Yorgancılar: İzmir ulusal ve uluslararası gıda merkezi olmalı

  • 0
  • 925
Yazı Boyutu:

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Türkiye’de süt ve süt ürünleri, kuru meyve ve su ürünlerindeki üretim kapasitesi, işleme ve pazarlama imkanlarının yüksekliği nedeniyle İzmir’in ulusal ve uluslararası gıda merkezi olması gerektiğini savundu.
İzmir’in tarım açısından son derece verimli toprak ve iklim yapısına sahip olduğunu kaydeden Yorgancılar, yılın 300 günü güneşli, verimli su kaynaklarına yakın çeşitli ve zengin doğal kaynaklara sahip her türlü sebze ve meyvenin kendi doğal mevsiminde yetiştiği İzmir’de üretimin ülke geneline göre daha çeşitli alanlarda ve daha ileri teknoloji ile yapıldığını söyledi. Yorgancılar, 113 çeşit bitkisel ürününün üretildiği İzmir’de 13 tür hayvan yetiştiriciliği yapıldığını bu duruma göre İzmir’in bitkisel üretim değeri bakımından Türkiye dördüncüsü, hayvansal üretim değeri ve canlı hayvan üretim değeri bakımından Türkiye üçüncüsü olduğunu vurgularken, toplam tarımsal ürünler üretim değeri bakımından da Türkiye ikincisi olduğunun altını çizdi.
 
Hayvancılık ve organik tarımda lider
Tarım ve tarıma dayalı sanayi sektöründe katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesiyle sektörün rekabet edebilirliğinin arttığını, İzmir’de üretimde tarladan sofraya izlenebilirlik de gıda güvenliğinin sağlanması için iyi tarım uygulamalarının yaygınlaşmasının yanında organik tarım uygulamalarının da yapılmakta olduğunu hatırlatan Yorgancılar, “İlimizde organik tarım alanlarının toplam tarım alanlarının içindeki oranı hem Türkiye hem Ege Bölgesi’nin üzerindedir. Bu oran Türkiye’de yüzde 0,54, Ege Bölgesinde yüzde 1.63 iken İzmir’de yüzde 7,65 tir.  İlimizde gıda ve imalat sektöründe kuru meyve işleme, süt ve süt ürünleri ve su ürünleri potansiyel açıdan öne çıkan sektörlerdir. İzmir ilinde, 174 adet küçük ve orta ölçekte 10 adet büyük ölçekte süt işletmesi, 37 adet kuru meyve (incir, üzüm ve kayısı) işletmesi, 16 adet de su ürünleri işletmesi bulunmaktadır. Bu tesisler Avrupa komisyonu sağlık ve tüketicinin korunması Genel Müdürlüğü (DG SANCO) Gıda ve veteriner ofisi (FVO) uzmanlarınca Avrupa Birliğine yapılacak ihracatlar için denetlenmektedirler” dedi.
 
Güvenli gıda
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, bu denetimler sonucunda; su ürünleri işletmelerinin Avrupa Birliği Kontrol numarası almış ve böylece Avrupa Birliğine yapılacak ihracatlar da gümrüklerde yapılan teknik ve sağlık şartları ile ilgili kontrollerden muaf olduğunu, kuru meyve işletmeleri FVO misyonu tarafından ülkemizde yapılan denetimlerin başarılı geçmesi sonucu, AB’ye yapılan ihracatlar da ürünlerde her seferinde toksin kontrolü yerine tesadüfi toksin kontrolü yoluna gidildiğini söyledi. Ayrıca AB toksin değerlerinin ülkemizdeki toksin değeri limitlerine çekilmesi konusunda çalışmalar yapıldığını bildiren Yorgancılar, süt ve süt ürünleri işletmelerinin hastalıktan ari ve onaylı işletmelerden aldıkları sütleri gıda güvenliğine uygun işleyerek iç ve dış piyasaya güvenli gıda olarak sunulduğunu vurguladı. Yorgancılar, şu görüşleri dile getirdi:
“İzmir’in süt ve süt ürünleri, kuru meyve (incir-üzüm) ve su ürünlerinde ulusal ve uluslararası gıda merkezi olması gerekmektedir. Çünkü;
-Süt ve süt ürünlerinde ürün çeşitliliği,
-İncir ve çekirdeksiz kuru üzümün ilimize ve bölgemize has olması,
-Organik tarımda yüksek kapasite deneyim ve ürün çeşitliliği,
-Avrupa pazarına coğrafi açıdan yakınlık,
-Tarım sanayi ve turizm bölgelerini birbirine bağlayan bir noktada bulunması,
İlimizi sektörde bir merkez haline getirmiştir.
İşletmelerin ürünleriyle ilgili markalaşabilmeleri ulusal tanınırlık ve pazarlama kapasitelerinin artması kadar uluslararası pazarlarda rekabet gücü elde edebilmeleri açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle öncelikle sektörde yer alan firmaların ve ürettikleri ürünlerinin markalaşmaları desteklenmeli ve bu süreçleri ivedilikle tamamlamaları sağlanmalıdır. Hali hazırda sekiz coğrafi işarete sahip olan bölgede coğrafi işaret uygulamaları artmalıdır. Coğrafi işaret alarak tescillenen ürün sayılarının arttırması yanında bu ürünlerden elde edilen katma değerin arttırılmasını da beraberinde getirecektir. Süt ve süt ürünlerinin, kuru meyve (incir-üzüm) ve su ürünlerini yurt içi ve yurt dışında tanıtıp tüketimini arttırmak, rekabet imkânlarını geliştirmek için EBSO başkanlığında ulusal ve uluslararası gıda fuarlarına katılmak suretiyle tanıtım etkinlikleri yapılmalıdır. İzmir organik tarım üretiminde ve ihracatında Türkiye’de lider konumdadır. Hatta ilk organik üretim çekirdeksiz kuru üzüm ile 1980 yılında İzmir de başlamıştır. Tüm bu verilerden ortaya çıktığı üzere, İzmir de tarımsal üretim sorunu yoktur ve ilimiz gıda sanayii teknolojik ve hijyenik olarak bu ürünleri işlemeye uygundur.”
Ender Yorgancılar, bütün bunların süt ve süt ürünleri, kuru meyve ve su ürünlerinde İzmir’in ulusal ve uluslararası gıda merkezi olması gerektiğini gösterdiğini kaydetti.  Yorgancılar, “Kaldı ki su ürünleri ve kuru meyve sektörü tanıtım grupları oluşturulmuş ve çalışmalarına başlamışlardır. Doğa koşullarının tarımsal faaliyetlere son derece uygun olduğu kentimizde, tarım, akıl ve teknoloji ile birleştirildiğinde bu bereketli topraklarda çıkacak sonuçlar ortadadır” diye konuştu. 

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Bedavaya versekte alan yok

23 Nisan'da koltuklar çocuklara emanet

Dünya Türk Doğal Taşını Almaya Geldi

Cennet meyvesi kuru incirde sezonun ilk yarısında ihracat yüzde 21 arttı

Çevreci yatırımlarıyla Avrupa yeşil mutabakata uyumu arttırıyor

Milyonlarca kiraz ağacı ihracat rekoru kırmak için 1 hafta önceden meyvelerini verdi

Arşiv