Yazı Boyutu:
DSP Genel Başkanı Masum Türker, yaptığı yazılı basın açıklamasında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, yazık ki ülkemiz basın özgürlüğü sıralamasında son sıralarda yer aldığı, cezaevlerinde en çok gazeteci bulunan ülkelerin başında sayıldığımız için, kutlanacak özel bir gün olmaktan çıkmıştır.
Basın emekçileri, uygulanan baskılar nedeniyle halkın haber alma ve öğrenme hakkına özgürce hizmet edememekte, özveriyle çalışmalarına rağmen, pek çok sıkıntı ile karşı karşıya kalmaktadır.
Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda yaşanan olumsuzluklar, çalışma koşullarının her geçen gün kötüleşmesi, basın mensuplarının sendikal haklardan mahrum edilmesi, emeğinin karşılığını alamaması, demokrasiye aykırı bir durumdur.
İfade özgürlüğü, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinde de yer alan temel bir haktır. Bu nedenle basın emekçilerinin hem halkın haber almasını, hem de ifade özgürlüğü gereğince fikirlerini özgürce dillendirebilmelerini sağlamak, ülkeyi yönetenlerin sorumluluğudur.
Bir ülkenin basın kuruluşları ve basın emekçileri özgür değilse, o ülkede demokrasiden, insan haklarından, emeğe saygıdan söz edilemez.
Basın emekçilerini korumak, onlara yönelik her türlü saldırı ve şiddeti engellemek, devletin en önemli sorumluluklarından biridir. Basına baskı da, sansür de, şiddet de kabul edilemez.
Basının özgür olduğu, basın emekçilerinin iş güvencesine ve daha iyi çalışma koşullarına kavuştuğu, cezaevlerinde basın mensuplarının olmadığı bir Türkiye temennisi ile tüm basın emekçilerinin 3 Mayıs Basın Özgürlüğünü kutluyor, daha özgür bir ülkede daha özgür bir basın gücü temenni ediyorum.
.jpg)
