Vakıfların Eğitimdeki Yeri konulu panelde vakıfların eğitime devletten daha fazla yatırım yaptığı dile getirildi.
Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşının ev sahipliğinde Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen panelin oturum başkanlığını Y.Ü. Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan yaparken, panele konuşmacı olarak Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder, Orion Eğitim Vakfı ve Özel Piri Reis İlköğretim Okulları Kurucu Temsilcisi
İclal Kardıçalı ve Işıkkent Eğitim Kampüsü Genel Müdürü Okan Sezer katıldı.
Vakıflar, eğitim alanında yoğunlaştı
Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilileri ile çok sayıda davetlinin dinleyici olarak katıldığı panelin açılışında konuşan oturum başkanı Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan, vakıfların tek misyonunun eğitim olmadığını ancak Türkiyenin içinde bulunduğu şartlar nedeniyle
eğitim alanında yoğunlaşıldığını dile getirildi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü döneminde, devlet üniversitelerinin işleyişi konusunda tecrübe edindiğini ve mezunlar dernekleri ile çeşitli vakıfların kuruluşuna tanıklık ettiğini vurgulayarak sözlerine başlayan Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Üstün
Ergüder, Türk insanın eğitime ayrı bir önem verdiğini belirterek, Dünya Bankasının 2066 yılında yayınladığı eğitim sektörü raporuna göre Türkiyede devletin eğitime yaptığı yatırımdan fazla, şahıslar ve vakıflar bazında daha fazla yatırım yapılıyor. Vakıflar, bu yatırımların eğitime yönlendirilmesinde önemli bir aracı. Okul ve yurt yapıyorlar, burs veriyorlar. Vakıf üniversitelerinin kurulması, devlet üniversiteleri açısından bir rekabet ortamı yarattı. Kaliteye de çok büyük etkisi oldu. Birçok devlet üniversitesi yönetim tarzlarını değiştirmek zorunda kaldı diye konuştu.
Vakıf geleneği çok eski
Vakıf geleneğinin, eski Mısır, Yunan, Roma toplumlarında var olduğunu, Ortaçağda devam ettiğini, Osmanlıda da önemli bir yeri bulunduğunu söyleyen Orion Eğitim Vakfı ve Özel Piri Reis İlköğretim Okulları Temsilcisi İclal Kardıçalı da, içinde bulunduğu vakfın amacının Türk gençlerine iyi eğitim olanakları sunmak olduğunu belirterek, Vakıfları sivili toplum kuruluşları olarak da değerlendirebilirsiniz. 2009 yılında kurulan vakıfların yüzde 40ı sosyal yardım amacıyla kurulmuştur. Biz şu anda üçüncü ilköğretim okulunu kazandırıyoruz. Vakıfların süreklilik sağlamaları önemli dedi.
Değişimi sivil toplum istiyor
Işıkkent Eğitim Kampüsü Genel Müdürü Okan Sezer ise okullarının Çimentaş Eğitim ve Sağlık Vakfına bağlı bulunduğunu belirterek, EÇEVin (Ege Çağdaş Eğitim Vakfı) 7 yıl başkanlığını yaptım,şu anda da gönüllüsüyüm. Hem birey, hem de kurumlar olarak topluma karşı sorumluluğumuz var. Eğitime baktığımızda bir altyapı sorunu görüyoruz. Milli eğitim sistemindeki değişiklikler ise yapısal değil. Değişimi sivil toplum örgütleri istiyor, devlet değil. Kaliteli eğitimi iyi tanımlamalıyız.
Türkiyede eğitim sorunların en önemli nedeni fırsat eşitsizliği. EÇEV olarak belli ölçülerde bunu gidermeye çalışıyoruz diye konuştu.