Yazı Boyutu:
Çiftler, iyi günde, kötü günde, yoksullukta ve bollukta bir ömür boyu birliktelik için evlilik yemini etseler de bunu tutmaları her zaman kolay olmuyor. Eşlerin birbirlerinden sakladıkları veya söyleyemedikleri bir konu varsa o ilişkide güven duygusunun irdelenmesi gerektiğine dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (YÜSEM) Evlilik ve Aile Terapistliği Programı Eğitim Koordinatörü Psikolog Dr. Özge Alkanat, bir ilişkide güvenin nasıl sağlanabileceğini anlattı.
Uzun ve mutlu birliktelikler için çiftlerin hem duygusal hem de maddi anlamda kendilerini güvende hissetmelerinin şart olduğunu belirten Psikolog Dr. Özge Alkanat, Bir kişinin geçmişiyle, sağlıyla, özel hayatıyla veya maddi yetersizliği ile ilgili önemli bir bilgiyi saklaması o kişinin özünde dürüst olmadığı anlamına gelir. Bu bilgilerin kendisinden saklandığını öğrenen kişide ihanete uğramış algısı oluşabilir dedi.
Uzun ve mutlu birliktelikler için çiftlerin hem duygusal hem de maddi anlamda kendilerini güvende hissetmelerinin şart olduğunu belirten Psikolog Dr. Özge Alkanat, Bir kişinin geçmişiyle, sağlıyla, özel hayatıyla veya maddi yetersizliği ile ilgili önemli bir bilgiyi saklaması o kişinin özünde dürüst olmadığı anlamına gelir. Bu bilgilerin kendisinden saklandığını öğrenen kişide ihanete uğramış algısı oluşabilir dedi.
GELECEK 5-10 YILIN PLANINI YAPIYOR MUSUNUZ?
Eşlerden birinin gereğinden fazla para harcaması veya maddi anlamda kendisini koruma altına almak istemesi nedeniyle gizli banka hesaplarının dahi açılmış olabileceğine değinen Özge Alkanat, çiftlerin nasıl bir gelecek istediklerini alacakları ortak kararla belirlemeleri gerektiğini vurguladı. Alkanat, Çiftlerin hem duygusal hem de maddi anlamda kendilerini güvende hissetmeleri çok önemli. Eğer güven ihtiyacı eşler arası ortak iletişimle çözülemiyorsa, kişi kendisini bireysel çabalarıyla güven altına almak isteyebilir. İşte bu yüzden bazen çiftler birbirlerinden gizleyerek bir banka hesabı bile açabiliyor. Ancak birbirlerine yakın olan ve güven ilişkisi içinde olan çiftler 5-10 sene sonra nasıl bir hayat yaşamak istediklerinin hesabını bugünden ele alırlar. Ortak bir plana yönelik adımları yine beraber atarlar. Çiftlerin birbirlerine karşı şeffaf olmaları ve taleplerini dile getirebilmeleri çok önemli. Böylece kendilerini daha güvende hissedebilirler. Her türlü ilişkide ortak karar esas alınarak ilerlemeli ve doğru bir şekilde uzlaşabilmeyi öğrenmeli. bilgisini verdi.
İDEALİ ESNEK OLABİLMEK
Çiftlerin beceri alanlarına göre görev dağılımı yapmalarını sağlayan tamamlayıcı ilişki türüne de değinen Psikolog Dr. Özge Alkanat aile yönetiminde ideal yapıyı şöyle anlattı:
Çiftler arasında kimin hangi alanda daha iyi olduğunu bilmek önemli. Tamamlayıcı ilişki türüne göre, çiftler aldıkları ortak kararla kim hangi alanda daha güçlü ve başarılıysa o görev tek kişiye verilir. Kimse kimseye müdahale etmez. Ama günümüzde çoğunlukla simetrik dediğimiz ilişki türü var. Simetrik ilişki türünde ise daha çok çatışma çıkar. Çünkü herkes her şeyi bilir ve yapar. Herkes her şeyden sorumludur. Şehir hayatıyla birlikte kadın da erkek de yemek, temizlik yapar ve çocuk da bakar. Ancak ideal olan esnek olabilmektir. Yani zaman zaman simetrik ve zaman zaman tamamlayıcı olabilmektir. İki ilişki türünün bir arada olması idealdir. Çünkü hayatın her alanında ihtiyaçlara maksimum oranda karşılık veren bir ilişki yakalanır.
EBEVEYNLİK GÖREVLERİNDE ORTAKLIK ŞART
Örneğin aile ilişkileri ve parayı yönetmek görevlerini ele alalım. Finansal konularda daha güçlü olan eş para yönetimini; sosyal ilişkilerde daha güçlü olan eş ise aile ilişkilerini yönetiyorsa ve bunu diğer eşle bilgi paylaşarak, uzlaşma içinde yapıyorsa tamamlayıcı bir ilişki sürdürülüyordur. Ancak ebeveynlik görevlerinde simetrik olunabilir. Yani çocuğunuzun veli toplantılarına sırayla gidebilirsiniz, ödevlerini sırayla yaptırabilirsiniz, ya da geceleri dönüşümlü olarak yatırabilirsiniz.
ÜCRETSİZ TERAPİLER DÜZENLENİYOR
Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi YÜSEM Evlilik ve Aile Terapistliği Programı bünyesinde 4 yıldır 16 uzmana eğitim verdiklerini de belirten Alkanat, eğitim sürecinde olan uzmanların İzmirdeki çiftler ve ailelere Yaşar Üniversitesi bünyesinde ücretsiz terapi hizmeti sunduklarını söyledi.
