Türkiye-İsrail ilişkileri karı koca ilişkisi gibi

  • 0
  • 1.820
Yazı Boyutu:

Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Demokrasi ve İnsan Hakları Avrupa Aracı (DİHAA) programı desteğinde gerçekleştirilen “Türk Yahudileri ve Yahudi Kültürünü Tanıtma Projesi” kapsamında İzzet Keribar'ın “Sinagoglar ve Türkiye'de Yahudi Yaşamı Fotoğraf Sergisi” İzmir Ticaret Odası (İTO) Sergi Salonu'nda açıldı. Serginin açılışında konuşan Türkiye Hahambaşı Rav İshak Haleva, Türkiye-İsrail ilişkilerinin zaman zaman gerilimlere sahne olmasını “karı koca kavgasına” benzetti.
Haleva, geleneklerinde misafir edilenin, misafir edene dua etmesi bulunduğunu ifade ederek, “Duam İzmir Ticaret Odası'nın, ülkemizin kalkınması için bol ticaret yapması. Çünkü ticaret her şeyin can damarıdır, boş çuval ayakta durmaz” dedi.
İbranice olarak “Görmenin duyuma benzemeyeceğini” kaydeden Hahambaşı Haleva, görmenin kanıt olduğunu, serginin de Yahudi aleminin Türkiye'de her yerleştiği bölgede sinagog inşa ettiğinin kanıtı olduğunu söyledi. Sergideki resimlerde çok ihtişamlı sinagogların görüldüğüne dikkati çeken Hahambaşı Haleva, şöyle devam etti:   “Böyle bir ibadet yerini inşa etmek için herhalde huzur olması, serbestlik olması lazım. Bu kanıtımızdır işte. Yahudiler, Türkiye'de kuşaklardan beri çok güzel bir yaşam sergilemiştir. Rahat ve huzur içinde olmuştur. Ara sıra hafif sürtüşme olduysa da karı koca arasında da hafif sürtüşme olur. Karı koca hemen boşanacak değillerdir. Beraberlik, bütünlük. Yahudi alemi asırlardan beri Türkiye'de bu şekilde devam etti ve edecektir. Huzur olmazsa bu ibadet yerleri inşa edilemezdi. Tanrıya duam, Türkiyemizde güzel yaşadığımız günler aynen devam etsin. Türkiyemiz bir yarım adadır, Karadeniz'i, Marmara'sı, Ege'si ve Akdeniz'i. Bu denizlerin ılık dalgaları, burada yaşanan huzurlu günlerin akisleri, tüm dünyaya yayılsın, dünyada barış ve huzur olmasını dilerim.”
Haleva, bir gazetecinin “Serginin, son zamanlarda İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkiler açısından da önemli olduğuna ilişkin” yorumu üzerine, “Ben pek ilgi kuramıyorum, son zamanlar, ilk zamanlar. Tek zaman var, o da yürüyor. Sergi daha önce Bursa'da yapıldı, İstanbul'da yapıldı. Alakası yok” dedi.
Gazetecilerin “İki ülke arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna “Politikadan anlamam” yanıtını veren Haleva, “Arada nahoş sesler de olabilir. Tek düze olmaz. Siyasetle ilgim yoktur. Sinagogların yapılabilmesi için rahat ve huzur olması lazım. Böyle olmasa, bunları inşa edebilir miydi? Türkiye'de Yahudiler bir bütün olarak rahat yaşadı genelde” diye konuştu.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise, 1885'te kurulan odanın ilk yöneticileri arasında Yahudilerin de bulunduğunu anımsatarak, o dönemde İzmir'in Museviler, Rumlar, Yunanlılarla güzel bir mozaik oluşturduğunu söyledi. Kentin o tarihlerde kültürü, ticareti, sanatı ile önemli bir merkez olduğunu ve İzmir’in “Doğu’nun Paris’i” olarak anlatıldığını ifade eden Demirtaş, o dönemde kentte yaşayan herkesin bunda önemli payı olduğunu belirtti. O dönemden 12 sinagogun bugünlere geldiğini, 5'inin ibadette kullanıldığını, pek çoğunun ise yıkılmamak için direndiğini söyleyen Demirtaş, “Burada kalan 1500-2000 Yahudi'nin artarak İzmir'de kalmaları için dua ediyorum” dedi. Kendisinin de Yahudi mahallesi olan bir bölgede büyüdüğünü aktaran Demirtaş, okulunda Yahudi arkadaşlarının bulunduğunu ve kendileri ile çok iyi anlaştıklarını anlattı.
Daha sonra Haleva ile Demirtaş sergiyi gezdi. Sergi, 21 Şubata kadar açık kalacak.

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Audi Vosmer farkıyla Bornova’da

Gaziemir’de temizlik devrimi

Geleneği bozun, oy verin

Dönüşümü yerinde yapacağız

Sertel’den Bakan’a destek

Kapı kapı akşam mesaisi

Arşiv