Çocuk hakları eğitimi ilkokul müfredatına sokulmalıdır

  • 0
  • 587
Çocuk hakları eğitimi ilkokul müfredatına sokulmalıdır
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Her yıl 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olarak ülkemizde ve tüm dünyada kutlanıyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin temel ilkeleri ayrım gözetmeme, çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı. Sözleşme ile çocukların yaşama, gelişme, korunma ve onlarla ilgili olan kararlarda söz sahibi olma hakları güvence altına alınıyor.

“DİNAMİKLERİ KÖKTEN DEĞİŞTİRMELİYİZ”
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nimet Önür, basında çocukların yer aldığı konuma değinerek; çocukların ancak kurban konumundayken yer aldığını, bunun çocuk hakları konusunda bir ihlal olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Önür, toplumumuzda daha anne babaların haklarını tam olarak elde edemediğini, bu noktada çocukların da mağdur olduğunu belirterek “Çocukların yaşama, korunma, sağlık imkanlarına ulaşma, beslenme gibi birçok hakları vardır. Türkiye, geçmiş yıllara bakıldığında bu konuda çok yol aldı. Fakat bugün ki topluma baktığımızda işsizlik artmış, anne babalar birçok haklarından yoksun bırakılmıştır. Bu noktada anne babalarla birlikte, onların korumakla yükümlü oldukları çocukların da hakları istismar ediliyor. Öteki yandan çocukların ebeveynleri tarafından algılanış biçimleri de önem arz ediyor. Çocuk merkezli bir yetiştirme tarzı mı, yoksa çocukların hem kendi haklarının hem de anne babalarının haklarının farkında olduğu bir yetiştirme tarzı mı önemlidir sorusu düşünülmelidir. Geleneksel yapının içinde yer alan ailelere bakıldığında, çocuğun tek başına bir birey olamadığını, ailenin bir temsili olduğunu ve cinsiyetine göre farklı bir muamele gördüğünü gözlemliyoruz. Daha modern aile yapılarında ise, aşırı çocuk merkezli yetiştirme tarzı çok farklı sonuçları ortaya koymaktadır. Çocuklar sorumluluktan uzak, geleceği hakkında fikri olmayan ve kendi için bir şey üretemeyen bireyler haline geliyorlar. Bu durumun varlığı toplumun farklı kesimlerinde çocuk haklarının farklı algılanış biçimlerini ortaya çıkarmaktadır. Günümüzde son derece artan çocuk pornografisi, çocuk istismarı ve çocuk gelin vakaları çocukların en büyük mağduriyetlerindendir. Sonuç olarak söylemek gerekirse toplumda yer almış ve uzun yıllardır devam eden dinamikler kökten değiştirilemezse çocuk haklarının geçerliliğinden tam olarak söz etmemiz mümkün değildir" dedi.

İLKOKUL MÜFREDATINA SOKULMALI
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun, çocuk haklarının tarihinin çok eskilere dayandığını belirtti ve Avrupa'da yapılan çocuk hakları çalışmalarından önce ülkemizde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın tüm dünya çocuklarına armağan edildiğini, bu anlamda çocuklara verilen değer konusunda öncülük ettiğimize dikkat çekti.

Günümüzde çocuk haklarının içeriğinin herkes tarafından bilinmediğini sözlerine ekleyen ve çocuk haklarının tam içselleştirilemediğini belirten Prof. Dr. Tosun, "Siyasal alanda çocuk hakları ne kadar olumlu bir konumda olsa da, hukuksal, toplumsal ve kültürel yansımaların zayıf olduğunu söyleyebiliriz. Çocuk hakları konusunda farkındalığın artması için önce çocukların kendi hakları konusunda bilinçlenmesi gerekir. Çocuk hakları eğitimi ilkokul müfredatına sokulmalıdır. Her türlü cinsel istismardan korunabilmeleri için başvurabilecekleri araçlar psikolojik gelişimlerine uygun bir biçimde anlatılmalıdır. Son olarak da fikir ve ifade özgürlüğüne sahip çocukların kendilerini ifade edebilecekleri platformlar yaratmak gerekmektedir. Bu anlamda içeriğini çocukların belirleyeceği gazete, dergi ve ya televizyon yayınlarına ihtiyaç vardır. Bu bağlamda iletişim fakülteleri bu içeriklerin hazırlanması konusunda öncü olabilirler. Çocuk hakları sadece 20 Kasım günlerinde değil sürekli devamlılığı olan bir olgu olmalıdır" diye konuştu.
Dr. Cem Tutar ise “Çocuk hakları birçok konuda sıklıkla gündeme gelmekte, basının bu konudaki duyarlılığı konusunda eleştiriler sürmektedir. Türkiye’de ana akım medyada da benzer örnekler söz konusudur. Haklar ve temsiliyet açısından kadınlar, çocuklar, engelliler, farklı cinsel ve kültürel kimlikler hala mağdur durumdadır. Çocukların medyada farklı toplumsal kategoriler içinde öteki olarak temsili, toplumun sürdürülebilirliği açısından dikkate alınması gereken bir konudur. Bu nedenle çocuk hakları konusunda toplumsal farkındalık geliştirilmesi ayrıcalıklı bir konuma yükselmektedir. Basın bu konudaki misyonundan giderek uzaklaşmaktadır. Çocuklar medyada temsil edilirken haber değeri ve haberin sansasyonel özelliklerinden dolayı, ‘çocuk hakları’ konusuna duyarsızlaşma ve sosyal sorumlulukların yerine getirilmemesi gözlenmektedir”  dedi.  İZMİR (Ege Ajans-Başak İlkutlav/Yunus Uyar/Mustafa Efe)
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Çelikkaya son yolculuğuna uğurlandı

Sabah vardiyası ziyareti

Torbalı Belediyesi'nden Uçurtma Şenliği

Geleceğin bilim insanı lise öğrencileri tıp projeleriyle yarıştı

İZSU'da bayrak değişimi

Güne Fen İşleri Şantiyesi'nde başladı

Arşiv