava son 350 bin yılın en yüksek karbondioksit oranına sahip. Enerji ihtiyacı ise her geçen gün daha da artıyor.
Sadece 25 yıl içinde yüzde 40 daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulacak. Hava trafiğinde ise uçaklarla birlikte yoğunluk iyice artacak; 2030'da bugüne oranla yüzde 60 daha fazla hava trafiğiyle karşı karşıya kalınacak. Bazı büyük metropollerdeki durum ise geleceğe yönelik bu rakamları doğrular nitelikte. Örneğin Londra ve
Vancouver'ın ekolojik ayak izi 3,05 gezegene eşit.
2005 yılında insanlığın dünyaya karşı ekolojik borcu yüzde 30 oranındaydı. İnsanlık olarak elimizde 1,3 dünya varmış gibi kaynak tüketiyor ve atık üretiyorduk. Örneğin Berlin, bundan yaklaşık 10 yıl önce coğrafi alanının tam 82 katını tüketiyordu. Hem bu şehirlerin hem de diğer büyük ve büyümekte olan şehirlerin geleceğe yönelik hazırlıklar yapması ve sadece o şehirde yaşayanlara karşı değil, tüm insanlığa, çevreye ve dünyaya karşı sorumluluklarını yerine getirmesini gerektiriyor.
İşte tüm bu sebepler nedeniyle Siemens'in Sürdürülebilir Şehir konsepti günümüz şehirlerini geleceğe hazırlamak adına önemli bir rol üstleniyor. Sürdürülebilir Şehirler bir şehri tüm yaşam alanlarıyla değerlendirerek nasıl daha iyi olabileceğine yönelik somut çözümler sunuyor.
Siemens'in Sürdürülebilir Şehirler kavramı, bir şehrin pek çok farklı ihtiyacını makro bir gözle tanımlamayı ve bu tanımlama üzerinden yapılacak planlama ve yatırımlarla o şehri daha çevre dostu ve daha yaşanabilir bir hale getirmeyi hedefliyor. Bu amaçla, şehrin enerji ihtiyacına yönelik rüzgar enerjisi, güneş enerjisi gibi çevreci yatırımlar yapılırken; üretilen enerjinin en verimli şekilde iletim ve dağıtımı için kullanılacak altyapı sistemleri de yenileniyor. Sürdürülebilir Şehirler konseptinin uygulandığı şehirlerde ulaşım sistemiyle ilgili önemli modernizasyonlara da
gidiliyor. Raylı sistemler ve sinyalizasyon sistemleri günümüzün son teknolojilerine göre yenilenirken; şehir nüfusunun daha yaşanabilir şartlara sahip olmaları için de ek çalışmalar gerçekleştiriliyor. Konsept kapsamında
şehrin temiz su ihtiyacı ve atık yönetiminin yanı sıra, binalarda enerji verimliliği, şehir emniyet ve güvenlik sistemleri, havaalanları, spor tesisleri ve sağlık sistemleri de masaya yatırılıyor.
