2002 yılında eşi İpek Kadılar Altıner ile birlikte kurdukları TİYATRO KEDİ'nin Sanat Yönetmenliğini üstlenen, her yeni sezonda oyunlarına bir yenisini daha ekleyerek turnelere tam gaz devam eden Tiyatro Kedinin sahibi, Selenanın iyi yürekli amcası Hakan Altıner bizimizmir'in konuğu oldu ve oyunları başta tiyatro ile duygu ve düşüncelerini bizimizmir.net için aktardı...
Prodüksiyon, tanıtım ve iletişim faaliyetlerini de eşi İpek Kadılar Altıner tarafından yönetilen toplulukta tam bir dayanışma içinde olduklarını belirten Altıner, şimdiye kadar pek çok oyun sahneye koyduklarını ve seyirciyle mutluluk verici buluşmalara imza attıklarını belirtirken bizimizmir'in usta gazetecisi Nalan Kolağası İmre ile tiyatro, sanat ve Altıner ailesi ile ilgili görüş ve düşüncelerini paylaştı..
Nalan-2002 yılından bu yana pek çok oyun sahneye koydunuz, bu oyunları nasıl seçiyorsunuz?
HA-Bir tiyatroyuz ama buna rağmen başarılı bir grafik sergiliyoruz. Çok deneyimli isimlerin yanı sıra çok genç oyuncularla da çatımız altında bir araya gelmiş olmaktan dolayı mutluyum. Oyun seçimine gelince; eşim İpek Altıner Kadılar ile işin üstesinden geliyoruz. Birlikte karar verip oyun seçiyoruz. O da çok iyi bir yazar ve dramaturgdur. Oyunları seçerken imtina ettiğimiz nokta; Tiyatro Kedi'nin kendine özgü bir çizgisi var, o çizgiyi bozmayacak oyunları seçiyoruz. Bununla birlikte seyirciyi hayal kırıklığına uğratmayacak doğru kadrolarla oyunu sahnelemek dikkat ettiğimiz noktalar.
Nalan- Bu zamanda özel bir tiyatroyu ayakta tutmak çok zor olmalı. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
HA-Elbette kolay değil ama seyircimiz bizi hiç yalnız bırakmıyor. Ekonomik kaygılar tiyatro yapmamızın önüne geçmiyor. 2002den bu yana sahneye koyduğumuz oyunlarla belirli bir seyirci kitlesi yakaladık sanırım. Birde Tiyatro Kedi, kendi kaynaklarını ve bilgisini paylaşmayı tiyatronun varlığının bir parçası olarak gördüğünden, kurulduğu yıldan bu yana kendi mecralarında farklı tiyatroların kurulmasına ve ayakta kalmasına da destek veriyor. Bizde kıskançlık, köstek olmak yok yani.
Nalan- Peki eleştirilere bakış açınız nasıldır?
HA- Eleştirilmekten korkmayan, yapıcı eleştirilerden yararlanan bir tiyatroyuz. Bir gruba ait olma kaygısı taşımıyoruz. Sosyal bilinci yüksek tiyatro seyircilerini hedefleyerek yolumuzda ilerlemekteyiz.
Nalan- Kadronuzda da pek çok oyuncu var, rol paylaştırmak kolay olmuyordur sanırım?
HA- Aslına bakarsanız zor oluyor tabii. Bunun için de iki yöntem kullanıyoruz. Oyunu seçip rollere göre kıdemli aktör ve aktrislerimize teklif götürüyoruz. Bu oyuncular tiyatromuz dışından da olabilir. Pazar Günkü Cinayet oyunu için de Deniz Gökçer'i davet ettik, o da bizi kırmadı. Biliyorsunuz kendisi Devlet Tiyatrosu oyuncusu. Veya oyuncuyu belirliyor ve ona göre oyun seçiyoruz. Bu oyunu da Haldun Dormen'i düşünerek seçtik. Onunla oynayacak kadroyu da böylece belirledik.
Nalan- Yeni oyuncuları nasıl kadronuza dahil ediyorsunuz?
HA-Tiyatromuza girecek genç oyuncuları da her sene Haziran ayında yaptığımız seçmelerle belirliyoruz. Müzikaller ve normal oyunlarımız için kocaman bir portföyümüz oluştu.
Nalan- Selena dizisinde iyi yürekli, yeğenlerine kol kanat geren bir amcayı canlandırıyordunuz. Çok sevilen bir diziydi ne oldu da yayından kaldırıldı?
HA-Kanalın kararıydı. Ekonomik nedenlerden dolayı ne yazık ki bitti.
Nalan- Yeni projeler var mı peki televizyon için?
HA-Yok ama tekliflere açığım. Ama seneye bir de çocuk tiyatrosu koymayı çok istiyoruz.
.jpg)
