“Marka kent İzmir’i” tartıştılar

  • 0
  • 890
Yazı Boyutu:

5. İzmir İktisat Kongresi kapsamındadüzenlenen “Akdeniz’de Marka Kent İzmir” zirvesinde, kentin temsilcileriİzmir’in geleceğini tartıştı. Özelleştirme adı altında kamu mallarınınsatılmasını eleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bu servetitüketmek, miras yemek, kentleri boğmaktır. Biz kentimizin boğulmasınıistemiyoruz” dedi. 

5. İzmir İktisatKongresi’nde düzenlenen “Akdeniz’de Marka Kent İzmir” zirvesinde İzmirBüyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, TOBB Başkan Yardımcısı ve EgeBölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir TicaretOdası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Ticaret Borsası BaşkanıIşınsu Kestelli,  İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği YönetimKurulu Başkanı Zekeriya Mutlu ve Marka Uzmanı Haluk Mesci, kentin geleceğinikonuştu. Duayen işadamı Uğur Yüce’nin başkanlığını yaptığı panelin sunuşkonuşmasını İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergüder Can yaptı.Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yaptığı konuşmada, İzmir’inyıllardır “5 verip merkezi hükümetten 1 aldığını” söyledi. 

İzmir’i tanımıyorlar

Başka yerlerdenbakanların İzmir’i yeteri kadar tanımadıklarını, İzmir’i yol haritasınıçizememiş bir kent olarak gördüklerini belirten Başkan Kocaoğlu, “İzmir kendiyol haritasını bulamamış bir kent değil. İzmir sanayi, ticaret, tarım, turizm,üretim, hizmet kenti. İzmir bunların hepsinde birden büyümek istiyor vebüyüyecek. Çünkü kentin tarihinde, varlığında, zenginliklerinde bunların hepsivar.  Kim zorlarsa zorlasın bunlar yok edilemeyecek, gelişiminisürdürecek, var olmuş kökleşmiş sektörlerdir” dedi.İzmir Limanı’nınsadece konteynır limanına dönüştürülmesinin İzmir’i tanımayanlar tarafından“laf olsun torba dolsun” diye söylenen sözler olduğunun altını çizen BaşkanKocaoğlu  şöyle devam etti:“Çandarlı’ya veÇakmaklı’ya yapılacak limanlar Güney Marmara ile Kuzey Ege’nin, Aliağa veManisa askının ihtiyacını görecek. Ama Ege Bölgesi’nin doğusu ve güneyininihtiyacını mutlaka ve mutlaka İzmir Limanı karşılıyor. Kentin bu limanaihtiyacı artıyor. Bu liman büyütülmek durumundadır. Hem derinleştirilmesi, hemde yaşanacak gemi sayısı açısından büyütülmesi gerekmektedir. BüyükşehirBelediyesi’nin hazırladığı plan; limanın geliştirilmesi, liman yolununderinleştirilmesi hem de kuzeyde bir sirkülasyon kanalı açılarak İzmirKörfezi’nin dolmasının önlenmesi, su sirkülasyonunun sağlanması ve yüzülebilirhale gelmesi projesi, limanla direk bağlantılıdır. İzmir Limanı’nın kurvaziyerlimanı olması, konteyner limanının kalkması bu kentin gündemine çok uzun yıllarkesinlikle ve kesinlikle gelmemesi ve tartışılması gerekmektedir. Sunlar,İzmir’i tanımayan arkadaşların, kendilerine özgü laf olsun torba dolsunsözleridir.” 

AVM yapılmasına karşıyız

Kurvaziyerlimanı yapılmasına değil AVM yapılmasına karşı olduklarını ifade eden BaşkanKocaoğlu, “300 metrelik iki tane parmak iskele yapılacak, yanaşan gemi sayı 5’eçıkacak. 1-2 gemi artacak. Bunun bedeli 50 milyon dolar. Karşılığında bu alandarakamlar iniyor, çıkıyor derken, limana Türkiye’de bugüne kadar yapılmamış devbir AVM yapılacak. Bunun trafiği ve buradaki yığılma Kordon’u, Kemeraltı’nı,Alsancak’ı öldürecek. Biz AVM yapılmasına karşıyız. ‘AVM yapılmazsa yolculimanı para kazanmıyor, mutlaka yapılması gerekiyor’ diyorlar. Yük limanı parakazanıyor. Yük limanını ayırmanız gerekmiyor. Ya mevcut limanın içerisinde bunudeğerlendirirsiniz.  Ya da biz Büyükşehir Belediyesi olarak, AVM yapılarakbölgenin ölmemesi için bütçemizden belli miktar ayırarak parmak iskeleleriyaparız. Gemiler gelsin gitsin. Ama biz kentimizi öldürmeyelim. Kentimiziperişan etmeyelim” diye konuştu. 

