Ege-Koop Danışma Kurulu, yol haritasını çizdi

  • 0
  • 1.862
Yazı Boyutu:

YEREL YÖNETİMLERDE KATILIMCI DEMOKRASİ VE AKTİF YURTTAŞLIK 

  Ege-Koop’un siyaset, sanat, ekonomi, eğitim ve basın camiasından isimleri bir araya getirerek oluşturduğu Ege-Koop Danışma Kurulu, Gazeteci - Yazar Öcal Uluç'un başkanlığında gerçekleştirdiği 2010- 2011 çalışma dönemi dördüncü toplantısında, önümüzdeki günlerde hayata geçirmeyi planladıkları çalışmalarla ilgili yol haritası çizdi.

Buna göre geçen yıl Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinde düzenlenen ve Alt Komisyon Başkanlığı’nı Av. Metin Öney’in üstlendiği “Anayasal Haklarımız ve Kurumlarımız” başlıklı seminer dizisi, bu yıl Ege ve İzmir Ekonomi üniversitelerinde gerçekleşecek. Mart ayında başlanması planlanan eğitim seminerinin, her Çarşamba iki üniversitede de dönüşümlü olarak verilmesi hedefleniyor.

Şubat ayı içinde arama konferansı
Bunun yanı sıra yerelde katılımcı demokrasinin yerleşmesi ve kurumsallaşması amacıyla Alt Komisyon Başkanlığı’na Av. Cihan Türsen’in seçildiği ve Şubat ayı içinde düzenlenmesi planlanan “Yerel Yönetimlerde Katılımcı Demokrasi ve Aktif Yurttaşlık” başlıklı arama konferansı da, Ege-Koop Danışma Kurulu’nun bu yıl gerçekleştirmeyi planladığı çalışmalar arasında yer alıyor.

3 yılı kapsayacak orta vadeli bir çalışma yapmayı hedefleyen Danışma Kurulu, söz konusu arama konferansını, çizecekleri yol haritası için bir başlangıç olarak değerlendirecek ve bundan sonraki çalışmaları bu çerçevede şekillendirecek.

Kemeraltı’nı kurtarma operasyonu başlayacak
Kemeraltı Çarşısı ve esnafının sorunları ile ilgili çalışma yapmak üzere Alt Komisyon Başkanlığı’na Güman Kızıltan’ın seçildiği komisyon, söz konusu sorunlara yönelik çözümler üretmek üzere yakın bir tarihte toplanarak daha önce yapılmış çalışmalarla birlikte ellerindeki verileri bir araya getirerek yeni bir yol haritası çizme kararı aldı.

Kemeraltı’nın yıllardır kan kaybeden duruma getirildiğini dile getiren Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, “Burası İzmir’in bir markasıdır, Ege’nin bir markasıdır” diye konuştu. Kemeraltı’nın adeta İzmir’le bütünleştiğini ifade eden Aslan, “Eğer Kemeraltı demek İzmir demekse, bu tarihi mekanın neden bu hale geldiğini konuşup tartışmamız lazım. Hipermerketlerin ve alışveriş merkezlerinin kent içinde yapılması, bu hipermarketlere Kemeraltı esnafına verilmeyen her türlü desteğin verilmesi ve bu yerel yönetimlerin Kemeraltı üzerinden kavga ederek siyaset yapması, Kemeraltı’nı bugünkü duruma getirdi. Dolayısıyla hiç zaman kaybetmeden acilen Kemeraltı’yla ilgili bir proje üzerinden oturup anlaşıp uzlaşarak ortak bir çalışma üretmek gerekiyor. Tabi merkezi hükümetin, yerel yönetimlerin, meslek kuruluşlarının, Kemeraltı Derneği’ni, Kent Meclisi’nin ve İzmir’i seven herkesin sen ben kavgasını, ‘Sen sorumlusun, ben sorumluyum’ kavgasını bırakıp bu kentin markasına, bu kentin 5 bin yıllık tarihine sahip çıkması gerekiyor” dedi.

“Marka Kent İzmir” için tam gaz
İzmir’in marka değerinin yükseltilmesi, ekonomik, kültürel ve sosyal yönden güçlü olması için “Marka Kent” başlığı altında yapılması planlanan çalışmayla ilgili olarak bilgi veren Komisyon Başkanı Nedim Atilla ise söz konusu projeye destek için çağrıda bulundukları kurumlardan İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ile İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nden yanıt geldiğini söyledi, bu konuda en yakın zamanda uluslararası boyutta bir toplantı düzenleyerek “Marka Kent İzmir” konusunda “Marka Kent” olgusunu ortaya koyup, kurum temsilcilerinden oluşacak bir komisyonla bu konuyu geliştireceklerinin altını çizdi.

Uluç: “Biz, en başında yapılması gerekeni yapmak istiyoruz”
Marka kent olabilmek için öncelikle nasıl bir yol haritası çizmek gerektiğini belirlemenin önemli olduğuna dikkat çeken Ege-Koop Danışma Kurulu Başkanı Gazeteci-Yazar Öcal Uluç, ulusal ve uluslararası otoriteleri işaret ederek söz konusu haritayı şirketlerden çok insanların çizebileceğini söyledi. Uluç, “Bir marka olabilmek için nasıl bir yol haritası çizmek gerekir? Bize göre bu yol haritasını çizecek olan şirketler değil, insanlardır. Ulusal ve uluslararası otoriteler, ‘Nasıl marka kent olunur?’un hazırlığını yapmış. Valimizle, yerel yöneticilerimizle, meslek kuruluşlarımızla hep birlikte bunları dinleyelim ve anlayalım. Aslında başka kurumlar da bununla ilgili çalışmalar yaptı. Ama biz, en başında yapılması gerekeni yapmak istiyoruz. Yani marka kent olmak için nasıl bir yol haritası çizmek gerekiyor? Bunun üzerine konuşmamız lazım. O yüzden İZKA ve bu konuyla ilgili çalışma yapan tüm kurumlarla birlikte projeyi daha da geliştirebiliriz” dedi.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Emek ve dayanışma vurgusu

İzmir’in planlamasını İzmirli mimarlar yapacak

Urla’da Enginar bereketi

ESHOT’ta görev değişimi

Çiğli’de Coşkulu 1 Mayıs Kutlaması

1 Mayıs'ta çalışanlarıyla bir araya geldi

Arşiv