CHP İzmir Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Rahmi Aşkın Türeli, hükümetin 2007-2011 döneminde çiftçiye vermesi gereken 26 milyar lira tutarındaki tarımsal destekleme ödemesini yapmayarak ziraat ve hayvancılıkla uğraşan üreticiyi mağdur ettiğini söyledi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2012 yılı bütçe görüşmelerinde hükümetin tarım politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türeli, 2000li yıllarda uygulanmaya başlanan doğrudan gelir desteği modeli ve diğer sistem değişikliklerinin sektörü bitme noktasına getirdiğini belirtti.
AKP KENDİ ÇIKARDIĞI KANUNU UYGULAMADI
2006 yılında çıkarılan 5488 sayılı Tarım Kanununda gayri safi milli hasılanın en az yüzde 1inin tarımsal desteklemeye ayrılması hükmü bulunduğunu hatırlatan Türeli Kanun son derece açık olmasına rağmen 2007 -2011 döneminde bütçeden tarımsal desteklemeye ayrılan pay yüzde 0,6da kaldı. Yani hükümet kendi çıkardığı kanunu uygulamadı dedi. Bu dönemde üreticiye 29 milyar liralık tarımsal destekleme ödemesi yapıldığını, aslında bu rakamın 51 milyar lira olması gerektiğini anlatan Türeli, çiftçiye 5 yılda 22 milyar lira eksik ödeme yapıldığını kaydetti. Çiftçinin bu dönemde devletten alamadığı tarımsal destekleme ödemelerinin 2011 yılı rakamlarıyla 26 milyar liraya ulaştığı bilgisini veren Türeli Hükümet kendi çıkardığı yasayı 2007 yılından bu yana uygulasaydı çiftçinin cebine bugünkü fiyatlarla 26 milyar lira daha fazla para girecekti. Bugün tarım ve hayvancılıkla uğraşıp da bankalara kredi borcu, Tedaşa elektrik borcu olmayan çiftçi neredeyse yok. AKP hükümeti acaba bu parayı çiftçiye ödemeyi düşünüyor mu diye sordu.
ÇİFTÇİYE 2012DE DE PARA YOK
2012 Yılı Bütçesinde çiftçiye 7,3 milyar lira ödenmesinin öngörüldüğünü belirten Türeli Bu da milli gelirin yüzde 0,51ine denk geliyor. Yani kanunla öngörülen yüzde 1 oranı yine uygulanmayacak. Çiftçinin zaten geçmiş yıllardan birikmiş alacakları var. Hükümet 2012de de üreticiye hak ettiği parayı vermeyecek tespitinde bulundu.
TARIM ÜRETİCİSİ YOKSULLUK TEHDİTİYLE KARŞI KARŞIYA
Günümüzde nüfus artış hızına ve gıda ürünleri talebindeki artışa paralel olarak tarımın tüm dünyada stratejik sektör olarak kabul edildiğini hatırlatan Türeli, Türk tarımının ciddi yapısal sorunları olduğuna işaret etti. Tarımın 2002 yılında yüzde 10.3 olan gayri safi yurt içi hasıla içindeki payının 2010 yılında yüzde 8.4e düştüğünü anlatan Türeli şöyle devam etti: Doğruluğu konusunda ciddi şüphelerimiz olan TÜİK rakamlarına göre Türkiyedeki yoksulluk oranı 2009 yılında yüzde 18. Aynı dönemde kırsal alanda yoksulluk oranı ise yüzde 39. Yani kırsal alanda yoksulluk kentlerdeki yoksulluğun çok üzerinde. 2009da gıda yoksulluğu dediğimiz kırsal alanda açlık sınırı kapsamında yaşayanların sayısı ise 310 bin olarak tespit edilmiş. İnsanların tarlasında, bahçesinde sebze meyvesini yetiştirdiği, kışın tüketeceği tarhanasını, eriştesini yazdan hazırladığı kırsal alanlarda 310 bin kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Bu da tarım sektöründe çalışanlar arasında yoksulluğun ne kadar yaygın ve derin olduğunu gösteriyor.
PAMUK NE OLACAK?
Plan ve Bütçe Komisyonunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Ekere tarımdan diğer sektörlere ve kırdan kente yaşanan göçleri engellemek için hangi çalışmaların yapıldığını soran Türeli, İzmir ve Egedeki pamuk üreticilerinin sorunlarını da gündeme getirdi. Hükümetin pamuk üreticilerine verdiği desteğin yetersiz olduğuna işaret eden Türeli, Bakırçay Havzası ki dünyada en iyi ve en kaliteli pamuğun yetiştiği bölgeler arasında gösterilir. Fakat bugün yalnızca Bakırçayda değil, bütün İzmir ve Egede pamuk üretimi adeta bitmiş durumda. Uygulanan yanlış politikalar sonucunda Yunanistan, Mısır gibi ülkelerden pamuk ithal eder hale gelen ülkemizde pamuk üreticilerinin sorunlarını çözmek için ne tür önlemler almayı düşünüyorsunuz? diye sordu.