EGEDE EN ÇOK İZMİRLİLER EVLENİYOR
-Türkiye İstatistik Kurumu 2013 verilerine göre; ülke genelinde 600 bin 138 çift evlenirken Ege Bölgesinde ise 76 bin 5 çift dünya evine girdi. Ege illeri İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Uşak, Kütahya, Afyona; Balıkesir ve Çanakkale eklendiğinde ise 87 bin 222 evlilik yapıldığı görülüyor.
-Ege Bölgesinde en fazla evlilik İzmirde gerçekleşirken en az evlilik ise Uşakta gerçekleşti. İzmirde 32 bin 619 çift, Uşakta ise 2 bin 741 çift evlendi. Ege Bölgesinin ortalama evlilik yaşı, damatta 28,9 gelinde 25 olan Türkiye ortalamasının üzerinde çıktı. Egede damatlar ortalama 29,7 gelinler ise 25,9 yaşında evlendi.
Eşlerden birinin gereğinden fazla para harcaması veya maddi anlamda kendisini koruma altına almak istemesi nedeniyle gizli banka hesaplarının dahi açılmış olabileceğine değinen Özge Alkanat, çiftlerin nasıl bir gelecek istediklerini alacakları ortak kararla belirlemeleri gerektiğini vurguladı. Alkanat, Çiftlerin hem duygusal hem de maddi anlamda kendilerini güvende hissetmeleri çok önemli. Eğer güven ihtiyacı eşler arası ortak iletişimle çözülemiyorsa, kişi kendisini bireysel çabalarıyla güven altına almak isteyebilir. İşte bu yüzden bazen çiftler birbirlerinden gizleyerek bir banka hesabı bile açabiliyor. Ancak birbirlerine yakın olan ve güven ilişkisi içinde olan çiftler 5-10 sene sonra nasıl bir hayat yaşamak istediklerinin hesabını bugünden ele alırlar. Ortak bir plana yönelik adımları yine beraber atarlar. Çiftlerin birbirlerine karşı şeffaf olmaları ve taleplerini dile getirebilmeleri çok önemli. Böylece kendilerini daha güvende hissedebilirler. Her türlü ilişkide ortak karar esas alınarak ilerlemeli ve doğru bir şekilde uzlaşabilmeyi öğrenmeli. bilgisini verdi.
İDEALİ ESNEK OLABİLMEK
Çiftlerin beceri alanlarına göre görev dağılımı yapmalarını sağlayan tamamlayıcı ilişki türüne de değinen Psikolog Dr. Özge Alkanat aile yönetiminde ideal yapıyı şöyle anlattı:
Çiftler arasında kimin hangi alanda daha iyi olduğunu bilmek önemli. Tamamlayıcı ilişki türüne göre, çiftler aldıkları ortak kararla kim hangi alanda daha güçlü ve başarılıysa o görev tek kişiye verilir. Kimse kimseye müdahale etmez. Ama günümüzde çoğunlukla simetrik dediğimiz ilişki türü var. Simetrik ilişki türünde ise daha çok çatışma çıkar. Çünkü herkes her şeyi bilir ve yapar. Herkes her şeyden sorumludur. Şehir hayatıyla birlikte kadın da erkek de yemek, temizlik yapar ve çocuk da bakar. Ancak ideal olan esnek olabilmektir. Yani zaman zaman simetrik ve zaman zaman tamamlayıcı olabilmektir. İki ilişki türünün bir arada olması idealdir. Çünkü hayatın her alanında ihtiyaçlara maksimum oranda karşılık veren bir ilişki yakalanır.
EBEVEYNLİK GÖREVLERİNDE ORTAKLIK ŞART
Örneğin aile ilişkileri ve parayı yönetmek görevlerini ele alalım. Finansal konularda daha güçlü olan eş para yönetimini; sosyal ilişkilerde daha güçlü olan eş ise aile ilişkilerini yönetiyorsa ve bunu diğer eşle bilgi paylaşarak, uzlaşma içinde yapıyorsa tamamlayıcı bir ilişki sürdürülüyordur. Ancak ebeveynlik görevlerinde simetrik olunabilir. Yani çocuğunuzun veli toplantılarına sırayla gidebilirsiniz, ödevlerini sırayla yaptırabilirsiniz, ya da geceleri dönüşümlü olarak yatırabilirsiniz.
ÜCRETSİZ TERAPİLER DÜZENLENİYOR
Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi YÜSEM Evlilik ve Aile Terapistliği Programı bünyesinde 4 yıldır 16 uzmana eğitim verdiklerini de belirten Alkanat, eğitim sürecinde olan uzmanların İzmirdeki çiftler ve ailelere Yaşar Üniversitesi bünyesinde ücretsiz terapi hizmeti sunduklarını söyledi.
EGEDE EN ÇOK İZMİRLİLER EVLENİYOR
-Türkiye İstatistik Kurumu 2013 verilerine göre; ülke genelinde 600 bin 138 çift evlenirken Ege Bölgesinde ise 76 bin 5 çift dünya evine girdi. Ege illeri İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Uşak, Kütahya, Afyona; Balıkesir ve Çanakkale eklendiğinde ise 87 bin 222 evlilik yapıldığı görülüyor.
-Ege Bölgesinde en fazla evlilik İzmirde gerçekleşirken en az evlilik ise Uşakta gerçekleşti. İzmirde 32 bin 619 çift, Uşakta ise 2 bin 741 çift evlendi. Ege Bölgesinin ortalama evlilik yaşı, damatta 28,9 gelinde 25 olan Türkiye ortalamasının üzerinde çıktı. Egede damatlar ortalama 29,7 gelinler ise 25,9 yaşında evlendi.