Yılmaz Özfırat, Hayatın İçinde

Hatay Medeniyetler Korosu Şefi Yılmaz Özfırat, Küçük Kulüp tarafından düzenlenen geleneksel “Hayatın İçinden Söyleşileri”nin Konuğu oldu.

  • 0
  • 189
Yılmaz Özfırat, Hayatın İçinde
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Hatay Medeniyetler Korosu Şefi Yılmaz Özfırat, Küçük Kulüp tarafından düzenlenen geleneksel “Hayatın İçinden Söyleşileri”nin Konuğu oldu.

Hatay’ın demografik yapı olarak dünyaya örnek bir şehir olduğunu belirterek sözlerine başlayan Özfırat, Hatay’ın pek çok din, inanış ve etnik kökene yüzyıllar boyunca ev sahipliği yaptığını, bir arada yaşayan bu grupların birbirleriyle diyalog içinde olduğunu ve etkilediğini söyledi.

Özfırat, “Hatay’da farklı dine mensubiyet gibi farklı etnik kökenli olmak da çatışmadan ziyade kültürel zenginliğin göstergesi olmuştu. Hatay’da Türkler, Araplar, Ermeniler gibi farklı etnik kökene sahip topluluklar, kendi etnik kimliklerine sahip çıkmakla birlikte birbirlerine saygılıydı. Düşünün hepimiz aynı okullarda okuyoruz ama birisi imam oluyor, birisi papaz, birisi ise haham olabiliyordu. Farklı din ve mezheplere mensup sanatçıları buluşturarak birlikte yaşama kültürünü dünyaya hatırlatan Antakya Medeniyetler Korosu da kıyamet gecesiyle kayıplara uğradı. Bazı koro üyesi arkadaşlarımızı kaybettik” dedi.

Eşinin kızının yanında Kıbrıs’da olması nedeniyle depremde evde yalnız olduğunu belirten Yılmaz Özfırat, kendisini göçük altından sivil insanlar tarafından kurtarıldığını anlatarak 3 gün süresince yalnız bırakıldıklarından yakındı: “Düşünsenize çok katlı ve 3 aylık yepyeni bir binanın da aralarında bulunduğu binalar çöktü. Kıyamet Gecesi olarak değerlendirdiğim o gecede göçük altında benim için de zaman durmuştu. Gündüzü, geceyi ayırdetmek mümkün değildi. Çıkarıldığımda gördüm ki, felaketi yaşayan insanların haricinde hiç kimse yoktu Hatay’da. Gölcük depremi sırasında yedek subaydım orada. Gelen emirle hepimiz deprem alanında görevlendirilmiş, ilgisiz, kötü niyetli insanların yaklaşmasını engellemiştik. Doğru olan için komuta kademesi harekete geçmesi nedeniyle teşekkür edilmişti. Öylesi bir hareket burada da gerçekleştirilseydi en azından hayatta olanların can ve mal güvenliği sağlanmış olurdu.”

İzmir’e gelişiyle ilgili yaşadıklarını da anlatan Özfırat, çalıştırmaya başladığı Anadolu Kadınlar Korosu ile verdikleri konserler sonunda üniversite öğrencisi 100 genç kıza burs verilmesi hedefi nedeniyle Hatay ile İzmir arasında mekik dokuduğunu ifade etti. Yılmaz Özfırat, “EYT emeklisi olarak sadece korolarla ilgileniyorum. Karanlığı anlatan müziği yaparak insanların unutmamasını ve bizimle yaşamasını amaçladım" diye konuştu. Heirkese araçlarının bağaclarında mutlaka bir deprem çantası bulundurmalarını önerdi.

Hatay Medeniyetler Korosu Şefi Yılmaz Özfırat sözlerini şöyle tamamladı: Bir şehirde bir meyhanede 10 erkek bir masada, 4 kadın başka bir masada içip eğleniyor ve kimse kafasını çevirip bakmıyorsa o şehir medeni bir şehirdir. Ve, Hatay’daki demografik yapının değişmemesinin doğruluna inanan bir Hataylı olarak Medeniyetler Korosu ayağa kalkarsa şehir ayağa kalkar, bu şehri bir gastronomi ve kültür şehri yapmak hepimizin elinde diyorum.”

Küçük Kulüp Yönetim Kurulu üyeleri Ümran Bağcı ve Ahmet Aslaner Özfırat’a teşekkür ederek çiçek verdiler.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Başkan Önal muhtarlarla buluştu

Vatandaşla dost, balıkçıyla arkadaş

Karşıyaka’da en güzel balkon ve bahçeler yarışıyor!

Buca’nın parklarında yaza hazırlık

STK işbirliği ile kent estetiğine dokunuşlar

Unutulmaya yüz tutan sokak oyuncakları yeniden hayat buldu

Arşiv