Kenti birlikte yönetiyoruz

İzmir BüyükşehirBelediye Başkanı Aziz Kocaoğlu şöyle devam etti:“Ben üniterdevletten yanayım. Ama yerelin fikrinin alınması, değerlendirilmesi gerekir. Bukentteki dinamikler kadar İzmir’in ihtiyaçlarını bilen hiçbir kuvvet yoktur. Ozaman bizim fikrimiz alınmalı, birlikte proje geliştirilmeli. Yani katılımcıbir anlayışla, stratejik planlamadan ve öncelik sırasının belirlenmesinden başlayarakve sahiplenme duygusunu da geliştirerek, birlikte yürümemiz gerekmektedir.Katılımcı yönetim anlayışını, katılımcı bir demokrasi anlayışınıgerçekleştirmek durumundayız. İzmirliler bizden bunu beklemektedir. Herkesesorduğumuz projeler tıkır tıkır ilerlemektedir. Onun için 2009 seçimlerindenhemen sonra Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu ile kentin kanaatönderleriyle mükemmel bir şekilde 5 yıldır, ayda bir defa toplanarak kentinsorunlarını birlikte tartışıp, bu şekilde kenti yönetmeye çalıştık. Türkiye’ninen büyük fuar alanını gerçekleştiriyoruz. Yatırım tutarımız 400 milyon liradır.Dünyada hiçbir ülkede, hiçbir kentte, bir kentin yerel yönetimi tek başına‘bu kentin fuar kenti olması gerekir’ deyip, kendi özkaynaklarıyla finanse edip,fuar alanı yapmamıştır. Yapılan fuarları merkezi hükümetler, iş alemiyapmıştır. Bu kentin hizmet sektöründe büyümesinde fuarın öneminibiliyoruz. Bunun için bu yatırımı yapıyoruz. Şimdiki fuar alanını dabir kongre merkezine çevirip, kentin kongre ihtiyacını, kentin fuarlar vekongreler şehri olma vizyonunu gerçekleştirmek istiyoruz.” 


EXPO olmazsa dünyanın sonu değil

“Tabi ki EXPO2020’yi kazanıp kenti kalkındırmak istiyoruz. Ama olmazsa dünyanın sonu değil. İzmir’in de sonu değil. İnciraltı’nı sağlık konseptinde planlayalım. 4bin dönümlük bir sağlık kompleksini kuralım. Zaten İzmir ayağa kalkacaktır. Bizne zaman Liman arkasını, Salhane Turan bölgesini planladık. Basmane Çukurugündemden düştü. Planladığımız bölgedeki binalardan 5-6 tanesi bitti, en az 5-6tanesinin de bugün yarın temeli atılacak. Kenti kalkındırmak istiyorsanız,kenti doğru planlamanız gerekiyor. Kenti kalkındırmak istiyorsanız, kentinönüne bir vizyon koymanız gerekiyor. Ve bu ödevlerinizi, alt yapıeksikliklerinizi tamamlamanız gerekiyor. Bu kentte konuşulmamış hiçbir söz,üretilmemiş hiçbir proje yok. Önemli olan kazmayı vurup devam etmektir. Biz de9 senedir bu şekilde çalışıyoruz.” 

“Yarımada’nın planlaması ihmal ediliyor”

“171 binhektarlık Yarımada gibi bakir bir zenginlik dünyanın hiçbir yerinde yok.Buranın kalkınma yarışmasını yaptım. Şimdi de buranın kalkınma stratejikplanını İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile beraber gerçekleştirmekteyiz.Buranın mutlaka o stratejik plan çerçevesinde planlarının yapılması gerekiyor.Ama aç gözlülüğe kaçmadan. Planla bir yeri kalkındırırsınız,güzelleştirirsiniz, doğayla uyumlu hale getirirsiniz ama planla bir yerimahvedebilirsiniz de. Mutlaka kentler rant yaratır. Bunu kentler, o kentteyaşayanlar paylaşacaktır. Rantta sınırsızlığa kaçarak kenti kirletmenin, kentintaşıyamayacağı, sosyal donatı ve spor alanlarının olmadığı çok katlıuygulamalar kentleri mahvediyor. Yarımada sadece İzmir’in değil, Türkiye’ninkalkınmasında kaldıraç olacak önemli bir bölgedir. Buranın planlanması TurizmBakanlığı tarafından uzunca bir süredir ihmal edilmektedir. Yapılıyormuş gibiyapılıp yapılmamaktadır.” 

“Kamu mallarını satmak miras yemektir”
“Mersinli’deÇınarlı Endüstri Meslek Lisesi’nin karşısında Vilayet Fidanlığı var. Burada bizİstinaf Mahkemesi yapılacak diye arazinin yarısını verdik. Satılan Karayollarıarazisiyle buranın arası 800 metre. Ben yeşil alanı devletin ihtiyacı vardiye binaya çeviriyorum. Siz resmi tesis alanı, yeşil aks olarak belirlenenalanı imara açıp burayı satıyorsunuz. Dünyada kentler bulvarlarıyla,meydanlarıyla, yeşil alanlarıyla, büyük parklarıyla, insanların buluşacağıkaynaşacağı alanlarla gelişir. Apartmanda yaşamak kentlilik değildir, gelişmekdeğildir. Kamu mallarının ve alanlarının korunması, geliştirilmesigerekmektedir. Özelleştirme ayrı şeydir, özelleştirme adı altında kamumallarının satılması ayrı bir şeydir. Bu serveti tüketmek, miras yemek,kentleri boğmaktır. Biz kentimizin boğulmasını istemiyoruz.” 

Gücümüz var, yeter ki bürokrasi engelolmasın

“Türkiye’de 81vilayet içerisinde kendi öz kaynakları, dinamikleri, insan gücüyle kol kolagirerek, kendi sermayesini de bulup, her türlü eksiğini alt yapı sorunukalkındıracak bir kenttir. Biz sadece bürokratik engellerde karşılaştığımızimzaların peşinde koşuyoruz Ankara’da. Bürokratik engeller kalksın her türlüyatırımı yapacak kaynağa, olanağa, krediye sahibiz. Türkiye’nin kredibilitesien yüksek kurumlarının başında geliyoruz.” 
 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Başkan Demir muhtarlarla bir araya geldi

Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Projesi start aldı

Kadınların başarı hikayeleri konuşuldu...

Foça’nın güzellikleri fotoğrafa yansıdı

Dört duvar arasında bir başkan olmayacağım

Çelikkaya son yolculuğuna uğurlandı

Arşiv